8 Mart Dünya Kadınlar günü, biz de bu konularla yakından ilgilenen bir kişi olarak fikirlerimizi kaleme almak istedik. Günümüzde öyle çok günler çıktı ki neredeyse dudaklarımız uçuklayacak. Hele geçen hafta Mevlâna Hazretlerinin kabri başında boyunlarında zincir bulunan bilmem ne işçilerinin gününe de şahit olduk ya! Yakında ‘dünya kedileri koruma yılı’ ya da ‘dünya et yemeyenler günü’ gibi saçmalıkları da kutlanabilir, hazırlıklı olmak lâzım. Neyse konuyu dağıtmadan Dünya Kadınlar Gününe gelmek istiyorum.
Bir defa Dünya Kadınlar gününde, tüm kadınlar haysiyetli, onurlu bir duruş sergileyerek kendilerinin değerini düşürenlerden hesap sormalılar. Kadınların sırtından para kazanan tuzakçılardan, onları en ufak bir jilet reklamında kullanan kadın avcısı erkeklerden hesap sormalılar. Kadının üzerine hassâsiyetle titreyip koruması gereken en mahrem yerlerini açıp saçarak tüm güzelliğini ortaya döken tuzakçı zihniyetlerden kadınlar hesap sormalıdır. Kadının böylesi değersiz durumlara düşmesine sessiz kalan ana-babalardan, kocalardan, evlatlardan, erkeklerden hesap sormalı kadın.
Evet, kadının böylesi değersizleşmesinden acaba sâdece kadının kendisi mi sorumlu? Nedense hep kadınlar suçlanır? Akli selim sâhibi herkes gibi bizler de kadınları uyarıyoruz; akıllı olun, irâdenizi hayra yönlendiririn, dînînizin kıymetini bilin, iffetinizi koruyun, kendinizi bilgiyle kuşatın, modernitenin kurbânı olmayın, diyoruz, deniyor. Ama sanki hep kadınlar suçlu! Bizde diyoruz ki, asıl suçlu olan kadınları ahlaksızlık sembolü hâline getiren erkeklerdir. Şimdiye kadar öyle çok kadınlar hakkında yazıldı çizildi ki lütfen niçin kadınları böyle pespâye konuma getiren yahut düştüğü durumdan kurtarmak adına çaba sarf etmeyen erkekler hakkında bir şeyler yazılmıyor? Bu hususta erkeklerin sorumsuzlukları ve duyarsızlıkları sorgulanmalıdır.
8. Mart Dünya kadınlar gününde biz de kadınları böylesine ahlakî yozlaşmanın kucağına atan erkekler seslenmek istiyoruz. Toplumun temel taşı olan kadınların düşük durumlardan kurtarmak için siz erkekler niçin bir şeyler yapmadınız? Kadınların basit bir metâ gibi görülmesine ve değersizleşmesine niçin sessiz kaldınız?
Her zaman dediğimiz gibi bizim kadınlarımızın değerini yücelten ve yükselten ve kadını en mukaddes bir konuma koyan güzel ve eşsiz Din İslam’dır. Kadın dînini bilse yanlış oyunlara kanmayacak, kendisine âdice kurulan tuzaklara düşmeyecektir.
Fakat bilindiği üzere, uzun yıllardan beri İslam dışı çevreler tarafından İslam dînîne leke sürmek ve Müslümanları dinlerinden uzaklaştırmak maksadıyla yüce İslam dînînin kadına bakışında çeşitli haksız görüşler ve fikirler öne sürülmüştür. İslam aleyhinde fikir yürüten kimselerin ileri sürdükleri görüşlerin, yalan ve iftirâdan ibâret olduğunu her akli selim sâhibi idrak ederken, kadının âdeta ağzına bir kaşık bal verir gibi modernlik ve çağdaş olma söylemleri ile kafası karıştırılarak şu gerçeği ne yazık ki kadın idrak edememiştir.
İslam milletlerinin yaşamış oldukları modernleşme sürecinde en fazla tartışılan konulardan birisi de ‘KADIN’ meselesi olmuştur. Batı’daki toplum hayâtının ve hürriyet akımlarının kaçınılmaz neticelerinden birisi olan ‘kadın hakları’ konusu, İslam ülkelerinde özellikle ‘Batıcı’ diye tâbir edilen yazarlar tarafından, münâkaşaya açılmış ve hâliyle ardından harâretli tartışmaları berâberinde sürüklemiştir. Meselâ; İslâmiyet'te kadının örtünmesinin onu esârete götürdüğünü, kadının erkeklerle berâber olmamasının onu dört duvar arasına hapsettiğini ve hürriyetini kısıtladığını, kadınların çalışmalarının aynen erkekler gibi ortamlarda olması için bir sakınca bulunmadığını ve kadın erkek eşitliği gibi çeşitli hususlarda yalan yanlış birçok görüşler ortaya konmuştur.
