Doker, yaptığı açıklamada, Akdeniz Oyunları’nda kendi branşlarında alınan dereceleri yeterli bulmadığını belirterek, “Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü bize geçen yıl 8 milyon TL bütçe verdi. Federasyon başkanımız Mehmet Terzi’nin bir gün bile sporculara hayır dediğini duymadım. Kendisi hak ettiği sonuçları alamıyor” diye konuştu.
Geçen yıl yapılan Pekin Olimpiyatları’nda, olimpiyat tarihinde ilk kez 16 sporcuyla mücadele ettiklerini anlatan Doker, şöyle devam etti: “İlk kez 2 madalya geldi. Bunlar güzel ama yeterli değil. Mesela federasyonun Eşref Apak üzerinde büyük emeği var. Daha iyi olmalıydı ama olamadı. Aynı şekilde Ercüment Olgundeniz, olimpiyatlarda 50 küsur attı. Normalde 63-64 atabilen bir sporcu. O rakamları atsa belki ilk 5 içine girecek. Selim Bayrak orada hastalandı. O çocuk bir çok Türk’ten daha çok Türk gibi davrandı ve ‘ben koşmak ve gerekirse orada kalmak istiyorum’ dedi. Doktoru aşırı su, mineral kaybı var dedi. Kendisine anlattık ama ‘ben olimpiyat koşmaya geldim, kendimi biliyorum ve koşacağım’ diyerek piste çıktı. Bazılarında yarışma korkusu oluyor. Devlerin arasına çıkarken çekiniyorlar. Ama Nevin Yanıt çıkıyor, çatır çatır koşuyor. Yönetici olarak biz de orada kimin gayret gösterdiğini görüyoruz. Keşke benim Türk sporcularım da Selim gibi olsa. Sporcularım derece aldığında ben de daha dik yürüyorum.”
ÇİN SEDDİ’Nİ GEZECEKSİN, YARIŞMA GÜNÜ HASTALANACAKSIN
Selim Bayrak’ın olimpiyatlarda 11. olduğunu, ancak yarış sırasında hep önündekini geçmeye çalıştığını ifade eden Doker, “Bazıları ise buradan sağlam gitti, orada hastalandı. Bunlar bizim gücümüze gitti. Sporcunun buna hakkı yok. Buradan erken gidip Çin Seddi’ni gezeceksin ama yarış yaklaşınca hastalanıp sakatlanacaksın, bu ne demek? Bunlara kızıyoruz. Daha başarılı olabilirdik ama geçmişle mukayese ettiğimizde başarılıyız” diye konuştu. Elvan Abeylegesse’nin Akdeniz Oyunları’nda bayıldığı haberlerine de değinen Doker, “Zaman zaman asılsız haberler çıkabiliyor. Elvan bile antrenörü hakkında çıkan beyanları yalanladı. Bayılmadığını sadece dengesinin bozulduğunu söyledi” dedi.
Eşref ve Elvan gibi sporcuların Akdeniz Oyunları’na götürülmemesi ve daha büyük organizasyonlara saklanması şeklinde yapılan eleştirileri yerinde bulduğunu kaydeden Doker, şunları söyledi: “Bence de bu sporcular, olimpik sporcular. Antrenmanlarını hazırlıklarını bölmemeliler. Hatta Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül de bu sporcuları götürmek istemedi açıkçası. Akdeniz Oyunlarına yeni sporcuları götürmek istedi ama oyunlar, Elvan’ın kendi programında vardı. Keşke kampını bölmeseydi ama bu kendi isteğiydi.”
ALİ TOPKARA LİSTEDE OLMALIYDI AMA
Doker, 3, 5 ve 10 bin metrelerde yaptığı derecelerle 1922’den bu yana bu kategorileri en iyi koşmuş 10 atlet arasına girerek şeref listesine giren, buna rağmen Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün, atletizm branşında maaşa bağladığı 150 sporcu arasında yer almadığı gerekçesiyle basına açıklama yapan Ali Topkara’ya bir yerde hak verdiğini söyledi. Ali Topkara’nın iyi bir atlet olduğunu ifade eden Doker, “Ali Türkiye’de iyi koşuyor, ona ihtiyacımız var. Ancak yurtdışında herhangi bir başarısı yok. Bana göre o listede olmalıydı. Bizim bir teknik kurulumuz var. Bazı değerlendirmeler yapıyorlar. Neye göre değerlendirdiler bilmiyorum ama öyle uygun görmüşler. Mutlaka bir nedeni vardır. Bu demek değil ki, Ali hiç listeye giremeyecek. Ali Balkan Salon Şampiyonası’nda iyi bir derece yaptığında Mehmet Terzi, kendisini hemen Avrupa Salon Şampiyonası listesine ekletti ama Ali orada da kötü koştu. Ali’ye zamanında çok imkan verildi, artık o da yurtdışında iyi derece yapmalı. “
EŞREF’İN 3 YILI BOŞA GEÇTİ AMA HALA ÜMİTLİYİZ
Eşref Apak’ın 3 yılının boşa geçtiğini ama kendisinden hala ümitli olduklarını dile getiren Nihat Doker, “Eşref özel bir sporcu, biz de buna göre davranıyoruz. Özel antrenman talep etti, kabul ettik. 300 gün kamp yapıyor. Masörü, doktoru var. Türkiye’nin gelmiş geçmiş en önemli atıcılarından biri. Akdeniz Oyunları’na gitmeden 77 küsur attı. Akdeniz’de atsa bunu ilk 3’e giriyor. Eşref şu an Oğuz Kalkan ile çalışıyor. Dünya Şampiyonası’nda iyi bir derece bekliyoruz” diye konuştu.
