NEVŞEHİR (A.A) - Nevşehir İl Teşkilatı yöneticileri ile Nevşehir Gazeteciler Cemiyetini ziyaret eden Didinmez yaptığı açıklamada, bir an önce seçime gidilmesinden yana olduklarını söyledi. Seçimin 7 Kasım 2010 tarihinde yapılmasını istediklerini bildiren Didinmez, "Demokrasilerde emniyet güvencesi seçimdir. Gergin ortamı rahatlatabilmek için muhalefetin iddialarını iktidar karşılar ya da karşılamaz veya kabul eder, etmez. Eğer iktidarın kendi görüş ve düşünceleri halk tarafından hala benimseniyor ise seçimden korkmaması gerekir" dedi.
Ülkedeki gelişmelerin milletin canını acıttığını, dar ve sabit gelirli vatandaşların, köylünün, çiftçinin, sanayicinin bundan kurtulmak istediğini, bunun da seçim ile mümkün olabileceğini ileri süren Didinmez, şöyle devam etti: "Tabii memleketimizdeki hadiseler milletimizin canını acıtıyor. Gelişmeler bunu işaret ediyor. Hasar ve tahribat AK Parti eliyle bu süre içinde çok ağır noktalara ulaştı. Aklıselim insanlarımız da bundan bir an önce kurtulma arzusunu ifade ediyor. Değişik sosyal kesimler işçiler, memurlar, esnaflar, dar ve sabit gelirli vatandaşlar, köylümüz, çiftçimiz, sanayicimiz, bu halden kurtulmak istiyor. Bu halden nasıl kurtulacak, iradesini ortaya koyacak. Bunu nasıl şekillendirecek, bir seçim sandığı olacak. Kimi getirir onu bizim bilebilmemiz mümkün değildir. Bizi getirmesini arzu ediyoruz."
Ülkedeki gelişmelerin milletin canını acıttığını, dar ve sabit gelirli vatandaşların, köylünün, çiftçinin, sanayicinin bundan kurtulmak istediğini, bunun da seçim ile mümkün olabileceğini ileri süren Didinmez, şöyle devam etti: "Tabii memleketimizdeki hadiseler milletimizin canını acıtıyor. Gelişmeler bunu işaret ediyor. Hasar ve tahribat AK Parti eliyle bu süre içinde çok ağır noktalara ulaştı. Aklıselim insanlarımız da bundan bir an önce kurtulma arzusunu ifade ediyor. Değişik sosyal kesimler işçiler, memurlar, esnaflar, dar ve sabit gelirli vatandaşlar, köylümüz, çiftçimiz, sanayicimiz, bu halden kurtulmak istiyor. Bu halden nasıl kurtulacak, iradesini ortaya koyacak. Bunu nasıl şekillendirecek, bir seçim sandığı olacak. Kimi getirir onu bizim bilebilmemiz mümkün değildir. Bizi getirmesini arzu ediyoruz."