Değirmen İni'nden Sulu İne...

Ahmet Güldağ
Konya ili turistik beldelerinden Bakaran ve Çamlık civarında başlayan çeşitli su kaynaklarının, kayalık altlarından coşarak çıkışları…
Dere haline gelen bu parça suların geçtiği Bakaran Yaylası’nda konaklama akabinde,
Alpleri kıskandıracak görünümlü Çamlık’da konaklayıp mikro- klima havalı dağların yeşilliği ve soğuk tatlı sularını içme ardından buradaki yer altı dehlizi şeklinde ki mağaralardan...
Önce “Balatini” sonra ondan ayrı olan ve Bakaran Yaylası’ndan kopup gelen Uzunsu Deresi’nin kayalıklar arasından yer altına girmesi ile “Körük İni” adını alan mağaranın içindeki harika oluşumlarının müşahedesini dilimin döndüğü kadar anlatmıştım.
https://www.merhabahaber.com/yazar/Ahmet_Guldag/3680/Icinde_Dere_Akan_Harika_Magaralar.html
***
Bu gün de gezimize devam ederek “Körük İni” mağarası içinden doğruca çıkamayıp tekrar dönmek suretiyle yer yüzüne çıkarak…
Yer altında, derenin göller bile teşkil ederek akıp gittiği değirmenlik vadisinde yer üstünden devamla yol almaya başlarız…
Böylece Körük İni mağarasından yeryüzüne çıkan Uzunsu Deresi’nin akışını üç yüz metre kadar beraber takip ederken yüksek kayalıklar arasında sanki yarılarak açılmış gibi bir mağara ağzına tekraren girip kaybolduğunu izleriz.
Suyun buradaki girişi bile kendini zevkle temaşa ettirmekte dönerek çağlayarak gelen suyun birden sakinleşip mağaraya girerken renkler cümbüşü yapması bir alem…
Bu giriş ağzına “Değirmen ini” çıkış ağzına da “Sulu in”  adını vermişler.
Diğer mağaralar gibi kuru zemin nadirattan biraz girişte yaz aylarında olabilse de mağaranın içi yan kenarlarına kadar su ile dolu durumda.
Ancak bot ile gezinti ve geçiş yapabileceğiniz mağaraya en iyisi çıkış kısmında kısa kürekli bir botla girmektir.
Mağara içinde müşahede edeceğimiz durumlar olarak,
Yer yer suyun derinliği beş metreye kadar ulaşabilmekte
İki ufak gölet sonrası büyük ve geniş salon gibi 150 metre boyutunda suyun sakin ve sanki durmuş gibi göründüğü Gölet’i botla dolaşabiliriz.
Yer yer yollar görünse de her yol Roma’ya çıkmakta!.
Bilhassa mağaranın çıkış ağzın da olanlar. Mağara içinden gelen tüfek patlamasına benzer sesleri duyunca heyecanla irkilip “Ne oluyor!” diye bakışıverirler!
Mağaranın ağzına yakın olan büyük buz sarkıtlarının kopup göl teşkil eden durgun suya düşmesiyle büyük bir gürültü verdiğini içeriye doğru bakınca öğrenmiş oluruz!
Ya renk kaynaşması? Hele ışık verirseniz renk parlamalarını seyre doyamazsınız.
Mağaranın geçidinden çıkışa doğru botla giderken mağara ağzına doğru genişlediğini görürüz.
Çıkışta oldukça şahane görünen sanki tarihî Selçuk hanlarını kapıları gibi bir şekilde olan çıkış görünümü olan kaya yarığı, ağzın gerilerinden başlayarak gittikçe genişleme içinde on metre genişliğine ulaşmakta.
Dik ve yüksek kaya ağzından çıkan suyun korku veren sessizlik rehaveti yanında yine renk cümbüşleri ve mağara üzerindeki ağaçların güzel bir manzara sağlamasını…
Zevk içinde uzun bir müddet temaşa etmekten kendinizi alamazsınız..
***
Sulu in mağarasından çıkan derenin suyu, bir km. genişlik ve 15 km. boyutunda ki “Kembos” ovasına doğru giderek akmaya devam eder...
Sonramı? Nereye gittiğini bilemeden Ovanın sonu bir yerinde yine yer altına kaçıverir!..
Bazılarının yer yüzüne çıkmaz dediği su çok uzaklarda olarak nerelerde çıkmaktadır acaba?
Konya sınırlarından Antalya sınırları içine atlayarak cereyan eden yine fevkalade manzara ve temaşa içinde olacağımız bu yerleri de diğer bir yazımda izleriz inşallah.
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.