Eğitim iyi kurgulanmalı

Eğitimde FETÖ etkisi ve bundan sonraki süreçle ilgili konuşan Gençlik Eğitim Kurumları Kurucu Temsilcisi Muharrem Turşucu, “İstiklalimizi ve istikbalimizi sağlamlaştırmak, ancak iyi kurgulanmış eğitim sistemleri ve uygulamalarıyla gerçekleşebilir” dedi

Gençlik Eğitim Kurumları Kurucu Temsilcisi Muharrem Turşucu, 15 Temmuz darbe girişimi, ve Fetullahçı Terör Örgütü (FETO) hakkında açıklamalarda bulundu. “İstiklalimiz ve İstikbalimiz İçin Eğitim Şart!” başlığı ile yapılan açıklamada, “Çok açık ve net olarak görüldü ve anlaşıldı ki hem içeride hem de dışarıda ülkemiz ve milletimize kirli tezgahlar düzenleyen, bizi, bizim değerlerimizden ve ülkemizden koparıp kendi ihtiraslarına göre yönetmek ve milletimizi kendilerine köle etmek isteyen bir zihniyet var. Bu sinsi planların en önemli ayaklarından biri de eğitim ve öğretim alanı oldu. Ülkemizin mazisini ve önemini kavrayarak, Milli Eğitim Bakanlığı ve Bakanlığa bağlı eğitim-öğretim işiyle uğraşan her türlü kurumu ve kuruluşu ve içinde bulunduğumuz çağı da iyi tahlil etmek zorundadır” denildi.

SORU ÇALARAK İLLÜZYONU GÜÇLENDİRDİLER

“Milleti özünden, dininden, imanından yani köklerinden uzaklaştırmak için her tür entrika devreye sokuldu” diyen Turşucu açıklamasına şöyle devam etti: “Bu sinsi planların aktörleri, gerçeği saptırma ve tahrif etmedeki mahirliklerini devreye soktular. Hak dine girmenin ve kayıtsız şartsız Allah ‘a teslim olmanın önüne pek çok engeller koymak için planlar kurdular. Bu planların eğitim ayağı şüphesiz çok önem taşıyordu. Hak dine, din adına çıkışla gölge düşürmek, hakkı batıla karıştırmak için “Dinler Arası Diyalog” projesini (DAD) devreye soktular. Bu işleri iyi kıvıracak “gönüllü” taşeronlar görevlendirildi. DAD projesi uzun soluklu, sabırla ilmek ilmek planlanan bir eğitim sistemiyle gerçekleştirilebilirdi. Bunun için dini mekânların, dini argümanların beraberinde dershaneler ve özel öğretim kurumlarının kullanılmasıyla eğitim çağındaki çocuklara ulaşmak oldukça kolay ve önemli hale geliyordu. Çok kısa zamanda ülkemiz içinde pek çok dershane, özel okul, üniversite ve eğitim kurumu açtıkları gibi, dış desteklerle dünya genelinde de pek çok okul ve eğitim kurumu açtılar. Önemli olan bu eğitim kurumlarında saf, temiz beyinlere DAD projesinin zehrini zerk etmekti. Tesir güçleri o kadar fazlaydı ki bunların ne mal olduğunu söyleyenler de hep dışladı ve bu kişi ve kurumlara hayat hakkı bile tanınmadı. Eğitim alanına bariz bir örnek vermek gerekirse bu fitne yuvasının, dershanelerinin ve okullarının başarılı gibi olması her vatandaşın fark edemeyeceği bir tezgâhtı: Başarılı öğrenci her türlü vaat hile ve desiseyle kendi kurumlarına çekilir. En fazla bir yıl veya bir dönem okuttukları öğrencilerle de sınavlarda 1. sırada kendilerini ilan etmenin gururunu yaşarlardı. Bunun yanı sıra son dönemde ortaya çıkan soru çalmalarıyla da bu başarı illüzyonunu bu millete yutturarak büyük ilgi odağı olmayı sağladılar.

