Sayın Cumhurbaşkanım;
Öncelikle Türk milletinin, Türk kültürünün içinde çok önemli bir yeri olduğuna inandığımız ve içinde yaşadığımız Kadim şehrimiz Konya'ya hoşgeldiniz...
Sayın Cumhurbaşkanım;
Sizde çok iyi biliyorsunuz ki, Konya'mızın çok güzel ve çok özel bir şehir olduğunu. Ancak, bir o kadar da, dışarıdan, özellikle içeriden saldırılarla karşı karşıya kalan bir şehir.
Sadece şehir mi?
Tabi ki değil.
Şehri marka yapmak ve şehri parlatmak için çalışan siyasiler, bürokratlar, başkanlar, sivil toplum kuruluşları, bu bel altı vuruşlardan nasiplerine düşeni alıyorlar. Bu şehirde yaşayanlar olarak, bizler bu insanların ne değerlerinin farkındayız, ne yaptıkları güzel işlerin ne de bu şehre kattıklarının farkındayız.
Sayın Cumhurbaşkanım;
Bu şehirde yaşayan bir insan olarak sizden bir ricam olacak. Bugün “Şeb-u Arus” yani “Düğün Gecesi” ve bu güzel buluşmaya gelmek için, onca yoğunluğunuza rağmen, fırsat aradığınızı az çok tahmin edebiliyorum.
Sayın Cumhurbaşkanım;
Ben yıllarca Mevlana Caddesi’nde esnaflık, yani halıcılık yapan bir babanın oğluyum. 70'li ve 80'lı yıllarda, özellikle “Şeb-i Arus” törenlerinde, Mevlana Caddesi’nden geçen 10 insandan 7'si yabancı turist, 3'ü de yerli turist olurdu. Bugün ise yabancı turist görebilmek için mercek lazım. Bunun en önemli sebebi ise törenlerin yurtdışına taşınmasıdır. Törenlerin, elbette yurtiçinde büyük şehirlerde de gerçekleştirilmesi, Konya'daki törenlerin sönük geçmesine neden oluyor. Bu konunun üzerinde hassasiyetle duracağınızdan yana zerre kuşkumuz yok. Çünkü, her geçen yıl kan kaybeden törenlere, can olmanız en büyük temennimizdir. Sizin vereceğiniz bir talimatla, “Şeb-i Arus” önümüzdeki yıllarda şanına yakışır bir şekilde kutlanır.
Sayın Cumhurbaşkanım;
İkinci bir sıkıntımız ise Millet Bahçesi ile alakalı. Sizin “Millet Bahçeleri” ile hassasiyetinizi ve projenizi alkışlamamak mümkün değil. Sizin doğaya, çevreye ve yeşile verdiğiniz değeri biliyoruz. Konya'da da böyle bir projenin hayata geçmesi noktasında düğmeye basıldığını gözlemliyoruz. Sizin deyiminizle “stad”, bizim deyimizle, “top sahası”nın yerine yapılacak olan, “Millet Bahçesi”nin, Konyalıların büyük oranda nefes almasını kolaylaştıracağına inancımız sonsuz. Bu anlamda şehirde yaşayanlar olarak şikayetimiz yok. Ancak, Türkiye'nin uluslararası organizasyonlarında İstiklal Marşını çaldırmış, Ay Yıldızlı bayrağı göndere çektirmiş, birçok milli sporcu, bu yıkılan “top sahası”nda yetişmiştir. “Millet Bahçesi”ni destekleyecek bazı sportif tesisler burada yeniden hayata geçirilebilir.
Sayın Cumburbaşkanım;
Son dönemde Mavi Tünel, Mevlana Kültür Merkezi, Hızlı Tren, 42 bin kişilik yeni stadyum gibi çok önemli yatırımlar yapıldı. Bu Kadim şehrin insanları bunları inkar etmez. Ancak, sadece Konya'nın değil, ülkemizin de çok önemli sportif eksiği olan ve eski stadımızın yıkımıyla birlikte yok olan “Bisiklet Veledrom”unun yokluğu içimize oturdu dersek abartmış olmayız. Dolayısıyla yatırım programında olduğunu da bildiğimiz “Veledrom” yapımı ekonomide yaşanan dalgalanma sonucunda beklemeye alındı. Bunun hiç zaman geçirmeden bisiklet sporunun beşiği olan Konya'ya kazandırılmasını arzu ediyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanım;
Siz Devletsiniz. Cumhurun Başkanısınız. Her şeyin sahibi Yüce Allah'tır elbette. Bu ülkenin insanları olarak, bin yıllık devlet geleneğimizde birçok devlet başkanı gördü, tarihi okudu ve tanıdı bu millet. Bizler ölür, sizler yaşatırsınız. Yanlış hatırlamıyorsam, Şeyh Edebali'nin, “insanı yaşat ki, devlet yaşasın” sözünü sık sık kullanırsınız. Bu güzel sözden yola çıkarak, bu şehirde doğan, bu şehirde doyan birisi olarak, bu şehirlilerin arzuhali bunlardır. Elçiye zeval olmazsa, ben elçiyim Sayın Cumhurbaşkanım.