CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Davutoğlu’na Haşimi’nin Interpol tarafından kırmızı bültenle arandığını hatırlatarak önergeyle “Kendi ülkesinde mahkum olmuş ve idamı istenen ayrıca Interpol tarafından kırmızı bültenle aranan bir kişiyi Türkiye’de barındırmak doğru mudur?” sorusunu yöneltti. Davutoğlu yanıtında, şunları söyledi: “Interpol tarafından yayınlanan Kırmızı Bülten, üye ülkeler arasında suçla ilgili bilgi paylaşımına yönelik bir araç olup, bir tutuklama emri teşkil etmemektedir. Keza Interpol’ün, üye ülkelerden Kırmızı Bülten’e konu şahısları tutuklama talebinde bulunma yetkisi de bulunmamaktadır. Öte yandan, İnterpol’ün Kırmızı Bülteni’ne konu şahıslar hakkında ne gibi bir tasarrufta bulunulacağı üye ülkelerin takdirindedir.
ADLİ DEĞİL SİYASİ
Makamlarımız Haşimi’ye yönelik suçlamaların içeriği hakkında detaylı bilgiye sahip değildir. Irak tarafı bu konuda tarafımıza detaylı bir dosya da tevdi etmemiştir. Bununla birlikte, Haşimi’ye yönelik yargı sürecinin zamanlaması ve başından bu yana yürütülüş şekli, konunun esasen adli değil siyasi bir hesaplaşma olduğu yönündeki izlenimleri kuvvetlendirmektedir. Filhakika, Haşimi de suçsuz olduğunu ve hakkındaki suçlamaların siyasi saiklerle gündeme getirildiğini, hatta bağımsız bir mahkeme önünde adil bir şekilde yargılanması hususunda güvence verildiği takdirde Irak’a dönüp, suçsuzluğunu ispatlamaya hazır olduğunu ifade etmektedir.
DAİMA MELCE OLDUK
Ülkemiz tarih boyunca siyasi nedenlerle kendisine sığınan şahsiyetlere, etnik, dini veya mezhepsel aidiyetine bakmaksızın daima melce (sığınak) olmuştur. Haşimi hakkındaki yargı süreci henüz tamamlanmamıştır. Kaldı ki Irak ile aramızdaki ikili anlaşmalar ve taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler, çarptırılmış olduğu cezanın mahiyeti nedeniyle, adı geçenin Irak’a iadesine cevaz vermemektedir.
TELKİNLERLE HAREKET ETMİYORUZ
Haşimi’nin ülkemizde bulunduğu süre zarfında, basın mensuplarına verdiği demeçler ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmelidir. Öte yandan, makamlarımız tarafından Haşimi’ye sağlanan imkânlar da adı geçenin Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı konumuyla mütenasip ve ülkemizde güvenliğinin sağlanması amacına yöneliktir. Ülkemizin bu konuda başka bir ülkenin telkinleri doğrultusunda hareket etmesi sözkonusu değildir. Yabancı muhataplarımızla Haşimi hakkında gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde, bu sorunun hukukun üstünlüğü kapsamında Irak’taki tüm tarafları tatmin edecek şekilde adil bir çözüme kavuşturulması yönündeki beklentimiz vurgulanmaktadır.”