MUSİBETTEN DERS ALMALIYIZ

15 Temmuz darbe kalkışması, ayan beyan  her şeyi ortaya çıkardığını ifade eden Muharrem Turşucu açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “ ‘Bir musibet bin nasihatten evladır’ diyen atalarımız haklı çıktı. Bu musibetten ders almak en büyük ödevimiz olmalı. Biz kimiz, neyiz, dostumuz kim, düşmanımız kim? Bu sorular kadim hafızamıza tekrar sorulmalı,  yeniden tahlil edilmelidir. Tarihi süreçteki arıza fark edilerek özümüze dönmeliyiz. Özümüze dönmenin, Milli Kimliğimizi kavramanın yolu da yine iyi planlanmış eğitim programlarından, mesleğinde ehil, ülkesine ve insanlığa/öğrencisine hizmeti ibadet gören eğitim-öğretim kadrosundan geçer. Ülkemizin mazisini ve önemini kavrayarak, Milli Eğitim Bakanlığı ve Bakanlığa bağlı eğitim-öğretim işiyle uğraşan her türlü kurumu ve kuruluşu ve içinde bulunduğumuz çağı da iyi tahlil etmek zorundadır. Biz, ne mazide kalabiliriz ne de çağın kaosunda kendimizi kaybedebiliriz. İnsanlığın huzuru, güveni ve saadeti için kurtuluş reçetesi Hakka tabii olan, Hakkı üstün tutmada tarihi misyon üstlenen bizim milletimizdedir.  Tarihi misyonumuz sekteye uğratılmak istenmiştir. Tarihi arıza giderilerek yeniden özümüze dönmeliyiz. Yeryüzünde adaleti temin edecek eski gücümüze, en kısa zamanda ulaşmanın gayretini göstermeliyiz.

EĞİTİMCİLERE BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR

Günümüzde, 21. yüzyılda, bilişim teknolojilerinin hızla gelişmesi ve değişimİ eğitim-öğretim sistemlerini, materyallerini ve ortamlarını da etkiledi. İçinde bulunduğumuz zamanda en belirgin değişikliğin okulların bir yaşam alanı olarak eğitim ve öğretimde etkin olabileceğinin görülmesidir. Okul müdürlerini, değişimi stratejik olarak yönetebilen liderler; öğretmenleri, stratejik öğretim liderleri; öğrencileri de geleceğin ihtiyacını karşılayacak stratejik insan kaynağı olarak değerlendirmek gerekmektedir.  21. yüzyılında; öğrenmeyi öğretme, problem çözebilme, yaratıcılık, takım çalışmasına yatkınlık ve eleştirel düşünme becerilerini iyi kavramış ve özümsemiş, yetkinlik kazanmış öğrenenlerle çağın ihtiyacına cevap verilebileceği belirlenmiştir. Öğretmenlerimizin bu becerileri öğrencilere kazandırmada önemli roller üstlenmesi, kılavuzluk etmesi, stratejik ve pratik olarak öğretimin gerçekleşmesi için planlamalar yapılmaktadır. Günümüzde gerek okul yöneticiliğinde (değişimi yöneten okul lideri) gerek öğretmenlikte (stratejik öğretim lideri) değişimi okuyabilmek, sürekli gelişmek, empatik olmak, etkili iletişim kurabilmek, problem çözmek ve uzmanlık yoluyla sosyal kabul almak gibi liderlik becerileri ve okulun, öğretmenliğin mesleki teknik özelliklerinin bütünleşik yapı oluşturması başarının temel şartı olmuştur. İstiklalimizi ve istikbalimizi sağlamlaştırmak, ancak iyi kurgulanmış eğitim sistemleri ve uygulamalarıyla gerçekleşebilir. Allah (cc) milletimizin ve yöneticilerimizin yar ve yardımcısı olsun, bizleri Hakkı üstün tutanlardan kılsın.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri