Devlet geliri israf edilmesin!

Sosyolog Filiz Akman, “Tasarruflar, müsriflerin lüks tüketim mallarına duydukları isteğin tatminine harcanır ve sermaye miktarını arttırmak için kullanılmazsa iktisadî gelişmeyi engeller” dedi

31 Ekim Dünya Tasarruf Günü dolayısıyla Saadet Partisi Meram İlçe Kadın Kolları Teşkilatı tarafından, parti il binasında bir program düzenlendi. Sosyolog Filiz Akman'ın konuşmacı olarak katıldığı programa; Meram İlçe Kadın Kolları Başkanı Zeynep Özdoğan ve çok sayıda partili kadın katıldı. Sosyolog Filiz Akman gerçekleştirilen programda yaptığı konuşmada maddi ve manevi israfın olumsuz boyutlarına değinerek, insanın israftan uzak durması konusunda hassasiyet göstermesi gerektiğini dile getirdi.

SAVURGANLIK DİNEN DOĞRU DEĞİL!

Sosyolog Filiz Akman, İslam dininin maddî ve mânevî imkânları Allah’ın insanlara bağışladığı birer emanet saydığını söyleyerek, “Bunları Allah’ın rızâsını kazanmaya ve insanlara mutluluk getirmeye elverişli yerlerde kullanmayı emreder” dedi. “Günümüzde özellikle beşerî ve maddî kaynak ve imkânların kullanımındaki savurganlığı ifade eden israfın kapsamının belirlenmesinde inanç, örf âdet, tutum, tercih ve alışkanlıkların rolü vardır” diyen Filiz Akman, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İsrafı belirleyen kıstas dinî, millî, içtimaî, ailevî, meslekî temel rollerin hakkıyla ifası için ruhen, aklen ve bedenen ihtiyaç duyulan şeylerin tatminine yönelik kaynak istihdamı ve harcamalarda din, akıl ve örfün belirlediği sınırın aşılması olarak düşünülebilir. İslâmî anlayışa göre beşerî ihtiyaçlar sınırlıdır; arzu ve ihtiraslar ise sınırsız olup salt nefsânî arzuların tatmini için yapılan aşırı tüketim israftır. İsraf yasağı temeli üzerinde oluşan İslâmî üretim tarzı vatandaşların gıda, barınak, giyecek, eğitim, sağlık, güvenlik, ulaşım, haberleşme gibi ihtiyaçlarını karşılamayı hedefler. Üretimi yönlendiren şey fert ve kamu yararıyla kayıtlı olan tüketimdir. İslâm’da hedef insanın kemâlidir; buna ise tüketmekle değil daha erdemli olmakla ulaşılır; erdemle tasarruf arasında olumlu bir ilişki bulunduğu muhakkaktır. Bundan dolayı devlet gelirleri lüks kamu harcamaları, aşırı kadrolaşma veya karşılıksız yüksek ücretlerle israf edilmemelidir. Tasarruflar, müsriflerin lüks tüketim mallarına duydukları isteğin tatminine harcanır ve sermaye miktarını arttırmak için kullanılmazsa iktisadî gelişmeyi engeller. Çünkü sermaye tasarrufla artar, israf ve kötü kullanımla da azalır. Ülke gelirinin önemli bir kısmı üretken olmayan kesimlere tahsis edilirse gerçek üreticilerin geçimi zorlaşır.”

HABER MERKEZİ

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri