KTO Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programa MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Faruk Bal ile MHP İl Başkanı Ali Yücel’in yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Programın açılışında konuşan MHP Konya İl Başkanı Ali Yücel, il yönetimi olarak yaptıkları faaliyetleri anlattı. MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Faruk Bal ise ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
AKP KIRMIZI ÇİZGİLERİ ORTADAN KALDIRDI
Konferans öncesinde bir selamlama konuşması yapan Faruk Bal, herkesin dayanma gücünün bittiği bir değerler silsilesinin olduğuna dikkat çekti. Kişilerin olduğu gibi devletin de değer yargılarının olduğun belirten Bal, Türkiye’nin sahip olduğu kırmızı çizgilerin bu değerleri ifade ettiğini anlattı. Birinci kırmızı çizginin AB’ye giriş sürecinde AB üyesi ülkelere verilen direktiflerin dışında başka bir direktifin kabul edilemeyeceği, ikinci kırmızı çizginin ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hiçbir şekilde AB sürecinde bahse konu olmaması olduğunu anlatan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Bal, “Bu kırmızı çizgiler AKP hükümeti döneminde bertaraf edildi. Bu değerler hiçe sayıldı ve Türkiye Avrupa’ya el açan, onlara mahkum kalan bir ülke konumuna itildi” diye konuştu.
AÇILIM TÜRKİYE İÇİN FIRSAT MI, RİSK Mİ?
Hükümetin uygulamaya çalıştığı ve en çok tartışılan konuların başında gelen demokratik açılımı anlatan MHP Adana Milletvekili Emekli Tuğgeneral Kürşat Atılgan ise bölücü terör örgütü ile 25 yıldır sürdürülen mücadelenin bu şekilde sonuçlanamayacağını ifade etti. Terörle mücadelede taraf olan dört ayrı noktanın yer aldığını anlatan Kürşat Atılgan, “Bu taraflardan ilki bölücü terör örgütü lideridir. İkincisi Türk emniyet güçleri, üçüncüsü dış güçler ve dördüncüsü de siyasi iktidardır. 1979 yılında temelleri atılan bölücü örgütün amacı Türk Silahlı Kuvvetleri ile illegal bir şekilde mücadeleye girmek ve Türkiye Cumhuriyeti topraklarında devlet kurmaktır. 1984 yılında Türk ordusu bu oluşuma hazırlıksız yakalanmış ve 1990’lı yıllara kadar PKK sürekli olarak dış kuvvetlerin de beslemesiyle güç kazanmıştır” dedi. 1992 yılı itibariyle Körfez Krizi’nin baş gösterdiğini ve bu tarihten sonra PKK’nın Kuzey Irak’ta yapılanmaya başladığını aktaran Kürşat Atılgan, “Bu oluşum süreci 1999 yılına kadar sürmüştür. 1999 yılında MHP’nin de aralarında bulunduğu koalisyon hükümetinin çalışmaları ile 2001 yılında PKK çözülmüş ve bitirilme noktasına getirilmiştir. Bu dönemdeki şehit olan asker sayısına bakıldığında ciddi düşüş yaşandığı gözlemlenmiştir. 2004 yılı sonrasında ise PKK yeniden güç kazanmış, şehit olan asker sayısı da periyodik olarak her yıl artış göstermiştir” dedi.
NEDEN AÇILIM YAPILMAK İSTENDİ?
Açılımın arka yüzünde yine her zamanki gibi Amerika’nın yer aldığına vurgu yapan MHP Adana Milletvekili Atılgan, “ABD, 2011 yılında Irak’tan çekileceğini açıkladı. Ama Irak’ta kurduğu yapının devam etmesini istedi. Türkiye’ye ‘Biz PKK’nın üst düzey yöneticilerini İsveç ve Norveç’e kaçıralım, siz de alt tabakayı Türkiye’de barındırın’ dedi. Biz de Türkiye olarak bu teklifi hemen kabul ettik. Bu yorumu David Philips raporunda ortaya koydu” diye konuştu.
AÇILIMIN İÇERİĞİNDE NE VAR?
MHP Adana Milletvekili Emekli Tuğgeneral Kürşat Atılgan ne olduğu sır gibi saklanan açılımın içeriğinde basına yansıdığı kadarıyla şu maddelerin yer aldığını söyledi: “PKK’nın silah bırakması. Terör örgütü üyelerinin pişmanlık yasası olan 220. maddeden yararlanması. Çeşitli suçlar nedeniyle Türk vatandaşından atılanların tekrar vatandaşlığa alınması. Köy ve kasabalarda Kürtçe ismin serbest bırakılması. Çocuklara Kürtçe isim vermenin serbest hale getirilmesi. Kürtçe konuşmaya özgürlük getirilmesi. Anayasa’daki bazı maddelerde geçen Türk ibaresinin Türkiye vatandaşı olarak değiştirilmesi. Kürtçe’nin eğitim ve öğretim dili olarak kabul edilmesi. Koşulsuz genel af ilan edilmesi. Siyaset yapmadaki engellerin kaldırılması.”