ÇİN SEDDİ’Nİ GEZECEKSİN, YARIŞMA GÜNÜ HASTALANACAKSIN
Selim Bayrak’ın olimpiyatlarda 11. olduğunu, ancak yarış sırasında hep önündekini geçmeye çalıştığını ifade eden Doker, “Bazıları ise buradan sağlam gitti, orada hastalandı. Bunlar bizim gücümüze gitti. Sporcunun buna hakkı yok. Buradan erken gidip Çin Seddi’ni gezeceksin ama yarış yaklaşınca hastalanıp sakatlanacaksın, bu ne demek? Bunlara kızıyoruz. Daha başarılı olabilirdik ama geçmişle mukayese ettiğimizde başarılıyız” diye konuştu. Elvan Abeylegesse’nin Akdeniz Oyunları’nda bayıldığı haberlerine de değinen Doker, “Zaman zaman asılsız haberler çıkabiliyor. Elvan bile antrenörü hakkında çıkan beyanları yalanladı. Bayılmadığını sadece dengesinin bozulduğunu söyledi” dedi.
Eşref ve Elvan gibi sporcuların Akdeniz Oyunları’na götürülmemesi ve daha büyük organizasyonlara saklanması şeklinde yapılan eleştirileri yerinde bulduğunu kaydeden Doker, şunları söyledi: “Bence de bu sporcular, olimpik sporcular. Antrenmanlarını hazırlıklarını bölmemeliler. Hatta Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül de bu sporcuları götürmek istemedi açıkçası. Akdeniz Oyunlarına yeni sporcuları götürmek istedi ama oyunlar, Elvan’ın kendi programında vardı. Keşke kampını bölmeseydi ama bu kendi isteğiydi.”
ALİ TOPKARA LİSTEDE OLMALIYDI AMA
Doker, 3, 5 ve 10 bin metrelerde yaptığı derecelerle 1922’den bu yana bu kategorileri en iyi koşmuş 10 atlet arasına girerek şeref listesine giren, buna rağmen Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün, atletizm branşında maaşa bağladığı 150 sporcu arasında yer almadığı gerekçesiyle basına açıklama yapan Ali Topkara’ya bir yerde hak verdiğini söyledi. Ali Topkara’nın iyi bir atlet olduğunu ifade eden Doker, “Ali Türkiye’de iyi koşuyor, ona ihtiyacımız var. Ancak yurtdışında herhangi bir başarısı yok. Bana göre o listede olmalıydı. Bizim bir teknik kurulumuz var. Bazı değerlendirmeler yapıyorlar. Neye göre değerlendirdiler bilmiyorum ama öyle uygun görmüşler. Mutlaka bir nedeni vardır. Bu demek değil ki, Ali hiç listeye giremeyecek. Ali Balkan Salon Şampiyonası’nda iyi bir derece yaptığında Mehmet Terzi, kendisini hemen Avrupa Salon Şampiyonası listesine ekletti ama Ali orada da kötü koştu. Ali’ye zamanında çok imkan verildi, artık o da yurtdışında iyi derece yapmalı. “
EŞREF’İN 3 YILI BOŞA GEÇTİ AMA HALA ÜMİTLİYİZ
Eşref Apak’ın 3 yılının boşa geçtiğini ama kendisinden hala ümitli olduklarını dile getiren Nihat Doker, “Eşref özel bir sporcu, biz de buna göre davranıyoruz. Özel antrenman talep etti, kabul ettik. 300 gün kamp yapıyor. Masörü, doktoru var. Türkiye’nin gelmiş geçmiş en önemli atıcılarından biri. Akdeniz Oyunları’na gitmeden 77 küsur attı. Akdeniz’de atsa bunu ilk 3’e giriyor. Eşref şu an Oğuz Kalkan ile çalışıyor. Dünya Şampiyonası’nda iyi bir derece bekliyoruz” diye konuştu.