IMF borç verdiği ülke ekonomileri üzerinde denetim kurarak bir politika uygulamaktadır. IMF politikalarının ana hedefi, kredi verdiği ülkeleri tuzağa düşürmektir. IMF politikasının uygulandığı ülkelerde üretim ekonomisi yoktur. İthalata dayalı bir ekonomi politikası ile borsa, döviz, faiz üçgeni üzerinde işleyen bir ekonomi vardır.
IMF politikasını uygulayan ülkelerde, enflasyon yüksek olurken, dış ticaret açığı, ödemeler dengesi açığı ve bütçe açıkları ile karşılaşılmaktadır. Enflasyon düşüyor gibi lafların sarf edildiği böylesi zamanlarda deflasyon baş göstererek, durgun bir ekonomi piyasaya hakim olmaktadır. Bunun sonucunda işsizlik artmakta ve sosyal patlamalar meydana gelmektedir.
IMF politikasını uygulayan hükümetler, kendi üreticisine ve ihracatçısına ilgisiz kalmaktadırlar Yabancı sermayeye gösterilen ilgi kendi üreticilerinden esirgenmektedir.
IMF'nin kurucusu olan ABD'de mortgage (konut edindirme) kredilerinin ödenmemesi ile patlak veren ve tüm mali sektörü etkisi altına alan ekonomik kriz, Avrupa'yı da etkisi altına alırken bütün dünyayı sardı. ABD finans devleri ardı ardına bir bir çöktü. 30 Eylül 2008 itibariyle 23 banka battı. ABD, İngiltere, Hollanda, Belçika, Lüksemburg hükümetleri batan bankaları kurtarma operasyonlarına gitse de sular durulmadı. Dünyada "Kara Çarşamba", "Kara Perşembe", Kara Cuma"lar yaşandı. Dünya borsaları tepetaklak oldu. Amerika, Brezilya, Almanya, Fransa, İngiltere, Rusya, Japonya, Türkiye borsalarında büyük düşüşler yaşandı. 2008'de meydana gelen bu küresel kriz, 1929'da dünyada yaşanan "Ekonomik Buhran" gibi içinden çıkılmaz bir hale geldi. IMF politikalarının getirdiği kriz ile finans sistemi ve dünya ekonomisi çöktü.
Bugün sadece hisse senedi, bono ile döviz paralarının alınıp satıldığı ekonomilerde üretim ile uğraşanlar azaldı. Ticaret sekteye uğradı. Sonuçta ekonomiler şişti ve patladı.
Dünyada meydana gelen ekonomik çöküntüden Türkiye'de etkilendi.
Türkiye'de dolar ve avro yükseldi, borsa dibe vurdu. Halkımız daha da fakirleşti. IMF politikasının bir çözüm olmadığı, bu politikalardan vazgeçilmesi gerektiği bir defa daha anlaşıldı. Ayrıca IMF politikalarının bir kurtuluş olduğunu savunanların yaşanan bu ekonomik çöküntü ile halkı nasıl yanılttıkları da bir defa daha ortaya çıkmış oldu. Dünya ekonomisi IMF'nin çökertme politikalarından kurtulmak zorundadır.
IMF politikasını uygulayan ülkelerde, enflasyon yüksek olurken, dış ticaret açığı, ödemeler dengesi açığı ve bütçe açıkları ile karşılaşılmaktadır. Enflasyon düşüyor gibi lafların sarf edildiği böylesi zamanlarda deflasyon baş göstererek, durgun bir ekonomi piyasaya hakim olmaktadır. Bunun sonucunda işsizlik artmakta ve sosyal patlamalar meydana gelmektedir.
IMF politikasını uygulayan hükümetler, kendi üreticisine ve ihracatçısına ilgisiz kalmaktadırlar Yabancı sermayeye gösterilen ilgi kendi üreticilerinden esirgenmektedir.
IMF'nin kurucusu olan ABD'de mortgage (konut edindirme) kredilerinin ödenmemesi ile patlak veren ve tüm mali sektörü etkisi altına alan ekonomik kriz, Avrupa'yı da etkisi altına alırken bütün dünyayı sardı. ABD finans devleri ardı ardına bir bir çöktü. 30 Eylül 2008 itibariyle 23 banka battı. ABD, İngiltere, Hollanda, Belçika, Lüksemburg hükümetleri batan bankaları kurtarma operasyonlarına gitse de sular durulmadı. Dünyada "Kara Çarşamba", "Kara Perşembe", Kara Cuma"lar yaşandı. Dünya borsaları tepetaklak oldu. Amerika, Brezilya, Almanya, Fransa, İngiltere, Rusya, Japonya, Türkiye borsalarında büyük düşüşler yaşandı. 2008'de meydana gelen bu küresel kriz, 1929'da dünyada yaşanan "Ekonomik Buhran" gibi içinden çıkılmaz bir hale geldi. IMF politikalarının getirdiği kriz ile finans sistemi ve dünya ekonomisi çöktü.
Bugün sadece hisse senedi, bono ile döviz paralarının alınıp satıldığı ekonomilerde üretim ile uğraşanlar azaldı. Ticaret sekteye uğradı. Sonuçta ekonomiler şişti ve patladı.
Dünyada meydana gelen ekonomik çöküntüden Türkiye'de etkilendi.
Türkiye'de dolar ve avro yükseldi, borsa dibe vurdu. Halkımız daha da fakirleşti. IMF politikasının bir çözüm olmadığı, bu politikalardan vazgeçilmesi gerektiği bir defa daha anlaşıldı. Ayrıca IMF politikalarının bir kurtuluş olduğunu savunanların yaşanan bu ekonomik çöküntü ile halkı nasıl yanılttıkları da bir defa daha ortaya çıkmış oldu. Dünya ekonomisi IMF'nin çökertme politikalarından kurtulmak zorundadır.