RÖPORTAJ: EMRE ÖZGÜL
AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı, seçime 23 gün kala merak edilenlerin tümünü Merhaba Gazetesi İstihbarat Şefi Emre Özgül'e anlattı. Özgül'ün sorularını yanıtlayan Angı, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Vatandaşın sıkıntı içinde olduğunu bildiklerini söyleyen Angı, “Serzenişler olsa da vatandaş çözümün yine bizden çıkacağına inanıyor” dedi. Konya'da AK Parti bir kaç ilçe kaybedecek söylemlerine de açıklık getiren Angı, “Endişemiz yok. Anket sonuçları, bizden yana. 31 ilçenin tamamını da Cumhur İttifakı alıyor” şeklinde konuştu.
SERZENİŞLER OLSA DA ÇARE AK PARTİ'DE GÖRÜLÜYOR
**Seçime az bir süre kaldı, sahada nasıl bir hava var?
-Tüm ekiplerimiz ile sahadayız. Vatandaşlarımız ile buluşuyoruz. Talepler ve serzenişler var. Yeni döneme güçlü bir şekilde girilmesinin de bilincinde vatandaş. Vatandaş sıkıntısını ve zorluklarını ifade etse de, çözümün yine AK Parti olduğunu biliyor. Türkiye, 17 yıl öncesine kadar önemli ve büyük işler yaptı. 24 Haziran seçimleri ile birlikte yeni sistem devreye girdi. Yeni hamle dönemine girerken, ekonomik taarruz ile karşı karşıya kaldık. Milletimiz bu saldırının da nereden geldiğini biliyor. Her iş kolu bu ekonomik sıkıntıdan farklı şekilde etkilendi. Alınan tedbirler ile sarsıntılar azaldı ve dengelenme noktasına gelindi. Fırsatçılar da fırsat kolladı. Hükümetimiz fırsatçılara karşı da tedbir aldı. Bakın Türkiye iki kutba ayrıldı. Bir tarafta Cumhur İttifakı var, bir tarafta da ilişkiler bağı çözülemeyen bir birliktelik var. İlişki ağı karışık olan ittifakın tek amacı sayın Cumhurbaşkanımızın elini zayıflatmak. Cumhur İttifakı olarak Konya'nın 26 ilçesinde AK Parti, 5 ilçesinde de MHP adaylarımız yarışacak. Meclis üyeliklerinde de tek liste ile çıktık. Biz, gönül belediyeciliği ekseninde çalışmalar yapıyoruz. Millet, her şeyin farkında.
İKTİDARA DERS VEREYİM DÜŞÜNCESİ SAĞLIKLI DEĞİL!
**Türkiye'de 17 yıllık bir AK Parti dönemi var. Geçmiş dönemde seçimler öncesi bugünkü kadar tepki aldınız mı?
-3 Kasım 2002 seçimi ile milletimiz bir umutla AK Parti'yi tek başına iktidara taşıdı. O günden bugüne kadar da AK Parti'ye olan destek devam etti. Türkiye, bu 17 yılda gül bahçesinde yürümedi. Müdahalelere rağmen bugünlere geldik. 2006 yılında Danıştay saldırısı gerçekleştirildi. Senaryo, mevcut parlamentonun Cumhurbaşkanını seçememesiydi. Ülkede kaos çıkarmak istediler. 2008'de dünya krize karşı hazırlık yaparken, Türkiye iktidar partisini kapatma davası ile boğuştu. 2011 yılında MHP'ye bir komplo kuruldu. Siyaset yeniden dizayn edilmeye çalışıldı. 2013 yılında gezi olayları, MİT operasyonları ile bir takım eller ülkemizin yükselişini durdurabilmek için elinden geleni yaptılar. 17-25 Aralık'ı bir yolsuzluk operasyonuymuş gibi halkın önüne koydular. Bugünkü ekonomik saldırı ile Türkiye'yi IMF masasına oturtmak isteyenler var. 15 Temmuz hain darbe girişimi ile karşı karşıya kaldık. Bu kadar şey yaşanmış, işte biz bu yüzden “Beka sorunu” var diyoruz. 40 yıldır bu ülkede PKK belası var mı? Var. FETÖ belası ile karşı karşıya kalmadık mı? Kaldık. Bunlardan kurtulan bir Türkiye var. Vatandaş, gündelik sıkıntılarını tabi ki dile getiriyor. Kırsal kesimden gelen tepkiler farklı. Piyasada maaşla çalışan insanların sıkıntıları ayrı. İşverenin borç yükü altında daha farklı sıkıntısı var. Bunların üstesinden gelmek mümkün mü? Mümkün. Güçlü hükümet olmazsa bu sorunlar çözüme kavuşamaz. Biz, 2015 yılında da kolay bir seçim dönemini geride bırakmadık. İnsanlara algı operasyonları yapıldı. Bugünkü en büyük algı da ekonomi üzerinden yapılıyor. Fotoğrafa tersinden bakalım. Vatandaş, AK Parti'ye bir ders verelim düşüncesi içinde olsa ne olacak? Vatandaş, dersi kime vermiş olacak? Millet olarak hepimiz zorluk yaşayacağız ve bedel ödeyeceğiz. Allah korusun, böyle bir tablo olursa Türkiye'ye ders vermek isteyenlere fırsat doğmuş olur. Millet olarak zorluklarımız var, aşılması gerekiyor. Biz de hükümet olarak zaten mücadele ediyoruz. Ders verelim hesabı içinde olanlar, 2015 yılını iyi hatırlamalı. Vatandaş, o dönem seçime giderken AK Parti'ye bir ders verelim düşüncesi ile sandığa gitmişti. Tek başına çoğunluğun sağlanamadığı o dönemden sonra 5 ay biz hangi zorlukları görmedik ki? Terör örgütü hendekleri kazdı. Özerklik hevesine kapıldılar. Bütün mazlumların ümidi Türkiye. 2015'in Kasım seçiminde ise vatandaş küçük bir zafiyetin nelere mâl olduğunu görmüş oldu ve yine desteğini verdi. İktidara ders verelim düşüncesi, sonrasında daha maliyetli bir duruma döner. Ortada ders verilecek bir durum yok. Biz, sıkıntının ne olduğunu biliyoruz. Bu süreci el birliği ile yürütmemiz lazım. Vatandaş, gündelik sıkıntılarını aşırı noktada tepkisel boyuta dökerse ve AK Parti'ye ders verme düşüncesi içinde olursa, maliyet çok daha yükselir.
SEÇMENE LAFIMIZ YOK SÖYLEMLERİMİZ YÖNETİME!
**Sayın başkan, “AK Parti, kendisine oy vermeyen yüzde 49'luk kesimi ötekileştiriyor, insanları kutuplaştırıyor” düşüncesi ile ilgili neler söylemek istersiniz?
-Millet tabanında problem yok. Bunu açıkça belirtmek istiyorum. Bizim kimse ile derdimiz yok. Yukarıda bu işi tezgâhlayanlar, bazen birilerine taşeron oluyorlar. Bizim tavrımız ve ifadelerimiz üst yönetime karşı. Yoksa seçmenin hiçbirine karşı olumsuz bir tutumumuz yok. Seçmen, istediği partiye oy verebilir. Milleti aydınlatmak ise üst yönetimin görevidir. Kapalı kapılar ardında yapılan hesapları, öngörüleri millet ile paylaşmak suç olmaması gerek. Biz, yapılmak istenenin ne olduğunu anlatmak ile yükümlüyüz. İşbirliklerinin nereye gittiğini görmeyecek miyiz? Karar milletin. Milletin tercihine de saygımız var. Yukarıda oynanan oyunu, gözler önüne sermek için bu ifadeleri kullanıyoruz.
SEÇMENİN İTTİFAKTAN RAHATSIZ OLMAMASI GEREKİR
**MHP içinden de Cumhur İttifakına destek vermeyeceğini söyleyenler var. Bu konuda kısaca neler söylemek istersiniz?
-İttifak kararı, liderlerin kararıdır. Bir parti aidiyeti ve lidere karşı hürmet varsa bu tarz olayların olmaması gerekir. Bizim ittifakımız kapalı kapılar ardında yapılmış bir pazarlık değil. 15 Temmuz'da başlayan milli duruşun yansımadır bu ittifak. İttifak kararının, seçmeni rahatsız etmemesi de gerekir. Şahsi boyutta bakıp da gönlünden geçen isim aday olamadı diye böyle bir tavra giriliyorsa, bu olayın başka bir boyutudur.
BAĞIMSIZLAR BİZİM ÜZERİMİZDEN SİYASET YAPIYOR!
**Bağımsız adaylar ile ilgili hem sizin hem de MHP'nin çok keskin söylemleri var. Nedeni nedir?
-Başka partilere gidenler oldu. Bağımsız adaylığını açıklayanlar da oldu. Bağımsız adaylar, seçmene “Siz, bizi seçin. Biz kazanırsak bir daha partimize geri döneriz. Bizim partiye ve lidere karşı saygısızlığımız olmaz” diyormuş. O zaman liderin verdiği kararı niye göz ardı ediyorsunuz? Bizim adaylarımız net. Yarın seçimi kazansalar, geri dönmek isteseler de asla öyle bir şey olmayacak. Bizim de MHP'nin de kapısı bağımsızlara kesinlikle kapalı. Asla dönemezler. Bir de “Bizim aday olmamızı seçmenler istiyor” diyorlar. Halbuki iş öyle değil. Bağımsızların hepsi, kendi istekleri ile aday oldular.
SIKINTI YOK 31 İLÇEYİ DE ALIYORUZ
**AK Parti açısından Konya'nın bazı ilçelerinin sıkıntılı ve ciddi oy kaybının olduğu söyleniyor. Katılıyor musunuz?
-Şuanda 31 ilçenin tamamında Cumhur ittifakı önde. Anket çalışmamız var ve sahadayız. Hatta adaylarımız ve ilçeleri birbirinden daha fazla oy alıp rekor kırmak için çabalıyor. 24 Haziran öncesinde Meral hanımı şişirdiler ve Cumhurbaşkanı olacak dediler. Sonucu gördük. Muharrem İnce'ye de aynısını dediler. Sosyal medyada insanlar kendi popülerliğini diri tutmak adına sürekli algı yapıyor. İnsanlar, bir partiye hizmet almak için oy verir. Biz, AK Parti olarak yeni rekorlar bekliyoruz ama oran vermiyorum. Diğer partilerden çıkmış adaylar kim bilinmiyor ve vatandaş onlardan ne umut görebilir? 15 yıllık dönemde belediyeciliğin ne olduğu AK Parti tarafından ortaya konulmuştur.
Foto altı:
Hasan Angı