Günümüz medeniyetinin her ne kadar dış görünüşü gönül çelici ise de, içinde tüm insanlığın dayandığı temel değerlere hücum edici ve insanlığı helak edici bir takım hastalıklar vardır. Dolayısıyla insanlarımız, göründüğü gibi sağlam olmayan böyle bir medeniyetin gâyet câzibeli olan dış görünüşüne aldanmaktan kaçınmalıdır. Toplum, hâdisenin mâhiyetine inmeye bile gerek duymadan sâdece insanın kendisini rahatsız eden durumları görüp söyleyebilecek cesâreti artık gösterebilmelidir. Yahut dünyâyı baş döndürücü bir hızla tamâmen maddeci bir yola sürükleyenler; İslâm’ı bilmeden, anlamadan karalayanlar lütfedip İslam medeniyetinin mâhiyetini, doğrudan doğruya kurucularından, güvenilir akli selim sâhibi ilim erbâbından sorsalar!.. O zaman eminiz ki vücutlarının her zerresine hastalık gibi yerleşmiş olan ‘İSLAM FOBİ’sinde, müthiş çözülmeler olacak ve kendilerinin medeniyet adına yaptıkları yanlışların farkına varacaklardır.
Bizi bu hâle koyan kadınlarımızın ve dolayısıyla toplumun yara almasına sebep olan dışarıdaki ve içerdeki körü körüne Batı taklitçisi medeniyet kurbânı kişilerin Dünya kadınlar gününde sorgulanmasını cânı yürekten istiyoruz. Oysaki Batının fikir ve düşünce sistemiyle bizimkiler, sanki ayni döküm kalıbından mı çıktı? Hep belirttiğimiz gibi biz ve onlar farklıyız. Bizdeki ‘Kraldan çok kralcı kesilen’ kesim kadınlarla oynadı, açtı, saçtı, kullandı. Netice de hepimizi yaralayan, memnun olmadığımız kadın manzaraları ortaya çıktı. Kabuğundan çıkartılan, muhafaza edilmeyen her türlü kadından Kadınlar gününde şikâyetçiyiz. Ama onları bu konuma sokan sonra kurtarmak için de emek sarf etmeyen erkeklerden de şikâyetçiyiz.
Uyanık, dinâmik, üzerinde oynanan oyunların farkında olan, aklını doğru yerlerde kullanıp ilimle kuşanıp çağın müspet değerlendirmelerini sorgulayarak alan bilinçli kadınlara selam. Hakk’ı sevip hakça kaldıran kadınlara selam. İslâm’ın güzel prensiplerini şahsında yaşayan Müslüman anaya, Müslüman bacıya, Müslüman kadına kucak dolusu selam…
Yarınlar sizlerle kurulacak. Sizlere sonsuz sevgi ve muhabbetlerimi iletiyorum.
Bir defa Dünya Kadınlar gününde, tüm kadınlar haysiyetli, onurlu bir duruş sergileyerek kendilerinin değerini düşürenlerden hesap sormalılar. Kadınların sırtından para kazanan tuzakçılardan, onları en ufak bir jilet reklamında kullanan kadın avcısı erkeklerden hesap sormalılar. Kadının üzerine hassâsiyetle titreyip koruması gereken en mahrem yerlerini açıp saçarak tüm güzelliğini ortaya döken tuzakçı zihniyetlerden kadınlar hesap sormalıdır. Kadının böylesi değersiz durumlara düşmesine sessiz kalan ana-babalardan, kocalardan, evlatlardan, erkeklerden hesap sormalı kadın.
Evet, kadının böylesi değersizleşmesinden acaba sâdece kadının kendisi mi sorumlu? Nedense hep kadınlar suçlanır? Akli selim sâhibi herkes gibi bizler de kadınları uyarıyoruz; akıllı olun, irâdenizi hayra yönlendiririn, dînînizin kıymetini bilin, iffetinizi koruyun, kendinizi bilgiyle kuşatın, modernitenin kurbânı olmayın, diyoruz, deniyor. Ama sanki hep kadınlar suçlu! Bizde diyoruz ki, asıl suçlu olan kadınları ahlaksızlık sembolü hâline getiren erkeklerdir. Şimdiye kadar öyle çok kadınlar hakkında yazıldı çizildi ki lütfen niçin kadınları böyle pespâye konuma getiren yahut düştüğü durumdan kurtarmak adına çaba sarf etmeyen erkekler hakkında bir şeyler yazılmıyor? Bu hususta erkeklerin sorumsuzlukları ve duyarsızlıkları sorgulanmalıdır.
8. Mart Dünya kadınlar gününde biz de kadınları böylesine ahlakî yozlaşmanın kucağına atan erkekler seslenmek istiyoruz. Toplumun temel taşı olan kadınların düşük durumlardan kurtarmak için siz erkekler niçin bir şeyler yapmadınız? Kadınların basit bir metâ gibi görülmesine ve değersizleşmesine niçin sessiz kaldınız?
