Psikolojik kökenli rahatsızlıkların fiziksel kökenli rahatsızlıklardan daha yaygın olduğu günümüzde stres ve öfke ile başa çıkmak eskisinden daha önemli hale geldi. Koruyucu ruh sağlığını geliştirmek ve ruhsal problemler hakkında farkındalık oluşturmak amacıyla 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı gününde tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çeşitli etkinlikler düzenleniyor.
Türkiye'de 15-55 yaş arasındaki nüfusda en yaygın hastalıklar içinde depresyon ve anksiyete bozuklukları ilk 5'te yer alıyor. Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nden Psikolog Hilal Arslan, "Ruhsal sorunu olanların toplumdan dışlanmadığı bir tarihsel geçmişimiz olduğu halde, günümüzde kentleşme ve nüfus artışı gibi nedenlerle ruhsal sorunu olanların damgalanması ve dışlanması da toplumsal boyutta soruna yol açmaktadır. Damgalama ve dışlama bir yandan ruh sağlığı sorunu olanların tedavi başvurusundan kaçınmasına yol açmakta, öte yandan da ruh sağlığı sorunlarının çözümüne ilişkin hiçbir geliştirme çalışması yapılmaması sonucunu vermektedir." dedi. Psikolojik kökenli rahatsızlıkların fiziksel kökenli hastalıklardan daha yaygın hale geldiğini vurgulayan Arslan, şunları dile getirdi:
"Kentleşmenin artması ile beraber zaman yönetimi, stres ve öfke ile başa çıkmak veya iletişim becerilerini etkin kullanmak eskisinden daha önemli bir hale gelmiştir. Özellikle teknolojinin de ilerlemesiyle fiziksel hastalıkların tedavisinde büyük ilerleme kaydedilmiş, kişiler artık kendi iç dünyaları ile daha fazla baş başa kalmak durumunda kalmışlardır. Büyük şehirlerdeki kaosa, her an her dakika değişen gündemlere ve yaşama ayak uydurmak yeni çağ insanının en önemli meşguliyeti haline gelmiştir. Bu tempoda psikiyatrik rahatsızlıklar da günden güne artmıştır. Oysa ruh sağlığı kişinin hayatını idame ettirebilmesi için önemlidir."
"KORUYUCU RUH SAĞLIĞI ÇALIŞMALARI GELİŞTİRİLMELİ"
Ruh sağlığının, kişinin kendisi ve çevresi ile uyumlu olma hali olarak tanımlandığını belirten Arslan, "Ruh sağlığı yerinde olan sağlıklı bireyler hareketlerinde tutarlı, kendileri ile barışık ve hayattan ne istediklerini bilen kişiler olur. Günümüz dünyasına ayak uydurmak için ise tıpkı fiziksel rahatsızlıklarda olduğu gibi ruhsal rahatsızlıkların da ortaya çıkmadan engellenmesi, tedavi sürecinin kısaltılması ve kişinin yaşam kalitesinin artması açısından büyük önem taşır. Koruyucu ruh sağlığı çalışmalarını geliştirmek de, psikolojik sorunları olan bireyleri desteklemek ve onların bu sürece etkin katılımını sağlamak için oldukça gereklidir." ifadelerini kullandı.
CİHAN