Dün Ne Demişlerdi, Sonra Neler Oldu?

Pazar günleri dağarcığı şöyle bir karıştırırım. Neler vardı diye.
Tarihi gelişimler hayret verici değişimler görürüm aralarında. Hele TBMM tutanaklarında, parti kurultaylarında konuşulanları okudukça gülümseyip baş salladıklarım olur.
Bu günde bunlardan birkaçını sunmak isterim.
***
Geçen geçmiştir ama söyleyenlerin söylediklerini üst köşeye koyanlar nasıl tatbikat yaparlar?
 İşte bu merak konusu. İzleyelim.
***
.09 Mayıs 1935 de yapılan CHP 4. Olağan kurultayında O zamanlar hem cumhur başkanı hem de CHP Genel başkanı olan Mustafa Kemal Paşa’nın konuşması;
“…Geçen kurultaydan bu güne kadar, kültürel ve sosyal alanda başardığımız işler, Türkiye Cumhuriyetinin ulusal çehresini, kesin çizgilerle, ortaya çıkarmıştır Yeni harfleri, ulusal tarihi öz dili, ar, ilimsel müzik ve teknik kurumları ile kadını erkeği her hakta eşit oluşu son yılların eseridir…” (sürekli alkışlar)
***
Sonra ne oldu ki bu sözlere Elitlerin torunlar icabet edemedi. İlim öğrenme hakkına sahip kızlarımızın önüne geçildi hatta Üniversitelerden kovduruldu.
Kadınları örtülü örtüsüz erkeklerin namaz kılan kılmayan…
Öğretimlerde İHL ve meslek okullarını saf dışı ederek kapatacak kadar ileri varıldı merak konusu doğrusu.
***
26 aralık 1938 de çiçeği burnunda, 11. Kasım 1938 de TBMM tarafından cumhurbaşkanlığına seçilen İsmet İnönü…
CHP nin 1. Olağanüstü toplantısında yönlerini çiziyor.
“aziz arkadaşlarım! Vatandaşlarda ve teşkilatı esasiyenin tarif ettiği vatandaşlar da, bu vatanın daimi sahip ve sakinleri sıfatı ile, emniyet içinde yaşamak huzuru kalbi, Türkiye Büyük millet meclisinin ve cumhuriyet hükümetinin samimi hedefidir.
Hiçbir milletin kendisine uygun gördüğü bir tedbir, bizim memleketimizde taklit olunamaz. Hiçbir vatandaş kanunların kendisine temin ettiği nimetlerden mahrum edilemez. (alkışlar)
Huzur içinde müşterek vatanın yükselmesine çalışmak sahası, bütün vatandaşlar için açıktır.
Bu memlekette, bütün kuvvetleri olan tek kuvvetli varlık Büyük Millet Melisidir (Bravo sesleri alkışlar)
Onun tedbirleri ile, teşkilatı esasiyesi ve kanunları ile, hepimiz üzerine teveccüh eden mükellefiyetler ve vazifeler, diğer bütün vazife ve mükellefiyetlerimizin üstünü ve nazımıdır.”
Önder ve başkanlar için taş üstüne taş koymayanların bugün gittikleri yol…
Onların söyledikleri cümlelerin üzerinde mi değil mi?
Siz karara varın gayrı…
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle