Terör örgütü DHKP/C kapsamında KESK üyelerinin yer aldığı dava dosyası Anayasa Mahkemesi’ne gönderildi. Avukatlar, kapatılan terör mahkemelerinin dosyalarının kaldığı yerden diğer mahkemelerde devam etmesi yönündeki yasa değişikliğinin anayasaya aykırı olduğu talebinde bulunmuştu. Dava, ilk olarak terör davalarına bakan İstanbul 16. Ağır Mahkemesi’nde açılmış, bu mahkeme kapanınca dosya İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyelerine yapılan DHKP/C operasyonu sonrasında 56 kişi hakkında açılan davaya İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Sanıkların avukatlarından Selçuk Kozağaçlı, 6 Mart 2014’te yürürlüğe giren 6526 sayılı yasayla Terörle Mücadele Kanunu’na (TMK) geçici bir madde eklendiğini hatırlattı. Geçici maddeyle TMK 10. maddesiyle görevli olan ağır ceza mahkemelerinin kaldırıldığını ifade eden Kozağaçlı, bu geçici maddede yer alan “Terörle Mücadele Kanununun 10 uncu maddesi uyarınca görevlendirilen ağır ceza mahkemelerinde derdest bulunan dosyalar, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte bulundukları aşamadan itibaren kovuşturmaya devam edilmek üzere yetkili ve görevli mahkemelere devredilir” cümlesinin Anayasa’ya aykırı olduğunu savundu.
Talebe ilişkin görüşü sorulan duruşma savcısı Taner Tabel, Anayasa’ya aykırılık iddiasının ciddi bulunduğunu belirterek Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapılması görüşünü belirtti.
Mahkeme de, maddede geçen ‘bulundukları aşamadan itibaren kovuşturmaya (davaya) devam edilmek üzere’ ibaresinin Anayasa’ya aykırılık iddialarının ciddi olduğunu belirtti. Mahkeme, Anayasa’ya aykırılık iddialarının incelenmek üzere dosyanın AYM’ye gönderilmesine karar verdi. Mahkeme, tüm sanıkların adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına da karar verdi.
Duruşmanın ardından avukatlar adliye önünde basın açıklaması yaptı. Avukat Engin Gökoğlu, “6526 sayılı kanunun ek maddesine dair bizim talebimiz olan anayasaya aykırılık iddiamız mahkeme tarafından ciddi bulundu ve bu iddiamız Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) gönderilecek. Bu bizim ve müvekkillerimiz açısından çok önemli. Daha fazla mağduriyet oluşmaması için haklarındaki adli kontrol kararları da kaldırıldı.” dedi.
Sendika üyesi Nursel Tanrıverdi de, “Somada fıtratında var denilerek katledilen 307 madenci, asansöre 20 liralık parça takılmadığı için Torun inşaatın işçileri, ataması yapılmadığından 4 yılda intihar eden 38 öğretmen, hastaneye yetişemeden babasının sırtında can ever Muharrem ve oğlunun cansız bedenini 16 kilometre taşıyan babalar, hapishanelerdeki 2 binin üzerindeki öğrenci ve hasta tutsaklar için adalet istiyoruz.” diye konuştu.
CİHAN