Eski Başbakan ve Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu, 2016 yılının Mayıs ayında istifa ederek, görevinden ayrılmıştı. Daha doğrusu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından görevinden istifa etmesi istenmişti…
**
Ahmet Davutoğlu çok fazla lafı evelemeden, gevelemeden arada subliminal mesajlar vererek, görevinden istifa etmişti. Kendi deyimiyle o koltuğu elinin tersiyle itmişti…O zaman merak etmişti ve sormuştu “hocam neden istifa ettin?”…
**
Ben o zaman “Bilge değil biatçı başbakan istiyorlar” diye bir yazı yazmıştım.Yazıya destek veren de olmuştu tepki gösteren de… Ahmet Davutoğlu benim gözümde bilge bir başbakandı.. 4 dil bilen birikimli bir siyasetçiydi…Germeyen ve kutuplaştırmayan bir üslubu vardı…
**
Ama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi halkın anlayacağı dilden konuşmayı başaramadı. Akademisyenliğin verdiği bilgi birikimini halkın anlayacağı dile çevirmeliydi. Bazen biz bile konuşmalarının çoğunu anlamıyorduk…
**
Ahmet Davutoğlu hoca dün bir radyo programına katıldı. Davutoğlu, Gazeteci Akif Beki, İsmail Saymaz ve Yavuz Oğhan’ın sorularını cevapladı. Gazetecileri ilk defa bu kadar özgürce soru sorarken gördüm…
**
Herkes eteğindeki taşı döktü. Suriye politikası, istifa süreci, Pelikancılar, yeni parti soruları. Bir gazetecinin aklına gelebilecek bütün sorular soruldu. Ahmet Davutoğlu da soruları açık açık cevaplamaya çalıştı…
**
Davutoğlu, 2 yıllık başbakanlık sürecini şu şekilde özetledi: “Sen Başbakan gibi görün ama başbakan olma. Başbakanmış gibi yap ama yetki kullanma. Kendi il başkanını bile atayamama" Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisinden bunu istediğini söyledi…
**
Davutoğlu’na en büyük darbeyi ise MKYK toplantısında vurdular. Beraber yürüdüğü yol arkadaşları tüm yetkilerini elinden aldılar. MKYK kararına sadece Konya’dan KTO Başkanı Selçuk Öztürk ve milletvekili Mehmet Babaoğlu imza atmamıştı…
**
Davutoğlu’na bugüne kadar yapılan en büyük eleştiri ise Suriye politikasıydı. Buna ben de dahilim. Yanlış Suriye politikaları yüzünden milyonlarca Suriyeli sığınmacıyı ülkemizde bulduk diyordum…
**
Davutoğlu, “Şam’da Emeviye Camii’nde Cuma namazı kılacağız’ diye bir şey söylemedim. Bu sözleri algı yönetimi yaparak, bana yıkmaya çalışıyorlar. Bu sözün kime ait olduğunu siz daha iyi biliyorsunuz” diyerek, topu taca attı…
**
Ne yalan söyleyim ben de bu sözleri Davutoğlu söyledi diye biliyordum. Hakkını helal et hocam..
Davutoğlu, “Suriye politikası Milli Güvenlik Kurulu’nda ortak alınan kararlardı…Benim kişisel kararlarım değildi. Fakat tüm suçu bana yıkmaya çalışıyorlar” dedi…
**
Davutoğlu’nun hedefinde siyasi kariyerini bitiren veya bitirmeye çalışan Pelikancılar da vardı. Davutoğlu, Pelikancıları “Çete” olarak tanımlıyor. Konuşmasından o ekibe çok fena kinlendiğini anlamak mümkün…
**
Eminim; hayatının bundan sonraki kısmında bu çete ile uğraşacaktır. İlk fırsatta kendisinin şeref ve haysiyetiyle oynayan bu trol çetesinden hesap soracağından şüphem yok.. Bu ne zaman ve nasıl olur bilemem…
**
Davutoğlu yeni parti sorularına ise yuvarlak cevap verdi. “Yeni bir parti kurmak demokrasilerde normal şeyler” diyerek, kapıyı açık bıraktı. Davutoğlu, yeni bir parti kurarsa başarılı olur mu? Pek sanmam.. Bu danışman kadrosu ile çok zor.. Halktan kopuk bir kadro ile başarı çok zor…
**
Ahmet Davutoğlu, eğrisiyle doğrusuyla, günahlarıyla sevaplarıyla bu ülkeye hizmet etmiş bir isim. Fakat sayın Davutoğlu’na yapılanları asla tasvip etmiyorum. Özellikle de AK Parti’ye yakın basın kuruluşlarının yaptıkları kabul edilebilir gibi değil…
**
Eşi Sare Davutoğlu’na yapılanları düşmanlar bile yapmaz. Konya bu süreçte başarısız bir sınav verdi. Düşenin dostu olmaz derler ya.. Davutoğlu’na ilk sırt dönen Konya teşkilatları ve bazı basın kuruluşları oldu…
**
Benim merak ettiğim soru ise şu: Hocam neden şimdi konuştunuz? Neden 3 yıl sonra? O zaman konuşsaydınız herkesin saygısını ve sevgisini kazanırdınız. Tabii yine de siz bilirsiniz. Geç de olsa bazı gerçekleri öğrenmek gerekiyordu. Allah yolunuzu açık etsin…