Ramazan günlerinde haklı da olunsa taşlamaya girmeyelim dedik ya.
Bu vesile ile şöyle bir karıştırdığım dağarcığımdaki kesikler (kupürler)den dikkatimi çeken fıkra gibi yaşam konuşmalarına rastladım.
Okudukça insanı düşündüren bu anlatımlar yeni değil tabii. Belki pek çok defa yayınlanmış ve okuyanlar olabilmiştir ama
Okumamışların öğrenmiş olmaları yanında bilebilenler de tekrar okumaktan kendilerini alamazlar diye düşünürüm.
Birkaçını okuyalım bakalım.
***
İğnelenenin, iğneli cevabı
Değerli tiyatro yazarı Bernard Shaw ile İngiltere Başbakanlarından Churchill. Hiç geçinmez ve sık sık birbirlerini iğnelermiş.
Bernard Shaw, oyununun ilk gecesinde, oyuna Churchill’i davet etmiş ve iki davetiyeye de bir pusula iliştirmiş:
“Size iki davetiye gönderiyorum. Bir dostunuzu alıp gelebilirsiniz...
Tabii dostunuz varsa.”!.
Churchill lafın altında kalır mı, hemen cevap göndermiş:
“Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu seyretmeye gelemeyeceğim.
İkinci gece gelebilirim.
Tabii oyununuz,
ikinci gece oynarsa.”!..
***
Veteriner ve…
Bir toplantı da bir genç Büyük Şair M. Akif’i küçük düşürmek için,
“Affedersiniz, siz Veteriner misiniz?” Demiş.
M. Akif hiç istifini bozmadan şu cevabı vermiş;
“Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?
***
Vergi zammı!
Dostlarından biri Fransız Kralı 15. Lui’ye;
“Majesteleri”, demiş. “Akıl vergisi almayı hiç düşündünüz mü?
Hiç kimse budalalığı kabul etmeyeceğine göre, herkes bu vergiyi seve, seve öder.(!)
Kral alaylı, alaylı gülerek,
“Hakikaten çok enteresan bir fikir.” Cevabını vermiş.
“Bu buluşunuza karşılık sizi,
Akıl vergisinden muaf tutuyorum...
Aman bizim hükümet hatta veznedar bile duymasın... Yoksa!”
***
Boşa geçen zamanlar
Bir gün Eflatun, talebelerinden birini kumar oynarken yakalamış ve şiddetle azarlamış.
Talebesi.
“İyi ama ben çok az bir parasına oynuyordum”; Diye itiraz edecek olunca,
Eflatun
“Ben seni, kaybettiğin para için değil, kaybettiğin zaman için azarlıyorum” demiş...
***
Ya bizlerin kaybettiği zamanlar?
***
Çekilen kim?
Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen felsefesiyle ünlü filozof,
Diyojen...
Bir gün çok dar bir sokakta,
Zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır.
İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir.
Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa;
“Ben bir sersemin önünden kenara çekilmem”, der.
Diyojen,
Kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir.
“Ben çekilirim!”
***
Sağanak!
Filozof Sokrates ve eşi bir türlü geçinemezlermiş...
Bir gün eşi Sokrates’e verip veriştirmiş, ağzına geleni söylemiş.
Bakmış kocası hiçbir tepki göstermiyor, bir kova suyu alıp başından aşağı boşaltmış.
Sokrates
“Bu kadar gök gürültüsünden sonra, bir sağanak zaten bekliyordum.” Demiş.
***
Ulaşmak için eğilme!
Meşhur bir filozof a,
“Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar fakirsiniz?”
Diye sorduğunda.
“Ona ulaşmak için, Eğilmek lazım da ondan, demiş.
***
Zamanımızda da eğilenler, başköşeye kurulmuyor mu?
***
Sağlık ve esenlik içinde yaşam dileğimle…
Bu vesile ile şöyle bir karıştırdığım dağarcığımdaki kesikler (kupürler)den dikkatimi çeken fıkra gibi yaşam konuşmalarına rastladım.
Okudukça insanı düşündüren bu anlatımlar yeni değil tabii. Belki pek çok defa yayınlanmış ve okuyanlar olabilmiştir ama
Okumamışların öğrenmiş olmaları yanında bilebilenler de tekrar okumaktan kendilerini alamazlar diye düşünürüm.
Birkaçını okuyalım bakalım.
***
İğnelenenin, iğneli cevabı
Değerli tiyatro yazarı Bernard Shaw ile İngiltere Başbakanlarından Churchill. Hiç geçinmez ve sık sık birbirlerini iğnelermiş.
Bernard Shaw, oyununun ilk gecesinde, oyuna Churchill’i davet etmiş ve iki davetiyeye de bir pusula iliştirmiş:
“Size iki davetiye gönderiyorum. Bir dostunuzu alıp gelebilirsiniz...
Tabii dostunuz varsa.”!.
Churchill lafın altında kalır mı, hemen cevap göndermiş:
“Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu seyretmeye gelemeyeceğim.
İkinci gece gelebilirim.
Tabii oyununuz,
ikinci gece oynarsa.”!..
***
Veteriner ve…
Bir toplantı da bir genç Büyük Şair M. Akif’i küçük düşürmek için,
“Affedersiniz, siz Veteriner misiniz?” Demiş.
M. Akif hiç istifini bozmadan şu cevabı vermiş;
“Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?
***
Vergi zammı!
Dostlarından biri Fransız Kralı 15. Lui’ye;
“Majesteleri”, demiş. “Akıl vergisi almayı hiç düşündünüz mü?
Hiç kimse budalalığı kabul etmeyeceğine göre, herkes bu vergiyi seve, seve öder.(!)
Kral alaylı, alaylı gülerek,
“Hakikaten çok enteresan bir fikir.” Cevabını vermiş.
“Bu buluşunuza karşılık sizi,
Akıl vergisinden muaf tutuyorum...
Aman bizim hükümet hatta veznedar bile duymasın... Yoksa!”
***
Boşa geçen zamanlar
Bir gün Eflatun, talebelerinden birini kumar oynarken yakalamış ve şiddetle azarlamış.
Talebesi.
“İyi ama ben çok az bir parasına oynuyordum”; Diye itiraz edecek olunca,
Eflatun
“Ben seni, kaybettiğin para için değil, kaybettiğin zaman için azarlıyorum” demiş...
***
Ya bizlerin kaybettiği zamanlar?
***
Çekilen kim?
Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen felsefesiyle ünlü filozof,
Diyojen...
Bir gün çok dar bir sokakta,
Zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır.
İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir.
Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa;
“Ben bir sersemin önünden kenara çekilmem”, der.
Diyojen,
Kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir.
“Ben çekilirim!”
***
Sağanak!
Filozof Sokrates ve eşi bir türlü geçinemezlermiş...
Bir gün eşi Sokrates’e verip veriştirmiş, ağzına geleni söylemiş.
Bakmış kocası hiçbir tepki göstermiyor, bir kova suyu alıp başından aşağı boşaltmış.
Sokrates
“Bu kadar gök gürültüsünden sonra, bir sağanak zaten bekliyordum.” Demiş.
***
Ulaşmak için eğilme!
Meşhur bir filozof a,
“Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar fakirsiniz?”
Diye sorduğunda.
“Ona ulaşmak için, Eğilmek lazım da ondan, demiş.
***
Zamanımızda da eğilenler, başköşeye kurulmuyor mu?
***
Sağlık ve esenlik içinde yaşam dileğimle…