Suriye'de işler kötü gidiyor...
***
Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın, ABD'yi de kısmi olarak ikna ettiği Suriye politikası aylardır tıkanıp kaldı...
***
Hızla desteğini kaybeden Suriye Devlet Başkanı Esed, Türkiye'nin ABD'ye göre “Gevşek” tutumu nedeniyle HİZBULLAH'ı da yanına çekerek yeniden Suriye'de güçlenmeye başladı...
***
HİZBULLAH Halep'i kuşattı... Esed'den emir bekliyor...
***
Başbakan Erdoğan'ın, son ABD gezisinden sonra, Beyaz Saray'da verilen samimi fotoğrafların (!) bize sunulanın aksi olduğunun ilk işaretlerini, GEZİ PARK olaylarında ABD Dış İşleri'nin takındığı tavırda gördük...
***
ABD Dış İşleri Bakanı Kerry 'Polisi orantısız güç kullanmakla' suçlayıverdi...
***
Başbakan Erdoğan özellikle bu aşamada ABD'den, bu kadar kısa bir süre içinde böyle ters köşe açıklama beklemiyordu...
***
Gülen Cemaati ile Erdoğan arasında aylardır konuşulan gerginlik, Bülent Arınç'ın ABD gezisinde Fethullah Gülen Hocaefendi ve cemaatin önde gelenleriyle görüşmesiyle farklı bir boyut kazandı...
***
Bülent Arınç, yurda döndüğü günden beri cemaat tarafından görülmemiş bir ilgi ve alakayla karşılanıyor...
***
Başbakan'ın bırakın özrü, “Ne mesajı biz mesaj filan almadık” çıkışıyla Cumhurbaşkanı'na en sert yüklendiği dönemde, Arınç'ın çıkarak “Hükümet mesajı almıştır, özür diliyoruz” demesi yeni bir siyasi iklime girdiğimizin temel işaretlerindendir...
***
Cemaat, hükümeti kalıcı anayasal değişikler konusunda “gevşek” davranmakla suçluyordu...
***
Başbakan'da “Ben varken sıkıntı yok” diyerek meseleyi kendi varlığına endeksliyordu...
***
Cemaatin bu konuda en büyük itirazı ise ; “Ya senden sonra, birileri senin gibi çoğunlukla iktidara gelirse, inançlı insanların temel hak ve özgürlüklerini nasıl garanti altına alacaksınız” haklı eleştirisini getiriyordu...
***
Başbakan FAS yolundayken, bir taraftan ABD diğer taraftan derin AK Parti, GÜL DEVRİMİ'ni başlattı...
***
Cumhurbaşkanı ve Başbakanvekili, Başbakan Erdoğan tarafından tahrik edilmiş(!) gerginliği, bir nevi rol çalarak(!) sukünete eriştirerek, Türkiye'yi normalleştiriverdiler...
***
Hem ABD'ye, hem cemaate hem de AK Partiye “Erdoğan’sız bir formülün” tutacağını da mini bir GEZİ PARKI çözümü modeli ile ortaya koyuverdiler...
***
ALTERNATİFSİZLİK dayatması dün itibariyle ortadan kalkmıştır...
***
“Erdoğan'ı gönderelim peki kimi getireceğiz yerine ?” sorusunu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül “Ben buradayım” diyerek ilk kez çok net yanıtlamıştır...
***
ABD'de Türkiye'den daha yumuşak, belki de ESED'li yeni bir Suriye formülü bekliyor...
***
Tayyip Erdoğan'ı buna ikna etmekte zorlanıyor...
***
Sokak hareketlerindeki, Suriye figürlerinin temelinde de belki bu yatıyor...
***
“Ülkemi karıştırırsan, bende seninkini karıştırırım...”
***
“Liderimi devirmeye kalkarsan, bende seninkini devirmeye çalışırım”
***
ABD, Rusya ve Çin yarın anlaşıverirse! İsrail çoktan Esed'e doğru çark etti bile...
***
Sizce sokaklar ve AK Partiye gönül verenler “Toplumsal mutabakatı sağlarız” diyen GÜL'e mi koşar? Yoksa, “Bu çapulcularla mücadele edecem” diyen Erdoğan'a mı koşar?
***
Suriye'yi belirlemeye çalışan Türkiye'yi, maalesef gelinen noktada SURİYE belirleyecek gibi gözüküyor...
***
GÜL DEVRİMİ başlatılmıştır... Ne demek istediğimizi önümüzdeki günlerde daha net anlayacaksınız!
***
En büyük korkumuz, Türkiye iç karışıklıkla uğraştırılırken, Suriye'de bir katliamın gerçekleşmesi...