Muhterem okuyucularım. 17 Ocak günü elim bir kaza sonucu kaybetmiş olduğum sevgili oğlum Osman Doğan’ın cenazesine iştirak eden siyasi partilere, eski yeni belediye başkanlarımıza, vakıf dernek sivil toplum yöneticilerine, cemaat önderlerine görsel ve yazılı basınımızın muhabirlerine, genel müdürlerine, sahiplerine, radyolarımıza, İrşad Dayanışma Vakfı, Verenel Derneği yönetici ve idarecilerine, yurt içinden ve yurt dışından cenazeye bizzat iştirak eden telefonla, mesajla taziyede bulunan tüm kardeşlerimize Doğan Ailesi olarak selamlarımızı arz eder, Allah (c.c) razı olsun deriz.
Osman’ı bir gül gibi titiz ve temiz yetiştirdim. Aç kaldık, işsiz olduk, Elhamdülillah haram lokma yedirmedim. 40 yaşına giren oğlum Osman’ın dünyaya meyli yoktu. Gece gündüz ilim irfan ve sohbetlerle meşguldü. Vefatından bir gün önce Cumartesi günü bir gençlik grubuna şöyle der:
- “Yarın (Pazar) günü sabah 08’de sohbete mutlaka gelirim. Gelemezsem 2 şık var. Ya acil Konya dışına çıkarım -ki çıkarsam bilgi veririm-. Veya ölmüşümdür, ondan gelemem.”
Ve bekleyen gençler acı haberi sala verilirken öğreniyorlar. Vefatından 4 gün sonra gömleğinin cebinden o günlerde yazıldığı anlaşılan bir vasiyet çıktı. Şöyle yazmış: “Sala’mı Hacıveys Camiinden Mehmet Emin KARATAŞ Merkezi sistemle versin, Beni şu 3 kişi ……….. Yıkasın. Yine 3 kişi ……….. Mezarıma koysun. Namazım Sultan Selim Camiinde kılınsın. Namazımı Üstadım Ali Ramazan DİNÇ Hocam kıldırsın. Üçler Mezarlığına defnetsinler. Talkınımı Ali Ramazan DİNÇ Üstadım veya Develeli Hasan Hocam versin.”
İşte cebinden çıkan mütevazı vasiyetinde böyle yazıyordu. Biz de aynısını yaptık. Ben Osman’ımdan razıyım. Allah (c.c)’da ondan razı olsun. Kabri pür nur, makamı Cennet olsun. Tüm dostlarımızdan dualar bekliyoruz. Selam ve dualarla.
Osman’ı bir gül gibi titiz ve temiz yetiştirdim. Aç kaldık, işsiz olduk, Elhamdülillah haram lokma yedirmedim. 40 yaşına giren oğlum Osman’ın dünyaya meyli yoktu. Gece gündüz ilim irfan ve sohbetlerle meşguldü. Vefatından bir gün önce Cumartesi günü bir gençlik grubuna şöyle der:
- “Yarın (Pazar) günü sabah 08’de sohbete mutlaka gelirim. Gelemezsem 2 şık var. Ya acil Konya dışına çıkarım -ki çıkarsam bilgi veririm-. Veya ölmüşümdür, ondan gelemem.”
Ve bekleyen gençler acı haberi sala verilirken öğreniyorlar. Vefatından 4 gün sonra gömleğinin cebinden o günlerde yazıldığı anlaşılan bir vasiyet çıktı. Şöyle yazmış: “Sala’mı Hacıveys Camiinden Mehmet Emin KARATAŞ Merkezi sistemle versin, Beni şu 3 kişi ……….. Yıkasın. Yine 3 kişi ……….. Mezarıma koysun. Namazım Sultan Selim Camiinde kılınsın. Namazımı Üstadım Ali Ramazan DİNÇ Hocam kıldırsın. Üçler Mezarlığına defnetsinler. Talkınımı Ali Ramazan DİNÇ Üstadım veya Develeli Hasan Hocam versin.”
İşte cebinden çıkan mütevazı vasiyetinde böyle yazıyordu. Biz de aynısını yaptık. Ben Osman’ımdan razıyım. Allah (c.c)’da ondan razı olsun. Kabri pür nur, makamı Cennet olsun. Tüm dostlarımızdan dualar bekliyoruz. Selam ve dualarla.