"Doğu Türkistan’da ezan okumak yasak"

HİSDER’de Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine yapılan Çin zulmünü anlatan Doğu Türkistanlı gazeteci Kutluk Derviş, “İşgal altındaki Doğu Türkistan’da camilerin yıkılmasından sonra ezan okumak da yasaklandı” dedi.

Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nin (HİSDER) bu haftaki Pazartesi Sohbetlerinde, Güzel Sesli Hâfızlardan Kur’ân-ı Kerim Tilâveti ve Tefsir Sohbeti’nden önce, Doğu Türkistan’da Müslüman Uygur Türklerine yapılan Çin zulmü dile geldi. Köken Gazetesinin sahibi olan Doğu Türkistanlı Kutluk Derviş, 1949’da Kızıl Çin tarafından işgal edilen Doğu Türkistan’da günümüzdev26 milyon Türkün yaşadığını belirterek “Çin Halk Cumhuriyeti tarafından işgal edilen Doğu Türkistan’da büyük bir baskı, işkence, idam ve cinayetlere kurban olan ve zulüm hayatı yaşayan Türklere yapılan kötü muameleyi dile getirmenin her Türk’ün asli görevi olduğuna inanıyoruz. Ben de bu zulümleri sizlere anlatmak için buradayım. Doğu Türkistan, jeopolitik ve stratejik konumu, fiziki coğrafyası, tarihi geçmişi, etnik yapısı, kültürel değerleri ve dini inançlarıyla Türk-İslâm dünyasının ayrılmaz bir parçasıdır” dedi. Çin’deki 148 yeraltı maden çeşitlerinden 118’inin Doğu Türkistan’da çıkarıldığı ve bunlardan zengin petrol, doğalgaz, kömür, ve altın yataklarına rağmen Türk halkının sefalet içerisinde yaşadığını belirten gazeteci Kutluk Derviş, ekonomik talanın yanı sıra Uygur Türklerine maddi ve manevi her türlü zulüm ve işkencenin yapıldığını söyledi.

MİNARELERDEN EZAN SESİ SUSTURULUYOR

 “İşgal altındaki Doğu Türkistan’da camilerin yıkılmasından sonra minarelerden hoparlörlerle ezan okumak da yasaklandı” diyen Derviş, Doğu Türkistan’da İslam dininin yayılmasını engellemek için her türlü dini faaliyete kısıtlama getirildiğini ve dinsizlik propagandasının teşvik edildiğini söyledi. Sosyal yapıdaki dengesizliğin her bakımdan Uygur Türklerinin aleyhine geliştiğini, Türk halkına mecburi kürtaj ve doğum kontrolü uygulandığını, demografik yapının Çinlileri lehine geliştiğini kaydeden Derviş, “Çin’in Doğu Türkistan halkına yaptığı vahşet ve zulüm, uluslararası arenada konu dahi edilmemekte ve sözde insan hakları havarisi kesilen ABD, AB ülkeleri Müslüman Uygur Türkleri söz konusu olduğunda susmayı tercih etmektedirler” dedi. Doğu Türkistalı Cemaat Liderlerinden Abdulkadir Yapçan’ın haksız yere İstanbul’da tutuklandığını da dile getiren Derviş, Türkiye’ye yaşayan 10 bin civarında Doğu Türkistanlılarının da vatandaşlık hakkı istediklerini söyledi.

KUR’AN-I KERİM HİDAYET KİTABIDIR

Ahmet Keleşoğlu Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen hafız Ebubekir Tanrıkulu’nun Kur’an tilavetinden sonra söz alan Hocacihan İmam Hatip Lisesi Meslek Dersleri Öğretmeni Abdurrahman Bestil ise, Kur’an’ın üçüncü suresi olan Âl-i İmrân Suresinin son âyetlerini yorumladı. Müslümanların Kur’an-ı Kerim’in bir hidayet kitabı olarak tanıdıklarını ifade eden Abdurrahman Bestil, Müslümanların vahiyle olan irtibatının kesilmesi durumunda, ardından şeytanların musallat olduğunu ve onunla oyalanıp durduğunu ve vahiy dışındaki yapılan şeyleri güzelmiş gibi algılamaya başladığını söyledi. Son ayette Cenab-ı Hakk’ın, iman ehlini “Sabredin. Sabırda direnin” şeklinde uyardığını belirten Bestil, “Zorluk anında ve dardayken sabretmek iyidir. Bolluk halinde sabretmek nasıl birşeydir. Düşünüyorum da müminler şimdi en büyük sabırla karşı karşıyalar ki. Yâni bir elimiz balda, diğer elimiz yağdayken sabretmek nasıl bir şeydir ki… İşte bu bolluk anında rabıta yapmak gerekiyor. Allah ile diyaloğu kurmak gerekiyor. Yokluktayken de bolluktayken de Allah’la olan irtibatımızı kesmeyeceğiz.” şeklinde tefsir sohbetine son verdi.Sohbetin soru-cevap bölümünün ardından konuşmacılara, HİSDER’in teşekkür plaketleri takdim edildi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri