Üretimin Yıldızları Yazı Dizimize, dünyayı kasıp kavuran Covid-19 Pandemisi nedeniyle biraz ara vermiştik. Ancak bu dönemde, özellikle insan sağlığı için dezenfekte işleminin ne kadar önem kazandığını gördük ve bu konuyla ilgili sektörünün öncü firmalarından Dezenkon Kimya AŞ’nin Fabrika Üretim Müdürü ve LongUp Kişisel Bakım Ürünleri Yönetim Kurulu Üyesi Mevlüt Topbaş ile alkolsüz yeni nesil üretimini gerçekleştirdikleri dezenfekte ürünlerini konuştuk. Tamamen AR-GE ağırlıklı çalışan Dezenkon, ürünlerinin hiç birinde sentetik kimyasal bulundurmuyor. Bu özelliğiyle sektörde öne çıkan Dezankon’un Bilim Kurulu’nda alanının önemli bilim adamları yer alıyor.
GÜÇLÜ BİR BİLİM KURULU VAR
Ekolojik Teknolojiler Yönetişi Akademisi Başkanı ve Dezenkon/LongUp Ar-Ge Direktörü ve Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gürol Emekdaş başkanlığında Prof. Dr. S. Nezih HEKİM, Doç. Dr. Serdar SEZER, Doç. Dr. Peter KÖRNER ve Heinrich THEIN’den oluşan bilim kurulu, yaptıkları çalışmalarla sektörde büyük ses getirdi.
SÜREKLİ KENDİNİ YENİLEYEN FİRMA
Dezenkon Kimya A.Ş. Fabrika Müdürü ve LongUp Kişisel Bakım Ürünleri Yönetim Kurulu Üyesi Mevlüt Topbaş, firmanın sürekli kendini yenileyen bir vizyona sahip olduğunu ifade etti.
Dezenkon hakkında bilgiler veren Topbaş, şunları söyledi: “Sağlık amaçlı hijyen ve sanitasyon ürünleri üretmek üzere 2013 yılı sonlarında 4 bin metrekarelik fabrikasında faaliyete geçen Dezenkon Kimya San. A.Ş. kendini sürekli yenileyerek ilklere imza atmaya devam ediyor. Dünya ve çevrenin bizlere bir emanet olduğu fikrini benimsemiş olan şirket bu bağlamda tüm ürünlerinde sentetik kimyasal kullanmama kararı alarak bunun arkasında durmuş ve durmaya devam etmektedir.
Şirketimiz geçtiğimiz yıl yani 2019 yılının Şubat ayında Ankara’da kurulmuş, çevre ve doğaya olan sorumluluk anlayışıyla toplumun her kesimini kucaklayarak çalışmalarına aralıksız devam eden “Ekolojik Teknolojiler Yönetişim Akademisi” ile işbirliğine girmiştir. Bünyesinde değişik kurum ve kuruluşlarda görev yapan 100’ün üzerinde doğa dostu akademisyenin yer aldığı ve başkanlığını Prof. Dr. Gürol EMEKDAŞ’ın yaptığı akademide yer alan bilim insanlarının katkılarıyla yenilikçi teknolojileri yakından takip etmekte ve bunların ülkemize kazandırılmasında büyük bir gayret sarfetmektedir. Bünyesinde oluşturduğu bilim kurulu tüm yenilikleri yakından takip ederek gerekli güncellemeleri yerine getirmektedir. Entegre Kalite Yönetim Sistemiyle, GMP kurallarına uygun üretim yapan ve CE belgeli ürünleriyle yurtdışındaki ihracat gücünü arttıran şirketimiz İspanya’daki yatırımlarıyla da yurtdışına açılmıştır.”
ÜLKEMİZDE ÇOK BİLİNMEYEN BİR ÜRÜN
Tüm dünyada kullanılan ancak ülkemizde yeterinde bilinmeyen “süperiyonize su” isimli solüsyonun hem yüksek performansı hem de doğallığın temsilcisi vizyonunun ülkemizde yaygınlaşması için çalıştıklarını ifadene eden Dezenkon/ LongUp Kişisel Bakım Ürünleri Yönetim Kurul Üyesi Mevlüt Topbaş, “Bilim Kurulu’nda ve akademide yer alan uzmanların katılım ve yönlendirmeleriyle aslında dünyada bilinen ancak yurdumuzda gerektiği kadar anlatılamamış yada anlaşılamamış bir yeni nesil teknoloji ürünü halkımızın kullanımına hazır hale getirilmiştir. Yapılan bilimsel değerlendirme ve çalışmalar sonunda % 100 doğal, içinde hiçbir sentetik kimyasal bulunmayan yüksek performanslı hayatı destekleyici bir ürün ortaya çıkmıştır. Yaşamın değişik kesitlerinde yararlanma şansını bulduğumuz ve adına “süperiyonize su” dediğimiz solüsyon gerçek anlamda doğallığın bir temsilcisidir.
