Teknolojik gelişim baş döndüren bir hıza erişti. Her gün hayatımıza yeni ürünler girerken eskileri ise yavaş yavaş çıkıyor. Kimi eski ürünler teknik servislerde yedek parça olarak kullanılırken, kimileri ise çöplüklere gidiyor.
Afrikada ve Uzakdoğu ülkelerinde dev teknoloji çöplükleri oluşurken, teknoloji tüketimi henüz o noktada olmadığı için bu büyük sorunla yeni karşılaşacak olan Türkiye ise tehlikenin farkında değil. 16 yıldır teknik servislik yapan ve 2 yıl içersinde şu an kullanılmakta olan iletişim teknolojisi ürünlerinin yüzde 80'i kullanımdan kalkacağını söyleyen Selim Büyükçelik, “Dünya bir gün teknoloji çöplüğü haline gelebilir” dedi. Her gün milyonlarca aletin ömrünü tamamlayıp, miadını doldurduğu için çöpe atıldığını söyleyen Büyükçelik, “Bu aletler hiç bir zaman yok olmayacak” diye konuştu. Teknoloji istilasını kimsenin engelleyemeyeceğini aktaran Büyükçelik, “Bu iş bir şekilde devam edecek. Birisinin bıraktığı yerden diğeri alcak. Bu zihinsel bir virüs ve bu virüsün bir antivirüs programı yok” ifadelerini kullandı.
GELECEĞİ TAHAYYÜL ETMEK İMKANSIZLAŞTI
Yaptığı mesleğin hem eğitimini aldığını hem de çıraklıktan yetiştiğini söyleyen Selim Büyükçelik, “1996'dan beri bu işi yapıyorum. Çağın mesleği sonuçta. Sürekli gelişen ve yenilenen bir meslek. Her geçen gün yeni ürünler ortaya çıkıyor. Biz bile yetişemiyoruz hızına. Piyasaya sürülüp biz görmeden, bize düşmeden eskiyip giden ürünler var. Değişimin hızı çok arttı. Bırakın sıradan vatandaşın takip etmesini biz takip edemiyoruz. Alan her geçen gün büyüyor. Teknolojide değişim 1-2 yıla kadar düştü. Örneğin dokunmatik teknolojisi bir eşik. Birkaç yıl içinde kendinden önceki teknolojiyi tasfiye edecek. Piyasada dokunmatik olmayan tüm ürünler ya geri dönüşüme ya da çöpe gidecek. Teknolojinin hızı çılgınca bir hal aldı. Hala özelliklerini bilemediğimiz, işlevlerini çözemediğimiz ürünler var. Gelecekte ne olur onu bilemiyorum. Geleceği tahayyül etmek imkansızlaştı. Bence bunu üretenler bile bilmiyor gelecekte ne olacağını. Türk halkı değişime açık bir halk. Çok çabuk öğreniyoruz ve adapte olabiliyoruz. Ancak aynı zamanda çok çabuk sıkılıyoruz. Kullan at kültürü egemen bizde. Dünya'nın en gazla teknoloji tüketen ülkelerinden birisiyiz. Genelde teknolojideki gelişim iletişim teknolojisi merkezlidir. Bizde iletişime açık bir millet olmamız nedeniyle teknolojiyi tüketen bir toplumuz” dedi.
PSİKOLOJİK RAHATSIZLIKLARIN SEBEBİ TEKNOLOJİ
Teknolojinin insanı bağımlı hale getirdiğini belirten Büyükçelik, “Bu işe bulaşan bir daha bırakamıyor. Bu meslekten nefret ettiğim çok zaman oldu. Çok defalar bırakıp gitmek istedim, ama yapamadım. Teknoloji basit manada düşünüldüğünde güzel bir şey. İnsan hayatını kolaylaştırıyor. Ancak bu görünen yüzü. Birde bu işin görünmeyen tarafı var. Bu gün tohlumdaki artan psikolojik hastalıkların altında teknoloji yatar. Teknoloji her şeyi sunnileştirir, doğallıktan uzaklaştırır. Geçici tatminlerle, geçici hazlarla insan ruhunu oyalar. Ancak Hiçbir zaman tam doyuma ulaştırmaz. Sürekli bir rahatsızlık ve huzursuzluk hakim toplumun genelinde. Bunun nedeni ise yaşamın sanallaşmasıdır. Gerçeklikten uzaklaşan insanoğlu teknolojiye daha gazla bağlanıyor. Bir çeşit uyuşturucu bu. Bütün sorunların, yoksunluğun uyuşturucudan kaynaklandığını bilirsiniz ancak huzursuzluktan kurtulmak için yine uyuşturucuya yönelirsiniz. Sorunun kaynağı da teknoloji, sorunun çözümü de. Kimse engeleyemez bu teknoloji istilasını. Bu iş bir şekilde devam edecek. Birisinin bıraktığı yerden diğeri alcak. Bu zihinsel bir virüs ve bu virüsün bir antivirüs programı yok” diye konuştu
DÜNYA TEKNOLOJİ ÇÖPLÜĞÜ OLABİLİR
Eskiyen, bozulan, ömrünü yitiren teknolojik ürünler iki şekilde değerlendirildiğini aktaran Büyükçelik, “Birincisi geri dönüşümdür. Bu teknoloji kadavraları Almanya ve Çin gibi ülkelerde bir yere toplanır ve tekrar yeni ürünlerin yapımında kullanılır. Son çıkan teknolojik ürünlerin ömrünün kısa olmasının bir nedeni de bu eski ürünlerin geri dönüşümünden elde edilmiş olmasıdır. İkinci yol ise doğaya bırakmaktır. Afrika ve Uzakdoğuda dev teknoloji çöplükleri vardır. Bu eski eşyalar bu çöplüklerde biriktirilir. Bazı ülkeler denize döküyor. Sonuçta hiç bir zaman tam yok olmayacak bunlar. Bir gün dünya teknoloji çöplüğü haline gelebilir. Bizim ülkemizde durum biraz daha farklı. Henüz çok devasa çöplüklerin oluşmasına neden olacak kadar teknoloji eskitmedik. Zaten teknolojinin bizdeki tarihi belli. Ancak bir gün mutlaka bu sorun ile yüzyüze geleceğiz” ifadelerini kullandı.
merhabahaber.com YUNUS ALTINBEYAZ