Türkiye'de yılda 150 binden fazla kişi İngilizce öğreniyor. Yabancı dil öğrenmek isteyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. En çok rağbet gösterilen dil ise dünya genelinde yaygın olarak kullanılan İngilizce. Özellikle iş yerlerinde, yabancı dil bilen eleman aranmasında çoğalan hassasiyetle birlikte İngilizce ve ikinci yabancı dile verilen önem kat kat arttı. 2012 yılında İngilizce yeterlilik endeksi çalışmasına göre, 44 ülke arasında Türkiye 43. sırada yer aldı. Türkiye İngilizce ve yabancı dil eğitim konusunda bir tek Kazakistan'dan daha iyi durumda. Bu çalışmadan hareketle İngilizce'ye yeterli önemin verilmesini kararlaştıran Milli Eğitim Bakanlığı, öğrencilerin ikinci sınıftan itibaren İngilizce öğrenmesi için düzenleme yaptı. Bununla birlikte üniversitelerde okuyan öğrencilere hazırlık sınıfı şartı konulması ile en az 1 yıl İngilizce görüyorlar.
TAVSİYE İLE KURSA GİDİN
15 yıldır Konya'da dil eğitimi üzerinde hizmet veren ve birçok dalda ödüller alan Prodem Dil Okulu Yönetim Kurulu Başkanı ve İngilizce Öğretmeni Bilal Sert, son 15 yılın dil eğitimi noktasında kötü geçirdiklerini söyledi. Sert, "Dil kursları çoğaldı. Fiyat belirten reklamlara özellikle kursiyerler dikkat etmeli. Kursiyerler fiyatlara aldanarak kurslara kaydolmaktadır. Dil kurslarında önemli olan fiyatı değil kur başına kaç saat ders alacağı önemlidir. Bundan dolayı düşük fiyatlı kurslarda genelde ders saati az olur ve sınıfta kişi sayısı fazla olmaktadır. Dil kurslarına kayıt olacak kursiyerler reklamlarda gösterilen fiyatlara bakmamalı. Eş, dost tavsiyesi ile kurslara gitmeli. Bir kursa kayıt olmadan önce birçok kişiden tavsiyeler almalı. Kurslarımızın ve piyasada ki tüm kursların bu kadar kötü olmasının nedeni KPSS. Çünkü artık öğrenciler ve insanlar iş derdine düştüler. Önce iş bulup sonra kariyer ve dil öğreniyorlar. Bu devirde KPSS'ye girip Kamu'ya girmek zor olduğu için öğrenciler her defasında şanslarını denemek için KPSS hazırlık kurslarına kayıt oluyorlar. Bundan dolayı dil kursları arka planda kalmaktadır." dedi. Dil öğrenmenin oldukça basit olduğunu ve ana dilini konuşan herkesin öğrenebileceğini ifade eden Sert, konuşmasına şöyle devam etti: "Dil öğrenme oldukça basit. Yeter ki öğrenciler ve insanlar o dili öğrenmeyi içten istesinler. Mesela Avrupa'ya giden gurbetçi insanlar dil öğrenip geliyorlar. Kursa gelen öğrencilerimize sosyal medyaya ayırdığınız vaktin 3'te 1'ini İngilizce'ye ayırın. Bunu yaptığınız takdirde İngilizce'yi çok kolay bir şekilde öğreneceksiniz diyoruz.”
AHMET SÜTCÜ