Aman evladım ne yapıyorsun günah olur..
Eyvah! O öyle mi olur evladım Allah taş yapar..!
Merhaba Canım dost;
Günlük hayatın kesitleri ile geldim. Hiç fark ettiniz mi kendimize aittir yapmamamız gereken sorunlar da çocuklarımızı nasıl da etiketliyoruz değil mi? Ve maalesef bu durum da en çok din kullanılıyor.
Ayıp olur, günah olur, Allah taş yapar... Haydi bu hafta bunu düşünelim mi? Birisi gelse sizin çocuğunuza senin annen-baban şöyle kötü böyle kötü deseler bi karşısına geçip sen hayırdır? Deriz değil mi? Peki “Üç kişiden kalem kaldırılmıştır birisi buluğa erene kadar çocuktur” diyorken, benim Rabbim çocuğun günahını yazmıyorken, biz kim oluyoruz? İyi niyetinle ama eksik bilgiyle, Kaş yapayım derken göz çıkarıyoruz.
Kural basit aslında ve elimizde nasıl ki ilaçlardan tutun da teknolojik aletlere kadar bir kullanma kılavuzu var ve biz neyi nasıl yapacağımızı öğreniyoruz. Beşer olarak yaratıldığını bu alemde bizlerin de bir kullanma kılavuzu olduğu(kuran-ı kerimi) bilmeli Müslümanlığımızı şekillendirmek için aile hayatından, iş hayatı ve ahlakına, çocuk yetiştirmede, yediğimiz nimetlere kadar bir çok şeyi bulabileceğiniz bir kılavuz olduğunun idrakine varmalı ve Müslümanlık bizlerin sadece kimliğinde yazan bir ibare olmamalı.(gerçi yeni kimliklere oda yazmıyor da neyse ????)
“Din sevgi üzerine inşa edilir” bunu bilmek bunun bilincinde olmak gerekiyor. “EĞER SEN KABA VE KATI KALPLİ OLSAYDIN ETRAFINDAN DAĞILIP GİDERLERDİ (Ali imran-159) ayeti peygambere söylenmezdi. Benim canım peygamberim ne Kendisine verdiği görevi geç yaptı diye Enes’e(r.a) kızdı, ne de koskoca bir topluluğun içinde zina yapmak için peygamberden izin isteyen sahabeye bağırıp hakaret etti aksine şefkat ve merhametinden dolayı kazandırdı onları. Birine ya Uneys (Enescik) dedi, diğer sahabeye de “sen ne diyorsun, hiç mi utanman yok senin demedi, önüne geçti ve kendisine yapılmasını isteyip istemediğini sorup dua ederek gönderdi. O toplumda Hz.Ebu Bekir gibi Hz. Ömer gibi güçlü sahabeler de vardı tek işaretiyle o sahabeyi o meclisten uzaklaştıra bilirdi ama O (sav) o kişiye üslubunun naifliği ile dinimizi sevdirmeyi seçti. 1400 sene öncesinde canım peygamberim insanlara akıl derecesinde davranın dediğinde de, Hz. Ali çocuklarınızı kendi döneminizde göre değil onların yetiştiği döneme göre yetiştirin derken de aslında almamız gereken msjlardan biride Dini kendi heva ve heveslerinize göre anlatmayın ki dine yorgunu nesiller olmasını anlamak lazım.
Bizim ilk yapmamız gereken çocuğa dini öğretmek değil dini sevdirmektir. Eğer din sadece öğrenmeyle olsaydı çıkalım dışarıya soralım kaç kişi namazı biliyor? %80’i biliyor. Peki bunun kaçı kılıyor? Din öğretmekle değil sevdirmeyle olur, Çünkü sevgi önde gelir. Baskı yaparak sebebini tatlı bir dille anlatmayarak, yalan söyleyerek, korkutarak sadece din yorgunu nesiller yetiştirmiş oluruz. Dr. Altay Cem Meriç’in bir paylaşımını görmüştüm farklı dinlerden İslam’a gelenlerin oranı yüksekken islamdan da Ateist, Budist, Hristiyan olanlar var. Buradan da anlıyoruz ki demek ki bizler dini etik anlatamıyoruz, korkutarak kısıtlıyor hoşgörüden uzak kalıyoruz ve serbestlik sahipsizlik yorgunluğa sebebiyet veriyoruz.
Çocuklarımıza sahip çıkalım kendimizi geliştirelim. Sadece okumak yetmez hayatımıza da uygulayalım.
Değerli okurum; hiç kimse ilaçların prospekdüsünü okuyarak iyileşmez, yazılanları uygulaması gerekir. Bu kuyudan çıkarıyorsanız bir sorgulayın kendinizi; sorun kuyuda mı, ipte mi, sizde mi?
Evveliniz ahirinizden daha hayırlı olsun