‘Eğitim emekçileri açlık ücretinin altında çalışıyor’

Eğitimcilerin zor durumda olduğunu vurgulayan Eğitim İş Genel Sekreteri Cengiz Sarıyer, “Eğitim emekçileri borç içinde, borçla borç çeviremez halde. Gerçekler budur ve bu gerçekler değişmek zorundadır. Değiştireceğiz” görüşünü savundu.

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim İş) Konya Şubesi, Gedavet Parkı’nda ‘Barınamıyoruz, Geçinemiyoruz, Yaşayamıyoruz’ adlı basın açıklaması gerçekleştirdi.

Belirlenen zam oranının yetersiz olduğunu dile getiren Sarıyer, teklifin bir dayatma olduğunu öne sürdü. Sarıyer, “Belirlenen zam teklifi, hem bugünün gerçek enflasyon rakamlarının, hem de Merkez Bankası’nın önümüzdeki yıl için açıkladığı ve yine kim bilir kaç kez revize ederek yukarıya çekeceği iyimser enflasyon rakamlarının dahi altında kalmıştır. Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş’in ekim ayı için yaptığı araştırma ortaya koyuyor ki 4 kişilik bir aile için açlık sınırı geçen ayın neredeyse iki katı artış göstererek 15 bin 420 liraya yükselmiştir. Yoksulluk sınırı ise 43 bin liraya ulaşmıştır. Üstelik bu rakamlara ülke genelinde ortalaması bile 8 bin lirayı bulan kiralar, seçim öncesi bulunduğu söylenen devasa rezervlere rağmen cep yakan doğalgaz fiyatları dahil değildir” diye konuştu. Yeni öğretmenliğe başlayanların düşük ücret aldığına değinen Sarıyer, “Peki işe yeni başlayan bir öğretmen ne kadar ücret alıyor: 22 bin 820 TL. 10 yıldır kamuda mesleğini icra eden bir uzman öğretmen ne kadar ücret alıyor 26 bin 708 TL. Devlete fedakarca hizmet etseniz de, eğer kiralık bir evde oturuyorsanız 4 kişilik ailenizi açlık sınırının da alında bir ücretle geçindirmek zorundasınız” şeklinde konuştu.

SESSİZ OLMAYACAĞIZ

25 Kasım’da büyük Ankara buluşmasına tüm eğitimcileri davet ettiğini belirten Sarıyer, sözlerine şöyle son verdi: “Dünyada Başöğretmen unvanlı bir liderin kurduğu tek ülke olan Türkiye Cumhuriyeti, dünyada öğretmenlerin en kötü koşul ve ücretlerle çalıştığı bir emek cehennemine dönüştürülemez. Haklarımız için, taleplerimizi sağır kulaklara işittirmek için, tıpkı öğrencilerimize öğrettiğimiz gibi haksızlık karşısında sessiz olmayacağımızı vurgulamak için 25 Kasım’da başkentte buluşuyoruz. Unutulmasın, eğitim sadece bir faaliyet değil her ülke için geleceğe uzanan en sağlam köprüdür. Eğitim emekçisi sadece bir meslek uzmanı değil, geleceğin mimarıdır. Eğitim ve eğitim emekçisinin sorunlarına gözünü kapatmayan tüm siyasi partileri, tüm demokratik kitle örgütlerini ve ülkesi için iyi bir eğitim sistemi ve iyi bir gelecek düşleyen tüm yurttaşları 25 Kasım’da aramızda olmaya, mücadelemize omuz vermeye davet ediyoruz. Eğitim emekçisinin nefes alamadığı bir düzende sağlıklı bir eğitim sistemi olamaz. Daha yeni kurulmuşken bile eğitimi vatan müdafaasıyla aynı kıymette gören bir başöğretmenin kurduğu bu Cumhuriyet, ikinci yüzyılına eğitimi ve eğitimciyi bu kadar geri plana atmış şekilde giremez. Gelin, birlikte değiştirelim.”

ALİ GÖZEN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri