Çocuğum bırak o telefonu elinden, kızım bırak artık şu telefonu da iki çift laf edelim, Z kuşağı bunlar
yav sanki telefonla tabletle doğmuşlar. Her şeyi biliyorlar sanki bi gelmişlerde gitmişler...
Tanıdık geldimi bu sözler size? Son dönemlerde ne çok duyuyoruz bu sözleri değil mi?
Peki sadece çocuklarımız mı dijital dünyanın bir nefheri? Tabi ki de hayır. “Sen çocuksun otur
oturduğun yerde” diyen amcalar ellerinde akıllı telefonlarla yer bildirimleri yapıyor şuan sosyal
medyay da. Yahu annelerimizin ananelerimizin kek poğaça defterleri bile dijital artık.
Bence çokça değinilmesi gereken üzerinde durulup anlatılması gereken bir konu bu dijital dünya.
Şartlar ne olursa olsun aynı kararlılıkla cevaplanmalı bu konunun soruları. Nasıl mı? Hemen
söylüyorum; “ben çocuğuma asla telefon vermiycem” yada “evlenince evimize tv aldırmayacağım”
bu sorulara bekarken, evlenince hatta çocuk sahibi olunca vereceğimiz cevapların birbirini nekadar
sağlıyoru soruyorum aslında teraziyi her şartta nasıl denge de tutuyoruz?
Peki onca hengamenin konuşmanın karışmanın arasında bu dengeyi nasıl koruyacağız? Dijitalden
uzak kalıp hem de eğitimleriyle nasıl ilgileneceğiz? Nereden başlayacağız? Bir din eğitimcisi olarak bu
sorulara “şahsiyet kazandırarark” başlayalım derim.
Kapatalım TV.leri ,atalım telefonları tabletleri kendimize, ailemize, çocuklarımıza vakit ayıralım.
Hadis geceleri yapalım, tefsir geceleri yapalım. Ama öyle kurumsal kitapsal ifadelerle falan değil
çocukları oflatıp, puflatarak değil de onların dilinden konuşarak. Oyunlar oynayıp eğlenerek.
Canım dost; Bulunduğumuz dönemde çocuklardan teknolojiyi bıraksınlar gibi komik taleplerde
bulunmayın. Bu istek o kadar hayattan kopuk o kadar hayatın olağan akışına aykırı ki. Allah aşkına
teknoloji çağındayız uzaya uydu gönderiyoruz, sizce teknolojiden uzak kalmayı talep etmek bize ne
kazandıracak?
Daha önce de söylemiştim tekrar tekrar da hatırlatacağım Hz.Ali’nin bu sözü kulaklara küpe olmalı
özellikle ebeveynlere.! “Çocuklarınızı kendi çağınıza göre değil onların yaşadığı çağa göre
yetiştirin”diye.
Şu bizim zamanımızdalı cümlelerle ahkam kesmekten bi vaz geçin artık! Yeni neslin yetişmesi zor
dillerini öğrenmemiz gerekiyor. Bazı şeylerden sakınarak çocuklarımızı koruyamayız deneyerek
öğrenmeliler. Kaba bir dille değil de işin içine birazcık eğlence katarak hallede biliriz. Doğruyu
söylemek gerekirse bu gerçeğe başlarda imkansız olarak bakıyordum ta ki Sümeyye Turan hocamla
karşılaşana kadar. Hala kendisine imrenerek bakarım. Onca dini içeriği dijitale taşıdı yetmedi
oyuncaklara hikayeler yazdı, baktıkça dedim ki bu bana örnek olmalı rol model olmalı. Eskidenli
cümleler her zaman dudak büktürse de işin içine oyun girince ben biraz gelenekselleşiyorum. İçinde
ki çocuğu yaşatanlardanım. Yağ satarım , mendil kapmaca, adam asmaca, kelime türetmece....
Peki bunları alanıma( din eğitimine ) nasıl uyarlamalıyım. Olay basit tabi ki hayal gücü ve bol bol
okuma.. Bazen bi kaç ceviz bazen eşlik ediyor derslerime bazen de bir mendil. Vantrolog yeteneğimi
keşfetmem de böyle başladı elbette. Hedef Sümeyye hocam gibi dijitalde de başarılı olmak elbette.
Bu ne şimdi kendini neden anlattın diyenler olacak elbette sadece yazılarını okuduğunuz eğitimcinin
hayatından bir anı, sizlere de kendinizi keşfetmede yardımcı olur belki kim bilir? Çocukların
dünyasına ine bilmek için onları iyi analiz etmek gerekir, hz.peygamber gibi düşünüp davranmak
gerekir. Kuşu öldü diye üzülen bir çocuğa taziyeye gidecek firasetli bir peygamberin ümmetiyiz
elhamdülillah. Bugün birçok pedegog, doktor veya başka meslekler hepsinin tavsiyesinde
Efendimizden izler var.
Müşrik amcasını bile nasıl bağrına bastığı, karşısındaki insan herhangi bir dine mensup onsa bile
ticaretinde asla hile yapmadığı, kendine düşman olan birine karşı bile ah etmemesi, sinirliyken bile
hatan ayrılmaması....
Bu özellikler hayatımıza rehberlik etmek için yeter de artar bile. Öyle ki yaşadığımız dünyada
rehberlik edecek gelmiş geçmiş en iyi rehber çocukken bile emin olan, örnek eş, örnek baba, örnek
yönetici olan Muhammedül Emin'dir (sav).
Peygamberi bir hayat yaşayıp hayırlı nesiller yetiştire bilme duası ile.