Davutoğlu: Kara Propaganda Yapmaya Çalışanlar Var

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin hiçbir şekilde El Kaide ile bağlantılı herhangi bir örgüte destek vermediğini, sınırlarını kullandırmadığını bildirdi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin hiçbir şekilde El Kaide ile bağlantılı herhangi bir örgüte destek vermediğini, sınırlarını kullandırmadığını bildirdi. Davutoğlu, "Bu konuda bir kara propaganda yapmaya çalışanlar var." dedi.

Bakan Davutoğlu, Danimarka Dışişleri Bakanı Villy Sovndal ile görüşmesinin ardından konuk mevkidaşıyla ortak basın toplantısı düzenledi. Konuk gazetecilerden birisinin ‘mültecilere ev sahipliği yapan Türkiye’nin aralarında Suriyeli El Nusra gibi örgütün de bulunduğu muhaliflere destek vermesiyle neyi hedeflediği’ şeklindeki sorusuna şu karşılığı verdi: "Son söylediğinizi hemen düzeltmek ihtiyacı hissediyorum. Türkiye hiçbir şekilde El Kaide ile bağlantılı herhangi bir örgüte destek vermemiştir. Sınırlarımızı kullanmalarına da izin vermemiştir. Söz konusu bile değil. Bu konuda bir kara propaganda yapmaya çalışanlar var. Böyle bir imaj oluşturarak Suriye rejiminin, teröre karşı mücadele ettiği uyandırmak, kendi baskılarını meşruiyet kazandırma çabası var. Ancak Türkiye her zaman teröre karşı en kararlı mücadele sürdüren ülkelerin başında gelmiştir. Ve bu konuda da hiç kimse Türkiye’yi zan altında bırakacak bir ifade kullanamaz."

Davutoğlu, muhalefete verilen destek konusuna ise "Bu komşu ülke olmanın kaderidir. Eğer bir kriz ülkesine komşu iseniz ve insanlar akın akın size mülteci olarak geliyorsa. Gelenlerin bir kısmı rejime muhalefet unsurlarıysa siz bunları ayıralım, Suriye’de kaderlerine terk edelim diyemezsiniz. Eğer bunlardan bir kısmı kendi halkına ateş etmekten kaçıp sığınmışlarsa ‘sen askersin Türkiye’ye sığınamazsın’ diyemezsiniz. İnsanları tasnif edip ‘ben şunları almam diyemezsin.’ Zulümden, baskıdan kaçan kim varsa kapınızı açmak zorundasınız. İnsanları, insanı gerekçeyle kabul eden bir ülkeye eleştiri getirmek doğru değil." dedi.

Riskin şu anda Suriye’nin doğasında olduğuna işaret eden Davutoğlu, muhaliflere desteklerini açıklamazdan önce Esen rejimini ikna etmek için 10 ay uğraştıklarını belirterek, bu süre içinde hem muhalif hem de Suriye rejimi yanlılarının Türkiye’de toplantılar yaptıklarını, sonuç alınamayınca da ılımlı muhalefete birçok ülke gibi Türkiye’nin de destek verdiğini anlattı. Davutoğlu, "Biz 10 yıl sonra ülkemizin kapısına gelen mültecileri insafsız bir rejimin insafına terk edip katledilmesine sebep olan bir ülke değil de demokratik hak ve özgürlükler için mücadele eden bir halka sahip çıkan bir ülke olarak anılmak isteriz. Bu konuda da Suriye’ye verdiğimiz destek devam edecek." diye konuştu.

KERYY’NİN ESAD’E ÖVGÜSÜ

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin kimyasal silahların imhası sürecindeki yapıcı tavrı nedeniyle Beşar Esad'ı ve Baas rejimini övgünü nasıl değerlendirdiği de soruldu. Kimyasal silahların tasviyesi ile ilgili anlaşmaya her vesileyle verdikleri desteği açıkladıklarına dikkat çeken Davutoğlu, "Sadece Kerry ile ilgili değil. Suriye hakkında konuşan herkes bu işin ızdırabını çeken Suriyeli mültecilerin yüzüne bakarak söyleyemeyecekleri sözü başka yerde söylememeliler. Eğer mültecilere dönüp ‘Suriye rejimi övgüyü hak ediyor’ dediğimizde ne hissediyorlarsa bunu hissetmedikçe de Suriye krizine çözüm bulmak mümkün değil. Orada yankı yapmayan hiçbir söylem Suriye’ye barış getirmez, aksine saldırgan bir rejime daha fazla saldırı yapma kuvveti verir. Sayın Kerry ve birçok kişi de görmüştür. O yerde yatan çocuk bedenlerinin hesabını da birilerin vermesi gerekir. Eğer kararlı tutum olmasaydı Suriye rejimi kimyasal silahları teslim etmezdi. Bu kararlı tutumun terk edilmemesi lazım." şeklinde konuştu.

LÜBNAN'DA KAÇIRILAN PLİLOTLAR

Ahmet davutoğlu, Lübnan'da kaçırılan Türk pilotlarla ilgili son durum için de, "Pilotlarımızla ilgili ilk günden itibaren bütün birimlerimizle ve her düzeyde temalarımızı sürdüryoruz. Gündemimizden pilotlarımı hiç düşmedi gece ve gündüz takip halindeyiz. Sürekli olarak temaslarımızda bu konuyla ilgili görüşümlerde bulunuyoruz. Konuyla ilgili bütün taraflarla Lübnan'da etkili olabilecek her aktörle pilotlarımızın biran önce serbest bırakılması için büyük bir çaba sarfediyoruz
İnşallah iyi bir haberi en kısa zamanda vermek arzusundayız. Ancak bu süreçler sabır ve titizlikle çalışma gerektiren süreçlerdir. Önemli olan bütün pilotlarımızın ailelerine ülkemize kavuşması.
Hiç krizle alakalı olmayan, insanlık hizmeti yapan siviller de bu tür muamelere maruz kalabiliyor. Pilotlarımızın kaçırılması her türlü insan hakları ilkelerine de aykırıdır. Lübnan'daki hükümetin de sorumluluğundadır. Hiçbir şekilde onları unutmayız, unutulmasına da izin vermeyiz." dedi.


CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri