Gelişen bilim ve teknoloji, insanları yakînen etkilemiş bireysel ve toplumsal olarak öz değerlere taban tabana zıt birçok değişime sebebiyet vermiştir. Size Çanakkale’deki izlenimlerimi anlatmıştım, hatırlayınız.
Haberleşme, iletişim ve ulaşım araçları, basın yayın, gelişen medya ağı dünyâyı âdeta küçültmüş, bir toplumun kendi içine kapalı olarak yaşamasını imkansız hâle getirmiştir. Dünyanın en uzak köşesindeki bir hâdise, değişen fikirler, yeni gelişen haberler kısa bir zaman içinde her tarafa yayılabilmektedir. Savaşlar, en olumsuz olaylar ânında evlerin başköşelerindeki TV’ler vasıtasıyla hadiselerin bizzat yanındaymışız gibi izlenmekte.
Bugün tüm dünya milletlerini ilgilendiren eğitim konusu, politik hatta stratejik eğitim açısından karmakarışık pek çok problemi içinde barındırmaktadır. Başka ülkelerde cereyan eden hadiselere; “Bize ne!” diyemiyorsunuz. Yakın ve uzağımızda olup duran olaylara, savaşlara, zulümlere, ölümlere duyarsız kalamıyorsunuz. Yine bu ülkelerdeki sosyal, enerjik, siyasal, ekonomik ve fikri hareketlerin bilhassa yakın komşulardan başlayarak başka ülkelere yayıldığını görebiliyorsunuz. Son iki senedir Tunus’ta başlayan demokrasi ayaklanması olayları (Arap Baharı) çevresindeki ülkelere sosyal ağlar vasıtasıyla hemen sıçrayıverdi. Şu an Suriye ve Mısır kanıyor. Irak ve Afganistan’da da aynı hususlar devam ediyor. Ortadoğu âdeta bir cadı kazanına döndü.
Bütün bu karmaşa içinde memleketimizin ahvâlini incelediğimizde mevcut sıkıntılara ilâveten pek çok ideolojik unsurların katıldığını (PKK, KCK, DHKP-C,MLK, PYD, PJAK ve dış kaynaklı diğer unsurları da ekleyebiliriz) yine bâzı mihrakların kendi ideolojilerini yayma (Alevilik, Sünnilik, Kürt/Türk ayrımcılığı) emellerini ve bu yoldaki faaliyetlerini de eklersek ülkenin nasıl bir sarmal dış etkilerle karşı karşıya olduğu gâyet açıktır. Bu arada günümüzün gelişmiş bilgisayar, internet, sosyal medya ve basın yayın araçlarıyla insanlar zâten çok çeşitli ideolojik propaganda altındadır. Bilgilerini şer yönünde kullanan bâzı yanlı odaklar, genelde yanlış emelleri için yetişkin çocukları ve gençleri seçmekteler.
Gençlerin şu an ki konumlarına baktığımızda şöyle bir tablo önümüze çıkıyor: Genç bireylerin öğrenim gördükleri okullara çok değişik kültür ve yörelerden öğrenciler gelmekte, bu öğrencilerin ekonomik düzeyleri ve değer anlayışları birbirinden farklı farklıdır. Şahsiyet ve karakter, huy ve mizaç yönüyle de gençlerde aynı farklılık mevcuttur. İşte bu farklı kişiliklerde olan gençlerin aynı okulda okuma, aynı evde oturma, aynı yurtta kalma, aynı sınıfta arkadaş olması kaçınılmazdır. Ve bu gençler, bulundukları ortamda birbirlerinin menfiliklerinden ister istemez etkilenirler. Yanlış ideolojileri, zararlı fikirleri, fütursuz ahlaki yozlaşmayı ve her türlü sapkınlıkları birbirlerine pompalayabilirler. İşte asıl tehlike buradadır. Bugünkü gençler böylesi bir etkileşim ile şer odakları tarafından istedikleri yöne kullanılmaktadır. Kimse; ‘benim çocuğum anarşist olmaz’ demesin. Gençleri içinde yaşadıkları ortam terörist ya da mazbut bir kişi yapabiliyor.
İnsanlar bulundukları ortama göre şekillenirler. Eğitime konu olan bireylerin, içinde yaşadığı ortam bilinirse, ona göre rehberlik yapılabilir. Bizler bugün eğitimden bunu bekliyoruz. Eğitimden hedef, milletçe arzu edilen öz değerlerimizi gençlere kazandırmak, onları iyi bir insan, iyi bir yurttaş, iyi bir evlat, iyi bir mü’min olarak yetiştirmektir. Değişen ve gelişen dünya şartlarına rağmen, eğitim tüm imkan ve gayretleriyle insanını, gencini, geleceğini düşünerek onların ruh, beden ve ahlâkî sağlının korunması için yeni hedefleri olmalı diye düşünüyoruz. Şartlar ne olursa olsun her zorlu problemin çözümü eğitimle olmalıdır. Yoksa vurup kırıp yakarak, öldürerek bu iş kan dökülerek olmaz. Bu yıkımdır.
Gençler son derece esnek ve dinamik özelliklere sahiptir. Onlara güzel rehberlik yapıldığında tatlı söz, faydalı nasihat, yumuşak metot onların gönlünü fethetmek için yeter. Mevcut şartlar her ne kadar zor, kaotik ve karışık olsa da, eğitim birçok müspet unsuru içinde barındırmaktadır. Bugünün eğitim araç ve gereçleri, gâyet modern ve çağdaş hâle gelmiş, öğrenmeyi kolaylaştıran bir çok imkan gençler için hazırlanmıştır. Bireyi üzen, sıkan, bunalıma sürükleyen hâdisleri; neşeli, huzur verici, yumuşatıcı, kolaylaştırıcı durumlar hâline getirme eğitim işidir. Eğitimin temel malzemesi insandır. O halde insanın faziletli ve erdemli olması için ne yapılsa azdır. Haydi, eğitim camiası iş başına.