Cumhurbaşkanlığı himayesinde gerçekleştirilen II. Uluslararası Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Sempozyumu, Selçuklularla ilgili birçok konuyu aydınlatmaya devam ediyor. Selçukluların kurduğu medeniyet hakkında bilgilerin aktarıldığı sempozyumda, Selçukluların büyük medeniyet kurmalarını sağladığı kültür, eğitim, bilim gibi konulara dikkat çekiliyor. Selçuklularda devlet adamlarının bilime ve bilim adamlarına bakışı hakkında bilgi veren Nilay Ağırnaslı, Selçukluların o yıllarda diğer devletlerden ayrılan en önemli yönünün bilime çok büyük önem vermelerinden kaynaklandığını söyledi.
Selçuklu Devleti’nin kurulmasıyla İslam dünyasında siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel ve bilimsel alanda bir yapının kendi gösterdiğini belirten Nilay Ağırnaslı, özellikle devlet eliyle kurulan medreselerin bilimsel yapının en önemli unsurunu oluşturduğunu kaydetti. “Sultan Alparslan döneminden itibaren sistemli bir devlet politikası sonucu olarak, devletin her köşesine yaygınlaştırılan ve adını ünlü devlet adamı Nizamü’l-Mülk’ten alan Nizamiye Medreseleri çağının çok ilerisinde bir anlayış ve işleyişle dikkat çeker” diyen Ağırnaslı, şunları kaydetti: “İlki Bağdat’ta kurulan bu medreseler, devlet eliyle oluşturulmuş, kendine has binası, kütüphanesi, öğretim kadrosu olan, vakıflarla işleyen, öğrencilerinin yatılı ve burslu mekanlara sahip olduğu eğitim kurumlarıdır. Bu medreselerde tefsir, fıkıh, hadis, kemal gibi dini ilimlerin yanında matematik, tıp, astronomi ve felsefe gibi pozitif bilimlerde okutulmuştur. Bu medreseler devrin en önemli bilim adamlarının yetişmesine öncülük etmiştir. Devlet adamlarının birçoğu da bilimsel faaliyetlerle meşgul olmuştur. Selçuklu hanedan üyesi Kutalmış, astronomi ve jeneoloji alanında son derece bilgili biri olarak tanınmaktadır” dedi.
Selçuklu devlet adamlarının bilim adamlarını himaye ettiğini ve onlara karşı son derece de cömert davrandığını dile getiren Ağırnaslı, bilime önem veren Selçuklu kültürünün Doğu Anadolu’da kurulan Türk Beylikleri, Türkiye Selçuklu Devleti ve Anadolu Türk Beylikleri döneminde de devam ettiğini kaydetti.
Selçuklularda bilimin bir devlet politikası haline geldiğine dikkat çeken Ağırnaslı, “Bu amaçla devlet eliyle kütüphaneler kurulmuştur. Bu kütüphanelerin birçoğunda 12 bine yakın kitap bulunmaktadır. Diğer yandan hastanelere ayrı bir önem verilmiştir. Çünkü hastanelerde hastaların tedavi edilmesinin yanında tıp öğrencileri de uygulamalı eğitim alabilmekteydi. Devlet tarafından rasathaneler kurulmaya başlandı. Sultanlar yapacakları bir faaliyet öncesi ilim adamlarının da görüşlerini almaya başladı. Bu şekilde alınan her kararda başarılı sonuçlar elde edildi. Bu açıdan Selçuklular İslam dünyasını büyük ölçüde etkilemiştir. Selçuklulardaki bilimsel faaliyetler ve çalışmalar İslam dünyasında büyük takdir toplamıştır” dedi.
MERHABA
Selçuklu Devleti’nin kurulmasıyla İslam dünyasında siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel ve bilimsel alanda bir yapının kendi gösterdiğini belirten Nilay Ağırnaslı, özellikle devlet eliyle kurulan medreselerin bilimsel yapının en önemli unsurunu oluşturduğunu kaydetti. “Sultan Alparslan döneminden itibaren sistemli bir devlet politikası sonucu olarak, devletin her köşesine yaygınlaştırılan ve adını ünlü devlet adamı Nizamü’l-Mülk’ten alan Nizamiye Medreseleri çağının çok ilerisinde bir anlayış ve işleyişle dikkat çeker” diyen Ağırnaslı, şunları kaydetti: “İlki Bağdat’ta kurulan bu medreseler, devlet eliyle oluşturulmuş, kendine has binası, kütüphanesi, öğretim kadrosu olan, vakıflarla işleyen, öğrencilerinin yatılı ve burslu mekanlara sahip olduğu eğitim kurumlarıdır. Bu medreselerde tefsir, fıkıh, hadis, kemal gibi dini ilimlerin yanında matematik, tıp, astronomi ve felsefe gibi pozitif bilimlerde okutulmuştur. Bu medreseler devrin en önemli bilim adamlarının yetişmesine öncülük etmiştir. Devlet adamlarının birçoğu da bilimsel faaliyetlerle meşgul olmuştur. Selçuklu hanedan üyesi Kutalmış, astronomi ve jeneoloji alanında son derece bilgili biri olarak tanınmaktadır” dedi.
Selçuklu devlet adamlarının bilim adamlarını himaye ettiğini ve onlara karşı son derece de cömert davrandığını dile getiren Ağırnaslı, bilime önem veren Selçuklu kültürünün Doğu Anadolu’da kurulan Türk Beylikleri, Türkiye Selçuklu Devleti ve Anadolu Türk Beylikleri döneminde de devam ettiğini kaydetti.
Selçuklularda bilimin bir devlet politikası haline geldiğine dikkat çeken Ağırnaslı, “Bu amaçla devlet eliyle kütüphaneler kurulmuştur. Bu kütüphanelerin birçoğunda 12 bine yakın kitap bulunmaktadır. Diğer yandan hastanelere ayrı bir önem verilmiştir. Çünkü hastanelerde hastaların tedavi edilmesinin yanında tıp öğrencileri de uygulamalı eğitim alabilmekteydi. Devlet tarafından rasathaneler kurulmaya başlandı. Sultanlar yapacakları bir faaliyet öncesi ilim adamlarının da görüşlerini almaya başladı. Bu şekilde alınan her kararda başarılı sonuçlar elde edildi. Bu açıdan Selçuklular İslam dünyasını büyük ölçüde etkilemiştir. Selçuklulardaki bilimsel faaliyetler ve çalışmalar İslam dünyasında büyük takdir toplamıştır” dedi.
MERHABA