Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Desteci, çözüm sürecine yönelik hükümete sorduğu soruların cevabını beklediğini söyledi. Destici, "PKK’yla yürütülen ve adına ‘çözüm süreci’ dediğimiz bu sürecin içerisinde ana dilde eğitim var mı? Demokratik özerklik ve bebek katili Apo’ya af ve akabinde milletvekili olması var mı? Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve milletin kimliği ile ilgili bir değişiklik var mı? Bu dört soruyu ben soruyorum; eğer yoksa yürekli şekilde çıkarlar, derler ki; ‘hayır, bunların hiçbirisi bizim yürüttüğümüz sürecin içerisinde yok.' " diye konuştu.
Destici, BBP Yüksek İstişare Kurulu Başkan Yardımcısı Ekrem Alfatlı’nın kızı Çağla Nur’un düğünü için geldiği Bursa’da, partisinin il başkanlığını ziyaret etti. Gazetecilere gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan BBP Genel Başkanı Destici, en önemli gündem maddelerinden birisinin vatanının birliği ve beraberliği meselesi olduğunu dile getirdi. Destici şöyle devam etti: "Bizim meselemiz ne? Meselemiz; vatan meselesi, devlet, din, millet meselesidir. Bunlarla ilgili eksiklikleri gördüğümüzde biz üzerimize düşeni yaparız, bununla ilgili her türlü riski alırız, gerekirse bedel de öderiz. Özellikle Ortadoğu’daki gelişmeler Türkiye’yi çok yakından ilgilendiriyor. Suriye ile başlayan süreç maalesef bugün IŞİD ile bitecek gibi gözükmüyor. Neticede bizimle ilgili boyutu sadece IŞİD’le de sınırlı değil. PKK boyutu var. Her ne kadar Türkiye’yi yönetenler meşrulaştırmış olsa da, onların meşrulaştırmasıyla birlikte PKK, uluslararası güçler tarafından da başta ABD ve Avrupa olmak üzere terör listesinden çıkartılacak bir boyuta da gelmişse de biz PKK’nın gerçek yüzünü biliyoruz ve millete anlatmaya gayret ediyoruz."
"SON BİR HAFTADA PKK NELER YAPTI?"
Birilerinin gündemine almayabileceğine dikkat çeken Destici, "Birileri görmezden gelebilir; ama sadece son bir haftaya bakalım. Geriye bir aya gitmeye gerek yok, son bir haftada ne oldu; Ağrı’da bayrağımız indirildi ve yırtıldı. Sadece Muş’un bir köyünde onlarca çocuğumuz kaçırıldı. Bingöl’de bir korucumuz şehit edildi. Onlarca köy, şehirlerarası yollar kapatıldı. Her gün PKK sözde asayiş kontrolleri yapıyor, ‘vergi’ adı altında bir çok ilde haraç topluyor. İki gün önce de çok önemli bir karar açıkladılar. PKK’nın sivil toplum örgütlerinden biri olan Demokratik Toplum Kongresi, ‘Ana dilde eğitim ve demokratik özerklik bizim vazgeçilmezimizdir’ dedi. Daha önce de sordum, ama cevap alıncaya kadar da soracağım. PKK’yla yürütülen ve adına ‘çözüm süreci’ dediğimiz bu sürecin içerisinde ana dilde eğitim var mı? Demokratik özerklik ve bebek katili Apo’ya af ve akabinde milletvekili olması var mı? Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve milletin kimliği ile ilgili bir değişiklik var mı? Bu dört soruyu ben soruyorum; eğer yoksa yürekli şekilde çıkarlar, derler ki ‘Hayır, bunların hiçbirisi bizim yürüttüğümüz sürecin içerisinde yok desinler’. Ben yok demelerini bekliyorum, yok derlerse memnun olurum. Yorumda yapmak istemiyorum. ‘Vardır’ da demiyorum, var olduğunu bildiğim halde. Cevap verin, bunlar var mı, yok mu? Adını çözüm süreci diye dayattığınız bu sürecin içinde bunlar var mı?" diye konuştu.
"PKK DAHA DA GÜÇLENDİ"
PKK’nın silah bırakmadığını öne süren BBP Genel Başkanı Mustafa Destici şunları kaydetti: "Bunların çözüm sürecinin aşaması? Önce PKK sınır dışına çıkacak ve daha sonra silah bırakacaktı. Daha sonra oradakiler inecek ve yasal çözümlemelerle birlikte Türkiye PKK’dan kurtulacaktı. Ama öyle olmadı, PKK tam tersine daha da çok güçlendi. PKK’nın bir sözcüsü, ‘hiç olmadığı kadar silahlı kanadımız güçlü’ diyor. Yani meydan okuyor. Son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde meşrulaştırılıp, millete şirin gösterdikleri eş başkanları ne diyor? Diyor ki ‘Kürtler ortak ordu kursun’. Kürtlerden kastı, Barzani, PYD ve PKK. Onu da meşrulaştırmak için Kürtler diyor. Aslında Kürtler değil. PKK, Kürtlerin temsilcisi değil. ‘Neticede Türkiye Cumhuriyeti Devleti PKK’ya silah versin’ diyor. BBP’den başka buna cevap veren yok, gündeme alan yok. Neden, maalesef BBP’den başka herkes bir yönüyle bu sürecin içinde. Herkes siyasi geleceğini, kendi geleceğini düşünüyor. Herkes ‘önce ben, daha sonra partimin geleceği’ diyor. Parti varsa var, parti yoksa arkadaş yok. Mecliste grubu bulunmaya devam ederse durumlarından memnunlar. Yani Türkiye’de ne olmuş, bitmiş umurlarında değil. Ama BBP’nin önceliği ülkesi, milleti, devletin varlığı, milletin bölünmez bütünlüğüdür."
CİHAN