Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) 2014 Eğitim Raporu’nu açıkladı. Almanya’yı eğitim alanında attığı birçok konuda öven OECD, ancak hâlâ eksik yönlerinin bulunduğuna dikkat çekti. Örneğin eğitimde başarı hâlâ sosyal kökene bağlı. Yüksek eğitimliler ise işsizliğe daha az maruz kalıyor ve daha yüksek gelir elde ediyor.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı OECD’nin “2014 Eğitim Raporu”na göre Almanya eğitim alanında önemli gelişmeler kaydetti. Yuvalara giden çocukların sayısı aratarak Almanya’yı uluslararası ortalamanın önemli ölçüde üstüne çıkarttı.
Almanya lise mezunlarının (Realschule ve üstü) sayısında ise ön sıralarda yerini alarak, eğitim harcamalarını ekonomik krize rağmen yükseltmeye devam ettiriyor. Ancak Almanya’da eğitimdeki başarının hâlâ sosyal kökene bağlı olduğunu OECD’nin eğitim raporu da ortaya koydu. Rapora göre ülkedeki tüm yetişkinlerin yüzde 58’i, anne-babasının eğitim seviyesinde kalıyor.
OECD’nin Berlin bürosu yöneticisi Heino von Meyer, önde gelen endüstri ülkelerine kıyasla sosyal durumu zayıf olanların yükselme şanslarının hâlâ düşük olduğundan bahsederek, “Sosyal durumu zayıf olan ailelerin çocuklarına verilen ‘eğitim yoluyla sınıf atlama’ sözü genelde uzaktaki hedef olarak kalıyor.” dedi.
OECD raporuna göre öğrencilerin çoğunluğu anne-babasının eğitim seviyesinin üzerine çıkamıyor. OECD ortalamasında 25-34 yaş grubundakilerin yüzde 32’si anne-babasının eğitim seviyesini geçebilirken, Almanya’da bu oran yüzde 19’da kaldı. Anne-babanın eğitim seviyesinin altında kalanlarda ise uluslararası ortalama yüzde 16 iken, Almanya’da yüzde 24’e yükseldi.
Federal Eğitim Bakanı Johanna Wanka ise “nesiller arası hareketlilik” adını taşıyan bu göstergenin verilerinin gerçeği tam yansıtmadığını savundu. “Kendi yorumlamadığın istatistikten başkasına güvenme.” diyen Wanka, Almanya’da sadece üniversite okuyarak değil, mesleki eğitim yoluyla da kariyer yapma imkanı bulunduğunu belirtti.
Eğitim Bakanları Konferansı’nın (KMK) Dönem Başkanı Sylvia Löhrmann ise OECD raporunun eğitime yapılan yatırımın kârlı olduğunun en bariz göstergesi olarak değerlendirdi. “Eğitime harcanan her bir Euro her bir birey için değer.” diyen Löhrmann, raporun parmak bastığı sorunların çözümü için çaba harcanması gerektiğini ifade etti.
OECD’nin “2014 Eğitim Raporu” ayrıca üniversite, yüksek meslek okuluna gidenler veya ustalık eğitimi alanların daha az işsizliğe maruz kaldığını ve diğerlere kıyasla ortalama yüzde 74 oranında daha fazla kazanç elde ettiğini ortaya koydu. Yüksek eğitimli olmayanlarda işsizlik oranı yüzde 12,8 iken abitur lise eğitimini veya mesleki eğitim yapanlarda ise bu oran yüzde 5,3. Yüksek öğretimliler arasındaki işsizlik oranı ise sadece yüzde 2’lerde. CİHAN