Her zaman dediğimiz gibi bizim kadınlarımızın değerini yücelten ve yükselten ve kadını en mukaddes bir konuma koyan güzel ve eşsiz Din İslam’dır. Kadın dînini bilse yanlış oyunlara kanmayacak, kendisine âdice kurulan tuzaklara düşmeyecektir.
Fakat bilindiği üzere, uzun yıllardan beri İslam dışı çevreler tarafından İslam dînîne leke sürmek ve Müslümanları dinlerinden uzaklaştırmak maksadıyla yüce İslam dînînin kadına bakışında çeşitli haksız görüşler ve fikirler öne sürülmüştür. İslam aleyhinde fikir yürüten kimselerin ileri sürdükleri görüşlerin, yalan ve iftirâdan ibâret olduğunu her akli selim sâhibi idrak ederken, kadının âdeta ağzına bir kaşık bal verir gibi modernlik ve çağdaş olma söylemleri ile kafası karıştırılarak şu gerçeği ne yazık ki kadın idrak edememiştir.
İslam milletlerinin yaşamış oldukları modernleşme sürecinde en fazla tartışılan konulardan birisi de ‘KADIN’ meselesi olmuştur. Batı’daki toplum hayâtının ve hürriyet akımlarının kaçınılmaz neticelerinden birisi olan ‘kadın hakları’ konusu, İslam ülkelerinde özellikle ‘Batıcı’ diye tâbir edilen yazarlar tarafından, münâkaşaya açılmış ve hâliyle ardından harâretli tartışmaları berâberinde sürüklemiştir. Meselâ; İslâmiyet'te kadının örtünmesinin onu esârete götürdüğünü, kadının erkeklerle berâber olmamasının onu dört duvar arasına hapsettiğini ve hürriyetini kısıtladığını, kadınların çalışmalarının aynen erkekler gibi ortamlarda olması için bir sakınca bulunmadığını ve kadın erkek eşitliği gibi çeşitli hususlarda yalan yanlış birçok görüşler ortaya konmuştur.
Günümüz medeniyetinin her ne kadar dış görünüşü gönül çelici ise de, içinde tüm insanlığın dayandığı temel değerlere hücum edici ve insanlığı helak edici bir takım hastalıklar vardır. Dolayısıyla insanlarımız, göründüğü gibi sağlam olmayan böyle bir medeniyetin gâyet câzibeli olan dış görünüşüne aldanmaktan kaçınmalıdır. Toplum, hâdisenin mâhiyetine inmeye bile gerek duymadan sâdece insanın kendisini rahatsız eden durumları görüp söyleyebilecek cesâreti artık gösterebilmelidir. Yahut dünyâyı baş döndürücü bir hızla tamâmen maddeci bir yola sürükleyenler; İslâm’ı bilmeden, anlamadan karalayanlar lütfedip İslam medeniyetinin mâhiyetini, doğrudan doğruya kurucularından, güvenilir akli selim sâhibi ilim erbâbından sorsalar!.. O zaman eminiz ki vücutlarının her zerresine hastalık gibi yerleşmiş olan ‘İSLAM FOBİ’sinde, müthiş çözülmeler olacak ve kendilerinin medeniyet adına yaptıkları yanlışların farkına varacaklardır.
Bizi bu hâle koyan kadınlarımızın ve dolayısıyla toplumun yara almasına sebep olan dışarıdaki ve içerdeki körü körüne Batı taklitçisi medeniyet kurbânı kişilerin Dünya kadınlar gününde sorgulanmasını cânı yürekten istiyoruz. Oysaki Batının fikir ve düşünce sistemiyle bizimkiler, sanki ayni döküm kalıbından mı çıktı? Hep belirttiğimiz gibi biz ve onlar farklıyız. Bizdeki ‘Kraldan çok kralcı kesilen’ kesim kadınlarla oynadı, açtı, saçtı, kullandı. Netice de hepimizi yaralayan, memnun olmadığımız kadın manzaraları ortaya çıktı. Kabuğundan çıkartılan, muhafaza edilmeyen her türlü kadından Kadınlar gününde şikâyetçiyiz. Ama onları bu konuma sokan sonra kurtarmak için de emek sarf etmeyen erkeklerden de şikâyetçiyiz.
Uyanık, dinâmik, üzerinde oynanan oyunların farkında olan, aklını doğru yerlerde kullanıp ilimle kuşanıp çağın müspet değerlendirmelerini sorgulayarak alan bilinçli kadınlara selam. Hakk’ı sevip hakça kaldıran kadınlara selam. İslâm’ın güzel prensiplerini şahsında yaşayan Müslüman anaya, Müslüman bacıya, Müslüman kadına kucak dolusu selam…
Yarınlar sizlerle kurulacak. Sizlere sonsuz sevgi ve muhabbetlerimi iletiyorum.