Uzmanlar son derece yaygın biçimde ortaya çıkan D vitamini eksikliğinin giderek arttığına dikkat çekiyor. Hastalık, dünyada 1 milyardan fazla kişide bulunuyor. Türkiye'de ise her üç erişkinden ikisinin D vitamini eksik. Eksiklik genelde gençlik ve orta yaş döneminde çok fazla fark edilemiyor. Ancak kanda ölçümle saptanabiliyor.
Rahatsızlık, yaş ilerledikçe ve D vitamini eksikliği derinleştikçe, kaslarda güçsüzlük, sık düşme ve geceleri özellikle kramplar ve yaygın vücut ağrıları gibi silik şikâyetlerle kendini gösteriyor.
D vitamini vücudumuzda ve derimizde bulunan bir vitamindir aslında, derimizde D vitaminin öncüsü bulunur. Derimiz güneşle temas ettiğinde bu öncü molekülden çok önemli olan D vitamini üretimini sağlamış oluruz. Büyüme çağındakiler için kemik uzaması ve doygunluğunun kazanılmasında, erişkinlerde kemik sağlığının ve dolgunluğunun korunmasın da önemi anlaşılsa da yoksunluğuna özellikle son zamanlarda sık rastladığımız bir vitamin.
Gerek uzun çalışma saatleri yüzünden güneşten mahrum kalma, gerek açık hava yerine kapalı alanlarda geçirilen boş zamanlar suçlana da eskisi kadar açık alanda vakit geçirmediğimiz aşikar. Daha fazla kapalı alanlarda yaşıyor, mesaimizin çoğunu ofiste geçiriyoruz. Uzun süre kapalı alanlarda kalanların, kıyafet seçiminde kapalı olan bireylerin D vitamini eksikliğine özellikle dikkat etmesi gerekmektedir. Öğlen tatillerini açık havada değerlendirmeye çalışın hazır güneşin bizden yüzünü esirmediği bu güzel bahar günlerinden mümkün olduğunca faydalanmak gerekir.
D vitaminin en önemli kaynağının güneşin cildimizle direkt temas etmesi olduğunu belirten Diyetisyen Canan Aksoy, cam arkasından alınan güneş ışığı D vitamini üretimini sağlamadığını söylüyor.
D vitamininden yararlanabilmek için yüz, baş, kol,bacak gibi uzuvlarımızın güneşle en az 20 dakika teması gerektiğini hatırlatan Diyetisyen Canan Aksoy, "Yılda bir iki kere tatil zamanında güneşlenmekte D vitamini üretimi için yeterli değildir.D vitaminin günlük alımı önemlidir.
Peki besinlerden D vitamini alamıyor muyuz?
Balık yağı ve karaciğer D vitamini açısından en zengin besinlerdir. Yumurta (özellikle sarısı), peynir, balık ve sütte de D vitamini bulunur. Ancak bu besinlerin hiçbiri D vitamini ihtiyacımızı karşılayacak kadar D vitamini içermezler. Bu yüzden pek çok ülkede bazı gıdalar özellikle de süt ve ürünleri D vitamini katkısıyla zenginleştirilmiştir.
Güneş açısından şanslı olan ülkemiz bize en güzel kaynağı sağlamasına rağmen eksikliği maalesef sıklıkla görülmektedir.
D vitaminin kemik sağlığı dışında son 10 yılda başka işlevleri de saptanmıştır. Yapılan çalışmalar D vitamini eksikliğinin multipl skleroz, hipertansiyon, bazı kanser türleri (kalınbağırsak, kemik, deri ve meme kanserleri ) ve hatta tip 1 diyabet riskinin artırdığı saptanmıştır." diye konuştu.