RASİM ATALAY
AKP KIRMIZI ÇİZGİLERİ ORTADAN KALDIRDI
Konferans öncesinde bir selamlama konuşması yapan Faruk Bal, herkesin dayanma gücünün bittiği bir değerler silsilesinin olduğuna dikkat çekti. Kişilerin olduğu gibi devletin de değer yargılarının olduğun belirten Bal, Türkiye’nin sahip olduğu kırmızı çizgilerin bu değerleri ifade ettiğini anlattı. Birinci kırmızı çizginin AB’ye giriş sürecinde AB üyesi ülkelere verilen direktiflerin dışında başka bir direktifin kabul edilemeyeceği, ikinci kırmızı çizginin ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hiçbir şekilde AB sürecinde bahse konu olmaması olduğunu anlatan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Bal, “Bu kırmızı çizgiler AKP hükümeti döneminde bertaraf edildi. Bu değerler hiçe sayıldı ve Türkiye Avrupa’ya el açan, onlara mahkum kalan bir ülke konumuna itildi” diye konuştu.
AÇILIM TÜRKİYE İÇİN FIRSAT MI, RİSK Mİ?
Hükümetin uygulamaya çalıştığı ve en çok tartışılan konuların başında gelen demokratik açılımı anlatan MHP Adana Milletvekili Emekli Tuğgeneral Kürşat Atılgan ise bölücü terör örgütü ile 25 yıldır sürdürülen mücadelenin bu şekilde sonuçlanamayacağını ifade etti. Terörle mücadelede taraf olan dört ayrı noktanın yer aldığını anlatan Kürşat Atılgan, “Bu taraflardan ilki bölücü terör örgütü lideridir. İkincisi Türk emniyet güçleri, üçüncüsü dış güçler ve dördüncüsü de siyasi iktidardır. 1979 yılında temelleri atılan bölücü örgütün amacı Türk Silahlı Kuvvetleri ile illegal bir şekilde mücadeleye girmek ve Türkiye Cumhuriyeti topraklarında devlet kurmaktır. 1984 yılında Türk ordusu bu oluşuma hazırlıksız yakalanmış ve 1990’lı yıllara kadar PKK sürekli olarak dış kuvvetlerin de beslemesiyle güç kazanmıştır” dedi. 1992 yılı itibariyle Körfez Krizi’nin baş gösterdiğini ve bu tarihten sonra PKK’nın Kuzey Irak’ta yapılanmaya başladığını aktaran Kürşat Atılgan, “Bu oluşum süreci 1999 yılına kadar sürmüştür. 1999 yılında MHP’nin de aralarında bulunduğu koalisyon hükümetinin çalışmaları ile 2001 yılında PKK çözülmüş ve bitirilme noktasına getirilmiştir. Bu dönemdeki şehit olan asker sayısına bakıldığında ciddi düşüş yaşandığı gözlemlenmiştir. 2004 yılı sonrasında ise PKK yeniden güç kazanmış, şehit olan asker sayısı da periyodik olarak her yıl artış göstermiştir” dedi.
NEDEN AÇILIM YAPILMAK İSTENDİ?
Açılımın arka yüzünde yine her zamanki gibi Amerika’nın yer aldığına vurgu yapan MHP Adana Milletvekili Atılgan, “ABD, 2011 yılında Irak’tan çekileceğini açıkladı. Ama Irak’ta kurduğu yapının devam etmesini istedi. Türkiye’ye ‘Biz PKK’nın üst düzey yöneticilerini İsveç ve Norveç’e kaçıralım, siz de alt tabakayı Türkiye’de barındırın’ dedi. Biz de Türkiye olarak bu teklifi hemen kabul ettik. Bu yorumu David Philips raporunda ortaya koydu” diye konuştu.
AÇILIMIN İÇERİĞİNDE NE VAR?
MHP Adana Milletvekili Emekli Tuğgeneral Kürşat Atılgan ne olduğu sır gibi saklanan açılımın içeriğinde basına yansıdığı kadarıyla şu maddelerin yer aldığını söyledi: “PKK’nın silah bırakması. Terör örgütü üyelerinin pişmanlık yasası olan 220. maddeden yararlanması. Çeşitli suçlar nedeniyle Türk vatandaşından atılanların tekrar vatandaşlığa alınması. Köy ve kasabalarda Kürtçe ismin serbest bırakılması. Çocuklara Kürtçe isim vermenin serbest hale getirilmesi. Kürtçe konuşmaya özgürlük getirilmesi. Anayasa’daki bazı maddelerde geçen Türk ibaresinin Türkiye vatandaşı olarak değiştirilmesi. Kürtçe’nin eğitim ve öğretim dili olarak kabul edilmesi. Koşulsuz genel af ilan edilmesi. Siyaset yapmadaki engellerin kaldırılması.”
RASİM ATALAY