Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Muş İl Kongresi'ne katılan DBP Eş Genel Başkanı ve Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna, çözüm sürecinin tıkandığını söyledi.
DBP Muş İl Kongresi’ne katılan DBP Eş Genel Başkanı ve Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna, çözüm süreci, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeler, yüzde 10 seçim barajı ve Anayasa’nın değiştirilmesi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Muş Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürlüğü’ne bağlı Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen kongrede konuşan DBP Eş Genel Başkanı Ayna, "Yarınımızı bilmiyoruz. Buradan çıktığımızda neyle karşı karşıya kalacağımızı bilmiyoruz. Bizi ilgilendiren bir süreçten geçiyoruz. Yaşamımızı ilgilendiren, bugünümüzü ilgilendiren, yarınımızı ilgilendiren, çocuklarımızı ilgilendiren bir süreçten geçiyoruz. Bazen kesintiye uğruyor, bazen tekrar başlıyor. 2 yıldır çok net. Bundan önce benzer süreçleri 8 kez yaşadık. 8 kez görüşmeler oldu. Bunların kimisi şeffaf açık görüşmelerdi, kimisi ise bizim sonradan öğrendiğimiz görüşmelerdi." dedi.
Çözüm sürecinin 2 yıl sürdüğünü ve tıkandığını belirten Ayna, AK Partili Numan Kurtulmuş’un çözüm süreci istatistiğini paylaştı. Savaşan iki gücün bir noktada ortak yolu bulacağını ifade eden Ayna, şunları söyledi: "Arkadaşlar tıkandı. 2 yıl sürdü ve tıkandı. Yürüyebilmesi için adımların atılması gerekiyor. Savaşan iki güç oturmuş konuşuyor. İki yol var. Savaşan iki güç bir noktada orta yolu bulacak uzlaşacak. Yani barış dediğimiz sürekli barış dediğimiz şey olacak. Ya da savaşan iki güç uzlaşamayacak. Başka yol yok. Ben bir gerçekliği ifade ediyorum. 2 yıldır görüşme var, tıkandı. Numan Kurtulmuş bu çalışmaların devlet cephesinden koordinasyonundan sorumlu biridir. Diyor ki 'biz bu geldiğimiz noktadan geri dönemeyiz. Maliyeti daha yüksek olur.' Nehire benzetiyor, diyor ki 'bu nehirin yüzde seksenini geçtik, geriye yüzde yirmi kaldı.' Savaşın maliyeti yüzde yirmi de kalsa, seksen de kalsa savaşın maliyeti yüksektir. Çünkü ölen insandır. Barıştaki her bir günlük gecikme, onlarca cana mal oluyor. Nasıl gideceğiz kıyıya, kürek sallamak lazım. Ama kürek sallamıyorsun, orada durmuşsun. Çözümden söz ediliyorsa, bu sorunun kabulüdür."
Kürt sorununun çözümü için atılacak adımların çok basit olduğunu kaydeden Ayna, yüzde 10 seçim barajının Kürtlerin siyaset yapmasını engellediğini ve Anayasa’nın değiştirilmesi gerektiğini vurguladı. Kürtlerin her zaman mücadeleye hazır olduğunun altını çizen Ayna, "Kürtlerin 500 yıl sonraya mücadele edecek, potansiyeli, yürekleri hazır. Silahların tamamen susmasının ön koşulu, demokratik siyasi kanalların açılmasıdır. Çok temel bir talebimiz. Kürt halkının özgürleşmesidir. Kürtler biliyor ki Öcalan tutsak olduğu sürece, bu Kürt halkının üzerinde devletin sürekli bir egemenlik aracı olarak kullanmasının göstergesidir. Ancak o özgür olunca Kürtler özgürleşecektir. Demokratik siyaset diyeceksin, yüzde on barajını koruyacaksın, olmaz. Bu Kürtler siyasi kimlik kazanmasın diyedir. Bu toplum tek dile sahip değildir. Bu toplum tek ulusal kimliğe sahip değildir. Bu toplum çoğulcu bir toplumdur. Anayasa'yı değiştirelim. 3 aylık bir iştir çözmek isteyen için, bu konuda yüreği olan için, iradesi olan için 3 aylık bir iştir. Önce terörle mücadele yasasını kaldıralım, arkasından yüzde on barajını. Seçime gidelim yüzün üzerinde milletvekili ile HDP’yi Meclis'e taşıyalım. Arkadaşlar bu uzak değil. Bu AKP ile mi olur, AKP’siz mi olur bilemem. Ama uzak değil, bu yakındır." şeklinde konuştu. CİHAN