Değeri Bilinmeyen Lider Necmettin Erbakan

11 aylık Başbakanlığı döneminde işçiye, memura ve emekliye Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük zammını veren, ilk defa denk bütçeyi yapan, D-8'i kuran merhum Necmettin Erbakan'dı. Burhan Bozgeyik, değeri bilinmeyen lideri yazdı:

Milli Gazete'den Burhan Bozgeyik'in "Değeri Bilinmeyen Lider" başlıklı yazısı şöyle:

Her ne hikmetse, merhum Erbakan’ın Başbakanlığı devrinde yapılanları hatırladıkça, aklıma hep, Rıza Tevfik’in, “Sultan Abdulhamid Hân’ın Ruhâniyetinden İstimdat” başlıklı şiiri gelir. Sadece bu ülkede yaşayanların değil, Âlem-i İslâm’da yaşayanların huzuru ve refahı için kolları sıvayan bir lider, “Bismillah” diyerek işe koyulmuştur. Çok kısa zamanda, Başbakan Erbakan’ın çok hazırlıklı olduğu ortaya çıkacaktır.

Ülkenin felç olan ekonomisi kendini toparlamaya başlamış, işçiye, memura, emekliye, T.C. tarihinde görülmemiş nispetlerde zam yapılmıştır. (Yüzde 200’lere varan zamları hatırlayın lütfen). Yine ülke tarihinde ilk defa denk bütçe yapılmış, “havuz sistemi” ile devletin bütün imkanları bir araya getirilerek, harcamalar faize bulaşmadan yapılmaya başlanmıştır. Esnafın, sanayicinin yüzü güler olmuştur. D-8 kurulmuş, önce bölgeye, sonra bütün İslâm coğrafyasına, emniyet, güven ve istikrar gelmesinin müjdesi verilmiştir.

“Her hayırlı işin çok muzır mânileri olur” denir. Bu kadar hayırlı iş olur da, muzır mahluklar durur mu? Lambaları söndürenler mi dersiniz, tencere kapak çalanlar mı?.. Bu provokasyonların emrini veren zibidileri bir tarafa bırakalım, onların oyununa âlet olanlar bugün ne düşünüyor acaba? Akılları sönmemiş, vicdanları ölmemiş ise mutlaka, “Ah eşek kafam!” diyorlardır. Yine birçokları, Rıza Tevfik’in, merhum Sultan Abdülhamid Han için söylediklerini söylüyorlardır. Geliniz tarih bineğine binerek o günlere gidelim:

Yıl 1909. İngiltere ve Yahudi komiteleri Hilâfet Müessesesini yıkmak için el ele vermiştir. Kullandıkları maşa ise İttihat Terakki Komitesidir. Anlatması ciltler tutacak oyunlar tezgahlanır ve Rûmî takvime göre 31 Mart 1325’te sahneye konulur. Neticede 33 yıl devleti büyük bir maharetle idare etmiş olan Sultan II. Abdülhamid’e darbe yapılır, tahttan indirilir. İşin içinde, şimdi şiirinden bir bölüm iktibas edeceğimiz Rıza Tevfik de vardır. Ancak çok geçmeden ne büyük halt işlediklerini anlar ve büyük vicdan azabıyla bir şiir kaleme alır. Hayli uzun olan şiirin üç kıtasına bakalım:

“Târihler ismini andığı zaman, / Sana hak verecek, ey koca Sultan; / Bizdik utanmadan iftara atan, / Asrın en siyâsî Padişâhına.

“Dîvâne sen değil, meğer bizmişiz, / Bir çürük ipliğe hülyâ dizmişiz. / Sade deli değil, edepsizmişiz. / Tükürdük atalar kıblegâhına.

“Bunlar halkı didik didik ettiler, / Katliâma kadar sürüp gittiler. / Saçak öpmeyenler secde ettiler. / Tükürün onların pis külâhına.”

Merhum Abdülhamid Han’ın devrilişinde Yahudi Komiteleri başrollerdeydi. Merhum Erbakan’a karşı yapılan Post-modern darbede de yine Yahudi komitelerinin parmağı vardı. 28 Şubat sürecinde Cumhurbaşkanlığı makamında oturan Süleyman Demirel’in, “Şeriatı istemek, irticadır” gibisinden açıklamalarından cesaret alan İsrail Cumhurbaşkanı Weizman şöyle demekteydi: “Başlarında sayın Süleyman Demirel oldukça, Türkiye’de İslâmî hareketler gelişemez.” HABİTAT II toplantısı için İstanbul’a gelen Ezer Weizman, uçakta kendisine, “Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?” diye soran gazeteci İlnur Çevik’e şu cevabı vermiştir: “Türkiye’yi yanıma aldıktan sonra kendimi bomba gibi hissediyorum. Cumhurbaşkanı Demirel, aramızdaki anlaşmayla ilgili eleştirilere kulak asmadığını söyledi; Türkiye’nin özgür ve demokratik bir ülke olduğunu, istediği ülkeyle anlaşacağını bildirdi bana. ‘Sen de aldırma’ dedi.” Taha Kıvanç’ın yazdığına göre Weizman uçakta İsrailli bir gazeteciye şöyle demişti: “Süleyman Demirel’i çok iyi tanıyorum; benim tanıdığım Süleyman Demirel, ne yapıp edip İslami bir partinin iktidara gelmesine geçit vermeyecektir.”

Bu sözler ve sonrasındaki gelişmeler alt alta konulup resme bakıldığında hikâye bir mânâ kazanmaktadır. Onları boş verin de bugün bütün ehl-i vicdan, merhum Erbakan’ın sağlığında kıymetinin gereği şekilde bilinmediği hususunda müttefiktir.

Burhan Bozgeyik / Milli Gazete

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Medya Haberleri