HEM İNSAN HEM HAYVAN SAĞLIĞI İÇİN ÖNEMLİ
Gerek insan, gerekse hayvan ve bitki sağlığı ile ilgili birçok ürün günlük hayatımıza girmiş bulunmaktadır. Bu ürünler kullanıma sunulduklarında üretici firmalar tarafından % 100 doğal oldukları iddiasındadırlar. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki sağlıkla ilgili konularda destek ürünleri, biyosidal ürünler, temizlik ürünleri, kişisel hijyen ürünleri gibi çok geniş yelpazede üretilen ürünlerin formülasyonlarına bakıldığında hemen hemen tamamında diyebileceğimiz ciddi sayıda ürünün sentetik kimyasallar içerdiği görülmektedir. Bu da bu ürünleri kullanan kitlelerde yakın veya uzak vadede toksik, kanserojen vb. sağlığımızı tehdit eden tablolara yola açabilmektedir.” diyerek kimyasal ürünlerin insan sağlığı açısından büyük tehlikeler içerdiğini dile getirdi.
YÜZDE 97’Sİ KAYNAK SUYU
Süperiyonize Su’yun temesili yüzde 97’ye varan olanlarda yüksek kalitede doğal kaynak suyunun oluşturduğunu ve insan sağlığına kesinlikle hiçbir zararının olmadığını vurgulayan Topbaş, ürettikleri ürün hakkında şu bilgileri verdi: “Ticari hakları şirketimizde saklı olan “Süperiyonize Su”, mekanik, enerjik ve fiziksel yöntemlerle üretilmiştir. “Süperiyonize su”, yerine getirmesi gereken her bir görev için ayrı, ayrı özel olarak ayarlanmış ve optimize edilmiş olan formüllerin temelidir ve herbir ürününde %97’ye varan oranlarda yüksek kalite doğal kaynak suyu bulunur. Ana görevi, hidrokarbon kirliliğini kuşatmak, kirliliği biyolojik olarak zararsız, besleyici bir forma ve yağ asitlerine dönüştürmektir. ikincil görev olarak da tüm inorganik kirliliği kuşatmak ve zararsız hale getirmektir.
Mevcut biyosidal ajanların kullanımıyla ilgili sınırlamalar nedeniyle, özellikle sağlık ortamında etkin biyo-yük kontrolünün sürdürülmesine yardımcı olmak için yeni biyosidal yöntemlerini araştırmaya ihtiyaç vardır. İşte bu nedenledir ki içinde hiçbir sentetik kimyasal olmayan süperiyonize su devreye girmektedir. Bu yeni nesil teknolojinin de artık ülkemizde kullanıcıların hizmetine sunulmasını taktirle karşılamaktayız. Birçok kullanım alanı bulunan süperiyonize suyun en dikkat çekici kullanım alanı insan ve hayvan sağlığında kullanılan bakım ürünlerinin antimikrobiyal bulaşı önlemesi ve bir bariyer sistemi oluşturmasıdır. Bu konuda yetkin bilim insanlarınca yapılan fiziko-kimyasal ve mikrobiyolojik analizlerde yüksek derecede antimikrobiyal etkinlik saptanmıştır. Bu yüksek etkinlikli süperiyonize suya, antimikrobik etkisinin var olduğu bilinen nane yağı, lavanta yağı, bergamut yağı gibi uçucu yağlara sahip bazı bitkisel yağların katkısıyla işlevsellikleri bir araya gelerek yüksek sinerjik birlikteliğe imza atarlar. Başlangıçta ampirik bir şekilde kullanılmasına rağmen, Süperiyonize suyun çeşitli tıbbi disiplinlerde “mevcut en iyi tedavi”ye karşı karşılaştırılabilir değerlerini araştırmak üzerine artık büyük bilimsel kanıtlar vardır: Bunlar;
1) Yara enfeksiyonunun tedavisi ve önlenmesi
2) Diş Sağlığı ve hastalıklarının tedavisi ve önlenmesi
3) Tıbbi cihaz dezenfeksiyonu/temizliği
4) Çevresel dekontaminasyon
Çalışmalar sonucunda, bir yıkama ile süperiyonize suyun mikroorganizmaları sıfıra indirdiği bildirilmiştir.
TÜRKİYE’DE BAZI ENGELLERİN AŞILMASI GEREKİYOR
Farklı ülkelerde değişik isimlerle kimliklendirilmiş olan ve Alman/Avusturya ekolünde “Süperiyonize su” olarak adlandırılan sıvı ve benzeri ürünler FDA, EPA, USDA tarafından çiğ gıda maddelerinin yıkanmasında ve dezenfeksiyonunda kullanılmasına onay verilmiş olmasına rağmen ülkemizde maalesef izin verilmemiştir. Önümüzdeki günlerde bu eksik mevzuatın düzenlenerek Türk halkının kullanımına sunulmasını umuyoruz.”
SÜPERİYONİZER SU DAHA DA ÖNEM KAZANACAK
Süperiyonizer Suyun gelecekte daha da büyük önem kazanacağını dile getiren Mevlüt Topbaş, “Kimyasal ürünlerin tehlikelerini, insan sağlığına yaptığı etkileri bu dönemde fazlasıyla hissettik. Artık gelecek, kimyasal içermeyen dezenfektanların dönemi olacak. Çünkü kimyasal katkılı maddeler hem insana, hem doğaya hem de hayvanlara önemli zararlar veriyor. İnsanlık bunu gözardı edemeyeceğini gördü. Gelecekte önemli bir yerde olacak olan bu sektörü, Türkiye adına temsil etmek için tüm alt yapımızı, AR-GE faaliyetlerimizi ve yatırımlarımızı tamamladık. Ülkemizin bu alanda lider ülkeler arasına girmesi konusunda hedeflerimiz çok büyük” diye konuştu.