Torku Konyaspor’da son iki haftadır görülen düşüş çok önemli.
Bu tehlikeli düşüşü doğuran neden ne?.
Psikolojik etkenler mi?.. Aşırı güven mi? Yoksa ekonomik sorunlar mı?
Psikolojik etkenler bir yerde giderilebilir. Güven konusu da bertaraf edilebilir. Ama, ekonomik sorun varsa, ki yok denilemez. O zaman tehlike de büyük demektir. Ama, ben Torku Konyaspor’daki düşüşün azıl nedeninin ekonomik olacağını sanmıyorum. Çünkü, Konyasporlu futbolcuların para konusunu sorun haline getireceklerine kesinlikle inanmıyorum.
Zaten yönetimde üzerine düşeni yapmaktadır.
Dediğimiz gibi parasal sıkıntı hiçbir zaman .bitmedi, bitmezde. Bu sadece Torku Konyaspor’un değil, tüm kulüplerin başlıca sorunu..
Ama esas sorun konsantrasyon ve psikolojik gibi geliyor.
Teknik direktör Mesut Bakkal’ın göreve başladığı, 16. haftada ki Kayserispor maçıyla başlayan çıkış, Eskişehirspor maçıyla devam etti. Yenilgiye ve eksiklere rağmen Fenerbahçe maçındaki pozitif futbol bir sonraki Sivasspor ve Kasımpaşa maçlarında da devam etti.
Ancak, Elazığspor maçıyla başlayan düşüş bu hafta da Başkent deplasmanında Gençlerbirliği maçın da devam etti.
Özellikle, orta alandan da kaynaklanan ve defans bloğundaki sıkıntı, Gençlerbirliği karşılaşmasındaki hakem hatasıyla birlikte Torku Konyaspor’un iki maçta 5 puan kaybetmesine neden oldu…
Takım savunmasının iyi yapılamaması ve sezon başından buyana Torku Koanyaspor’un özellikle kaleci İtandje’den kaynaklanan yan toplardaki eksikliği Gençlerbirliği maçında da kendisini gösterince 2 puan uçup gitti. Teknik adamlar, savunmada zamanında bir hamle yapsaydı sonuç ne olurdu bilemiyorum. Hani,
2-2’den sonra rakibin oyunu tamamiyle kontrolü altına alması ve domine etmesi karşısında kaçırılan pozisyonları gördükten sonra bu karşılaşmada Torku Konyaspor’un çok şanslı olduğunu ve 1 puan çıkarmasının da karlı olduğunu söyleyebiliriz.
Gençlerbirliği maçına baktığımız zaman, Hlep’in çok koşmamasına ve fizik yetersizliğine rağmen oyunu yönlendirmesi, topu ileri taşıması olumluydu. Gekas bu maçta forma giyseydi, eminim ki Hlep’in iyi gününde olması nedeniyle sonuç daha değişik olabilirdi. Orta saha ve defansa söylenecek çok şey var. Kendilerini bir an önce toparlamalılar. Djalma, son maçlarda düşüş yaşadı.
Ne Elazığspor, nede Gençlerbirliği maçlarını geri getiremeyiz.
Geçmişe takılmanın da çok anlamı yok.
Önemli olan, bu iki maçtan ders çıkarmak ve sorunların üzerine giderek üç hafta önceki Torku Konyaspor’u yeniden ortaya çıkartmaktır.
Pazar günü, çok önemli bir Trabzonspor karşılaşması var Konyaspor’un önünde.
Ligin alt sıralarındaki takımlarında son haftalardaki kıpırdanışı göz önüne alındığında, Trabzon maçının kazanılmaktan başka yolu yok.
Trabzon’a kaybedilmesi, Torku Konyaspor’u yeniden tehlike hattına yaklaştıracak ve takım üzerindeki stres daha da artacak.
Üç hafta önceki Konyaspor’a bakıp, ligin ilk yarısında yaşanan korkuları bir kenara atarak küme düşme konusunda çok karamsar değiliz.
Ama, korkulu rüya görmeme adına, yönetim kendi üzerine düşeni yapmalı. Teknik kadro kendilerini ilgilendiren konunun üzerinde durmalı. Futbolcularda bu maça konsantre olarak kazanmayı düşünmeli.
Yoksa, tehlikeli daha da büyür ve içinden çıkılmaz bir durum alabilir.