Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye olarak Suriyeli muhaliflere destek olduklarını gizlemediklerini belirterek, “Eğer muhalif gruplar korunsaydı ve destekleseydi bugün IŞİD gibi büyük bir kriz ile karşı karşıya kalmazdık.” dedi.
Davutoğlu, CNN International'ın ünlü haber sunucusu Christiane Amanpour'a konuştu. Başbakan olduktan sonra ilk kez yabancı bir medya kuruluşuna mülakat veren Davutoğlu, Türkiye’nin IŞİD politikası, sınır güvenliği, Kobani’ye yönelik IŞİD saldırıları ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın otoriterleşme eğilimine yönelik sorulara cevap verdi.
Türkiye'nin kara harekâtına katılması için IŞİD’i bitirme stratejisinin Esed rejimini de hedef alması gerektiğini ifade eden Davutoğlu, Esed’in iktidarda kalmaya devam etmesi halinde IŞİD’in yok edilmesi durumunda dahi farklı radikal grupların ortaya çıkabileceğini dile getirdi.
Davutoğlu, IŞİD’in ortaya çıkmasını muhalif grupların yeterince desteklenmemesine bağladı. Muhalif gruplara ciddi yardımların ‘maalesef’ ulaşmadığını dile getiren Davutoğlu,“Ilımlı muhalefeti, Suriye Ulusal Koalisyonu’nu desteklediğimizi elbetteki gizlemedik. Eğer diğerleri ve P5 ülkeleri bizim tavsiyelerimizi dinleseydi, eğer muhalif gruplar korunsaydı ve destekleseydi bugün IŞİD gibi büyük bir kriz ile karşı karşıya kalmazdık.” dedi. Davutoğlu, söz konusu grupların silahlarının çoğunu kendilerine gelen yardımlar yoluyla değil savaştıkları Suriye rejiminin askerlerinden veya rejimden kaçan askerlerden edindiklerini söyledi.
Türkiye olarak Avrupalı ve Amerikalı meslektaşlarını Suriye rejimi tarafından işlenen insanlık suçuna bir çözüm bulunamaması halinde radikalizmin artabileceği yönünde bir çok kez uyardıklarını dile getiren Davutoğlu, “O zamanlar IŞİD’in ismi yoktu ama bunları onlara söylüyorduk.” ifadelerini kullandı. Uluslararası toplumun Esed’in yüzbinlerce insanı vahşi bir şekilde öldürmesi karşısında sessiz kaldığını ifade etti. Bunun IŞİD’in ortaya çıkmasına neden olduğunu söyledi.
TAMPON BÖLGE TALEBİ
Türkiye’nin neden tampon bölge istediği açıklayan Davutoğlu şu şekilde konuştu:
“Artık yeter. Türkiye’ye neredeyse 1,6 milyon mülteci geldi. Her gün gelmeye devam ediyorlar. Sadece bugün Kobani’den yaklaşık 2 bin insan geldi. İstatistiklere bakarsanız Suriye rejimince yapılan hava saldırıları, atılan Scott füzeleri ve varil bombalarının mülteci sayısını arttırdığını görürsünüz. Eğer insani krizin önüne geçmek istiyorsanız hava saldırılarının ve ağır bombardımanın engellenmesi gerekiyor. Bu Türkiye için çok önemli. IŞİD’in yok edildiğini varsayalım. Zor ama öyle olduğunu düşünelim. Bir gün sonra Suriye rejimi Halep’e veya diğer şehirlere hava bombardımanı yapar. Bu çok daha ciddi bir insani krize neden olur. Bu bizim haklı bir talebimizdir. Uçuşa kapalı bölge istiyoruz.”
Amanpour’un “Bunun gerçekleşmemesi durumunda ne olur?” sorusuna karşılık Davutoğlu, “Bizden birşeyler isteyenler bizim ihtiyaçlarımızı da anlamalılar. Bu tek taraflı bir ilişki değil.” cevabını verdi.
SINIRDAN YABANCI MİLİTAN GEÇİŞLERİ
Davutoğlu, Türkiye’den Suriye’ye militanların geçiş yaptığı iddiaları hakkında da konuştu. Bunun çok vicdansız bir suçlama olduğunu belirten Davutoğlu, “Biz insaf ve empati bekliyoruz. Amerika’nın Meksika ile sınırı var ve orada sadece iki ülke söz konusu. Tüm sınırları kontrol etmek kolay mı? 1.6 milyon insan geldi. Bu Washington DC’nin, Boston ve Atlanta’nın toplam nüfusundan fazla. Ne kadar risk ve zorlukla karşı karşı olduğumuzu tahmin edebilirsiniz.” şeklinde konuştu. Davutoğlu, böylesi bir durumda sınırdan geçen herkesin kontrol edilmesinin mümkün olmadığını söyledi.
SADECE KOBANİ’YE DEĞİL TÜM SURİYE’YE MÜDAHALE GEREKİYOR
Davutoğlu, “Kobani’yi kurtarmak için hazır mısınız?” sorusuna, “Kobani’deki insanlara yardım etmek için elimizden gelen herşeyi yapacağız çünkü onlar bizim kardeşlerimiz. Biz onları Kürt, Türkmen veya Arap olarak görmüyoruz.” cevabını verdi. Sadece Kobani’nin müdahaleye ihtiyacının olduğu yaklaşımını yanlış bulan Davutoğlu, “Eğer Kobani’ye müdahale gerekiyorsa biz diyoruz ki tüm Suriye’ye müdahale gerekiyor. Tüm sınırlarımıza gerekiyor.” diye konuştu.
‘ERDOĞAN OTORİTERLEŞİYOR’ YAKLAŞIMI YANLIŞ
Son olarak Türkiye’de yakın geçmişte çok sayıda reform yapıldığını belirten Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son yıllarda otoriterleşme eğilimi gösterdiği yaklaşımının doğru olmadığını ifade etti. CİHAN