Kars Aktif Eğitimciler Sendikası İl Temsilcisi Seyit Uraçin, eğitimde liyakat, tecrübe, meslekî yeterliliğin önemli olmadığı, biat, itaat ve yandaşlığın öne çıktığı bir döneme girildiğini söyledi.
Kars Aktif Eğitimciler Sendikası İl Temsilcisi Seyit Uraçin, bir basın açıklaması yaparak Türkiye genelinde eğitimde yaşanan hukuksuzluklar ile buna bağlı olarak yaşanan sorunları kamuoyuna duyurmak istediklerini söyledi. Uraçım, şube müdürü, müdür, öğretmen atamaları, TEOG sınavı ve yerleştirmeleri gibi sorunların Milli Eğitim Bakanlığının içler acısı durumu göstermesi açışından önemli olduğunu söyledi.
2013 – 2014 eğitim-öğretim yılında yapılan (29 Aralık 2013) Şube Müdürlüğü Sınavının atamalarının 16 Nisan 2014'te yapıldığını hatırlatan Uraçin; "Atamalarda hukuksuz bir şekilde sınav puanı esas alınmamış mülakatta alınan puanla atamalar yapılmıştır. Her ne hikmetse 1709 münhal kadronun yüzde 82’lik kısmına hükümete yakın sendikanın üyeleri atanmıştır. Kişilerin kazanımları, meslekî tecrübeleri liyakati maalesef göz önünde bulundurulmayıp biat ve itaat esasına göre atamalar yapılmıştır. Bu hukuksuzluğa Danıştay dur demiştir." dedi.
'DANIŞTAYIN İPTAL ETTİĞİ KARA UYGULANIYOR'
Eğitim camiası olarak MEB'e iki soru sormak istediklerini ifade eden Uraçin; "Bir, madem mülakatla yandaş sendikanın üyelerini Şube Müdürü yapacaktınız neden sınav yaptınız? İki, yapılan hukuksuz atamaları Danıştay iptal ettiği halde halen bu karar neden uygulanmamaktadır?" diye sordu. Buna bağlı olarak müdür atamalarının tam bir kıyıma dönüştüğünü üzülerek gözlemlediklerini aktaran Uraçin; "Hükümete yakın sendika üyelerinin tamamına yakının görevlendirilip, diğer sendika üyelerine verilen yapmacıklı puanlarla elenmesi şube müdürlüğündeki biat kültürünün devamı niteliğinde olmuştur. Tablodan çıkan sonuç şudur: liyakat, tecrübe, meslekî yeterlilik bizim için önemli değildir esas olan biat, itaat ve yandaşlıktır."
'YILLARDIR ATAMA BEKLEYEN BRANŞLARA HAKSIZLIK YAPILDI'
Aktif Eğitimciler Sendikası olarak eğitim adına diğer bir sorunun ise öğretmen atamaları olduğunu açıklayan Uraçin; "Maalesef yine hüsranla sonuçlanan bir atama olmuştur. Önceden planlaması gereken eğitim kervanı yola çıktıktan sonra planlanmaya başlaması eğitime verdiğimiz önemi göstermektedir. 2014 -2015 eğitim öğretim yılı ilk atamaları eylül ayının 3 haftası yapılması ne kadar doğrudur? Dezavantajlı bölgeler atanan öğretmen çevreye uyum derken, okulun ihtiyaçları derken daha doğrusu daha ne yapacağını bilemezken mesleğinin başındaki öğretmeni sınıfa sokmak ne kadar doğrudur? Yıllardır atama bekleyen branşlardan ziyade belli branşlara ağırlık verilmesi atama bekleyen branşlara haksızlık yapılmamış mıdır?"
Bu bağlamda, 4 haftadır öğretmen olmadığı için okula gidemeyen çocuğunu okula gönderemeyen velinin suçunun ne olduğunu soran Uraçin; "40 bin öğretmen atanmasına rağmen ücretli öğretmenlerle yola devem edilmesi ne kadar doğrudur? Eğer bütün sorunlar ekonomik ise; 'O halde; eğitim söz konusu ise bütçe teferruattır' ifadelerini kullandı.
'TEOG, ADRESİN DAYATILDIĞI' BİR SİSTEM OLDU'
TEOG sınavı ve yerleştirmelerine de değinen Uraçin; "Sınavın kendisi sancılı olduğu gibi yerleştirme sonuçları da sancılı olmuştur. Yerleştirme sonuçlarına göre binlerce mutsuz öğrenci ve aile meydana gelmiştir. Çünkü TEOG adrese dayalı bir sistemden çok 'Adresin dayatıldığı' bir sistem olmuştur. Tercih dışı yerleştirmelerde adres esas alınmamıştır. Belli okullara öğrenci aktarımı yapılmıştır. Bu fiyasko karşısında velinin mağduriyetinin muhatabı kim olacaktır? Puana göre atama dendi fakat görülen o ki puanı çok iyi olan öğrenciler istedikleri okula gidemedi; ama puanı düşük olan öğrenciler istemedikleri halde güzel okullara yerleştirilmiştir."
Uraçin son olarak, Aktif Eğitimciler Sendikası olarak eğitimde gördükleri sorunları yapıcı bir şekilde eleştirmeye; eğitimle ilgili her türlü çalışma faaliyet, etkinlik ve projelerle bütün eğitimcilerinin yanında olacaklarını kaydetti. CİHAN