Anne ve baba sevgisi, insan hayatının en temel ve değerli duygularından biridir. Bu sevgi, yalnızca bireyin karakterini şekillendirmekle kalmaz, aynı zamanda toplumun temel taşlarını da oluşturur. Anne ve baba sevgisinin önemi, hem dini hem de kültürel öğretilerde sıkça vurgulanmaktadır.
Anne ve baba sevgisi, Kur'an-ı Kerim'de önemle vurgulanan bir konudur. Allah, insanlara anne ve babalarına karşı merhametli ve saygılı olmalarını emretmiştir. Kur'an-ı Kerim’de İsra Suresi 23. ayette şöyle buyrulmaktadır: "Rabbin, yalnız Kendisine kulluk etmenizi ve anne babaya iyilik etmenizi emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, sakın onlara 'öf' bile deme; onları azarlama; onlara güzel söz söyle". Bu ayet, anne ve babaya saygının ne kadar önemli olduğunu ve onlara karşı en küçük bir saygısızlığın bile kabul edilemez olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Anne sevgisi, bir çocuğun hayatında eşi benzeri bulunmayan bir şefkat ve merhamet kaynağıdır. Peygamber Efendimiz (SAV), "Cennet annelerin ayakları altındadır" (Nesâî, Cihâd, 6) hadisiyle, annelerin değerini ve onların sevgisinin Allah katındaki yüceliğini bizlere hatırlatmaktadır. Anne, çocuğunu dünyaya getirirken çektiği sıkıntılar ve onu büyütürken gösterdiği fedakârlıklarla, hayatımızdaki en kutsal varlıklardan biridir. Bu yüzden annelere duyulan sevgi ve saygı, bir insanın karakterinin temel taşlarından biri olmalıdır.
Baba sevgisi de, en az anne sevgisi kadar derin ve anlamlıdır. Babalar, aileyi ayakta tutan, ailenin moral ve motivasyon kaynağı olan, çocuklarına rehberlik eden ve onlara hayatın zorluklarıyla başa çıkmayı öğreten kişilerdir. Peygamber Efendimiz (SAV) şöyle buyurmaktadır: "Allah’ın rızası babanın rızasındadır. Allah’ın gazabı ise babanın gazabındadır" (Tirmizî, Birr, 3). Bu hadis, babalara gösterilmesi gereken saygının Allah katında ne kadar önemli olduğunu hatırlatmaktadır. Baba sevgisi, çocuğun güven duygusunu pekiştirir ve ona sağlam bir karakter kazandırır.
Bu konuda, Hz. Mevlana "Anne ve babanın duası, yolunu aydınlatan bir ışık gibidir" diyerek bu sevginin ve saygının insan hayatındaki rehberlik rolünü ifade etmiştir. Türk kültürümüzde de, "Ana gibi yar, baba gibi diyar olmaz" atasözü, anne ve babanın yeri doldurulamaz olduğunu vurgulamaktadır.
Anne ve baba sevgisi, bir insanın hayatında hem dünyevi hem de manevi anlamda büyük bir hazine olarak kabul edilmelidir. Bu sevgi, bir bireyin gelişiminde, hayata bakış açısında ve topluma katkısında belirleyici bir rol oynar. Anne ve babalarımıza olan sevgimizi ve saygımızı her fırsatta dile getirmeli, onlara duyduğumuz minnettarlığı göstermekten asla çekinmemeliyiz. Unutmayalım ki, bir gün gelip bu sevgi dolu rehberlerden mahrum kalabiliriz; bu yüzden onlara olan sevgimizi ve saygımızı daima canlı tutmalıyız ve her fırsatta onlara sevgimizi ifade etmeliyiz.
Anne ve baba sevgisi, insanın yaşamını zenginleştiren ve ona anlam katan en güçlü duygulardan biridir. İslam dini ve kültürel değerlerimiz, bu sevginin korunmasını ve saygı gösterilmesini en üst düzeyde önemsemiştir.
Onların dualarını almak, hem bu dünyada hem de ahirette bizler için en büyük kazanç olacaktır.