Saadet Partisi Genel Sekreteri ve Konya Milletvekili Adayı Tacettin Çetinkaya, konuşmasına Dağlıca ve Tunceli’de şehit düşen askerlere Allah’tan rahmet dileyerek başlayan Çetinkaya, “Türkiye zor günler yaşıyor. Terör hem Güneydoğu’da hem de Ankara’nın göbeğinde can alıyor. Her gün şehit cenazeleri geliyor. Dün yine bir yarbayımız, bir astsubayımızla beraber dağlıca ve Tunceli’den 6 askerimiz şehit oldu. Terör örgütleri taşeron örgütlerdir, kendisini besleyen ülkelerin ve mihrakların amacına hizmet etmek için çalışırlar. Kendilerini besleyip yönetenlerin piyonlarıdırlar. Bu nedenle asıl düşman arkalarındaki devletler, mihraklar ve zihniyetlerdir” dedi.
AMERİKA NEREDEN DOSTUMUZ OLUYOR?
Cumhurbaşkanı’nın hala teröre destek veren ülkeler için ‘dost’ ifadesini kullanmasını eleştiren Çetinkaya, konuşmasına şöyle devam etti: “Sayın Cumhurbaşkanı, ‘Dostlarımız bize değil PKK'ya destek oluyorlar’ diyerek teröre destek veren ülkeler için hala ‘dost’ diyebiliyor. Amerika nereden dostumuz oluyor? Emperyalist, sömürgeci Avrupa ülkeleri mi dostumuz oluyor? Uyanın artık. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan Erbakan Hocamızı gibi siz de, ‘Bana ne Amerika’dan, bana ne Amerika’dan’ deyin artık. Sayın Başbakan PYD’ye silah verdiği için Obama yönetimini uyarmış. Uyarmış da ne olmuş, bir şey olacağı yok. Sayın Başbakan terör örgütlerinin Türkiye’ye karşı ABD tarafından eğitilip donatıldığını hala bilmiyor mu? Bunun çocuklar bile farkında. Bu geçmişte de böyleydi, bugün de böyle. Geçmişte Çekiç Güç idi, bu gün Çecik Güç oldu. 30 yıldan fazla süreden bu yana bizi terör belası ile uğraştıran dış güçlerin başında ABD gelmektedir.”
ÜRETİME YÖNELİK YATIRIM YAPILMADI
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak’ın Diyabakır ve Şırnak ziyaretlerine değinen Çetinkaya, şöyle konuştu: “Saadet Partimiz bir heyetle Güneydoğu Anadolu’da bir tarama gerçekleştirdi. Güneydoğu her zaman Milli Görüş’ün kalesi olmuştur. Genel Başkanımız Diyarbakır ve Şırnak’ta halkla kucaklaştı, çeşitli ziyaretlerde ve temaslarda bulundu, kardeşlik, birlik-beraberlik çağrısı yaptı. Barışa davet etti. Artık kan dökülmesin dedi. Dış mihrakların oyununa gelmeyelim dedi. Siyasilerin giremediği, sokağa çıkma yasağının olduğu Cizre sokaklarını gezdi, Cizrelilerle görüştü. Genel Başkanımız Bölgede çok büyük bir teveccühle karşılandı. Çünkü Milli Görüş bölgeye çok hizmetler yaptı, yatırımlar götürdü, fabrikalar kurdu. Erbakan Hocamızın amacı, gelir dağılımında adaleti sağlamak, bölgede işsizliği azaltmak, göçü önlemek, terörü engellemekti. Bu nedenle Milli Görüş’ün iktidarında Bölgenin her tarafında fabrikalar açıldı, yatırımlar yapıldı. Şırnak’ta Azot Gübre Fabrikası, Diyarbakır’da 10 bin 800 kişinin çalışacağı TEMSAN, iplik fabrikası, tütün fabrikası, Sümerbank Halı Fabrikaları, yağ fabrikası ve Silvan ayakkabı fabrikalarını biz yaptık Ak Parti hükümetleri bu fabrikaları özelleştirdi, konut yaptı. Ak Parti bölgede üretime yönelik, işsizliği çözecek hiçbir yatırım yapmadı.”
HDP’Yİ ZİYARET ETMEDİK!
Bir gazetecinin, Saadet Partisi Genel Başkanı Prof.Dr.Mustafa Kamalak'ın Cizre ziyaretleri esnasında PKK'nın siyasi uzantılarını ziyaret ettiğine ilişkin gündeme gelen haberlerle ilgili soru sorması üzerine Çetinkaya, “Şu anda seçim sürecindeyiz. Ve seçim süreci içerisinde partiler birbirlerini ziyaret etmezler. Genel Başkanımız Şırnak-Cizre ziyaretinde halkla buluşmuştur. Ama kesinlikle hiçbir siyasi partiye ziyaret gerçekleştirmemiştir. HDP de buna dahil olmak üzere hiçbir siyasi parti ziyareti olmamıştır” şeklinde konuştu. Tacettin Çetinkaya Saadet Partisi olarak çözüm önerilerini ise şu şekilde sıraladı: “Türk, Kürtsüz; Kürt, Türksüz yapamaz. Biz kardeşiz, bu toprağı birlikte savunduk, Ülkemizi birlikte kurduk. Bir bedenin uzuvlarıyız. Rabbimiz birdir, Peygamberimiz birdir, Kitabımız birdir, kıblemiz birdir, bayrağımız birdir. Bu kadar birlik yetmiyor mu? İnançlarımız etrafında birleşmemiz lazım.
Bu kanın durmasını istiyoruz, barış ve kardeşlik istiyoruz. Herkese temel insani haklar pazarlık konusu yapılmadan verilmesini istiyoruz. Bölgeye yatırım yapılmalıdır, istihdam sağlanmalıdır. Sadece bölgeye değil Ülkemizin her alanına fabrikalar açılmalı, üretim sağlanmalıdır. Eline silahı alıp dağa çıkan, devlete kurşun sıkan bu çocukları kim bu hale getirdi? Mevcut eğitim sistemimiz bu çocukları yetiştirdi. Bunlar sistemin ürettiği ürünlerdir. Materyalist, Batıcı eğitim modelinden vazgeçip ‘Önce Ahlak ve Maneviyat’ prensibini esas alan maneviyatçı eğitim modeline geçilmelidir. Çocuklarımızı vatanını, milletini seven evlatlar olarak yetiştirmeliyiz.”
HÂLİD ŞEN