-MNC: Konularınızın derinliğine ve hususiyetlerine bakarak “yetkin bir deneme yazarı” diyebiliriz sizin için. Yeni yetişen yazar adaylarına öneri babında, “başucu kitabı” diyebileceğiniz beslenme kaynaklarınız/usta yazarlarınız kimlerdir? Gençlere hangi yönleriyle önerirsiniz?
-Necip Fazıl, Sezai Karakoç, İsmet Özel, Cengiz Aytmatov, Cengiz Dağcı, Tarık Buğra, Cemil Meriç, Arif Nihat Asya, Yahya Kemal, Halil Cibran, Peyami Safa, Dücane Cündioğlu, Nurettin Topçu… Hangi birini okumalı sunmalı yazmalı.
İbn Arabî, Hz. Mevlâna gibi güzideler ve eserlerinin yetkin yorumcuları, William C. Chittick, Anne Marie Schimmel, Samiha Ayverdi, Sevinç Çokum ve edebiyat dışı sahalardan; her kuşaktan, coğrafyadan muhtelif yazarlar, araştırmacılar, tefekkür ehli.
Ve en önemlisi tanıma şerefine eriştiğim taçlı gönüller, size yepyeni bir âlem bahşedenler, dönüm noktaları, milatlar.
Altında; bir tutam hüzün kabartma tozu, neşe sosu, düş sineması, baba sohbeti, ata muhabbeti, amca kitapları(Süleyman Hayri Bolay), Kür Şad’ın oğlu Urungu, Aynalı Baba, Çalıkuşu Feride, Edgar Alan Poe, Eflatun Cem Güney, her zaman Leyla, bir parça Züleyha, Bir Yürek Satıldı, Moğol İstilası, Rüzgâr Avı, Falaka ve Gecelerim, Memleket Hikâyeleri, Dağa Çıkan Kurt, Zamanı Yaşamak, Günün Kısa Tarihi, Yaralı Ceylanlar Kulübü, Güzeli Kurtarmak, yukarlardaki Kuş Dili de mevcut.
Tek hikâyenin olmadığı, çeşnili, renkli bir dünyada; 1001 kitap, yazar, tesir…
Açma, süzme, bükme, mayalayıp havalandırma, demlen(dir)me ve içleştirme. Genişletilebilecek yelpaze, türlü f(â)ideler.
Aşk sarhoşları, bâde sunanlar, mankurt kafaları tarumar edenler, Işık Doğudan Yükselir tezi, fikir sanat edebiyat sohbetleri, bülbül avazeleri, düşünce cümbüşü, has mutantan üsluplar, özel yolculuklar, entelektüel öfke, şiir güzellemesi, eleştirel zekâ, sevdalar, ulu kapıları açanlar, hâkîmler, Ahmet Haşim’in “..Küçük zevkler, küçük neşeler, küçük saadetlerin mecmuudur ki vatan denilen büyük saadetler membaını vücuda getirir.” ifadesindeki vatan t(adı), Antlarımız, geleneğin içinden, medeniyet şuuru şurubu, gelgitler, deneme yanılmalar, zafiyetler; çelişkileriyle, hezimeti, yükselme istidadı, muzafferiyeti ve deruni zenginlikleriyle insan tabiatı, mihenk taşları, cihanşümul lezzetler, “Bizi Biz Yapan Hikâyeler”, kültürel aidiyetler, hayatî merkezler, sizin b(eklenti) ve billurlaşmış hedefleriniz, (eril, dişil) cazibeler…
-MNC: Son olarak, kalem temrinleri yapan Yeni Kuşak Yazarlara tavsiyeleriniz nelerdir?
Ahmet Hamdi Tanpınar, Mehmet Kaplan, Abdülhak Şinasi Hisar, Ahmet Haşim’i, Mehmet Niyazi Özdemir, Mustafa Kutlu gibi şahsiyetleri okumayı ihmal etmemeleri.
Yazdıklarını, zâtını fazlaca beğenmemeleri. Şişkin ego; görüşü kirletip, istifadeyi, hikmetli kazançları, manevî sermayeyi engelliyor.
Geri(!) saydıklarına, yanı başlarına, arkada bıraktıklarına, gizlenenlere, sağa sola göğe ileri doğru bakmaları. Maziden, günümüzden kazılar yapmaları, deryaya nazar kılmaları.
Hayat fevkalâde kıymetli. Onu çiğneyip geçmemeli, lalettayin, hesapsız yaşamamalı.
Üstatlar, kitaplar, yazma denemeleri kadar, evvela kendini okumaları, yaşayan kitapları bulmaları, kavî dostluklar edinmeleri, arkadaşlıklarla, hayat kılavuzlarıyla zenginleşmeleri.
Özgün ve değerliyi yakalamaları. Muhkem bir iç dünyayı, teşekkül ettirme kuvveti.
Yazarlık, meslekî başarıdan ziyade, “insan olma, tekâmül” muvaffakiyeti.
Bir muhassala, terkip, öz meydana getirmesi; tefekkürle, ilimle tezyinat ve yükselme çabaları kendilerine kalıyor.
Sonra…
Allah Sevgilisinden “Kıyametin kopacağını bilseniz, bir fidan dikiniz” sözünün ehemmiyeti. Hayata veda edinceye kadar, getirisini götürüsünü düşünmeden, halis yürekle, sonuçlarını Hakk’a bağlayarak, yalnızca O’na havale ederek, öldükten sonra da meyve vermeye devam edecek güzel işler yapmaları.
Büyük İskender ile ilgili bir hikâyede, ölürken yanına tabiplerini çağırttığı söylenir. Ömrünün uzatılmasını ister Cihangir. Bunun imkânsızlığı, bir nefes ilave edilemeyeceği bildirilir.
Bu hükmü duyan İskender’in, cenaze merasiminde, tabutunun kapağının açık bırakılmasını ve boş ellerinin de sanki dua eder gibi yukarıya bakar şekilde ve tabutun iki yanından avuçlarını gösterir halde sarkıtılması talimatını verdiği ifade edilir. Ki koca Cengâverin şimdi elleri bomboş gittiği görülsün diye.
Ellerimiz kucağımız fidanlarla dolsun. Silinmez kutlu yazılarımız olsun.
-MNC: Teşekkür ederiz.” (Eleştiri Haber Kültür- Sanat Sitesi’nden)