Bugün de Cuma gününe hazırlık adına maddî boyutlu ne tür şeyler yapılabilir onları dile getirelim istiyoruz.
Evvela Cuma namazına gidilmesine ve Cuma ibâdetlerini yapmaya mâni teşkil edecek her türlü dünyevî mâzeret ve meşguliyetleri aldığımız ya da alacağımız tedbirlerle azaltmalıyız. Perşembeden îtibâren Cuma bayramını karşılamak için süslenme hazırlığına başlamalıyız. Cuma namazına gitmeden önceki vakitlerde mümkünse, ailece beden temizliği için banyo yapmalı (gusül abdesti), tırnaklar kesilip dişler fırçalanmalı (misvaklama), tıraş olunmalı, güzel ve temiz giyinmeli, hattâ varsa yeni elbiseler giyinmeli, ayakkabılar boyanmalı, yeni ya da temiz çoraplar giyip güzel kokular sürünerek güler yüzle, ağır adımlarla câmiye gidilmelidir. Babalar evlatlarını, patronlar işçilerini namaza götürmeli ve teşvik etmelidirler. Özellikle Cuma günü, mescitlere gitmeden evvel sarımsak, pastırma, sucuk gibi kokulu yiyecekler yenilmemelidir. Temiz ve zarif giyimli, tertemiz takke (başlık) ve mendillerle her türlü hazırlığımız yapılmış olmalıdır. Bugünde verilen sadakaların diğer günlerde verilenlerden ayrı bir meziyeti ve üstünlüğü vardır. Bu vesileyle câmi dağıldıktan sonra fakir ve ihtiyaç sahipleri gözetilmeli, çocuklara şeker ve ufak tefek hediyeler verilerek Cumaya imrendirilmelidir.
Cuma gününde büyüklerin, ana-babanın, yakın akrabaların kabirlerinin ziyaret edilmesi de âdaptandır. Yakın akraba, eş dost ve büyüklere yapılan ziyaretlerle gönülleri alınmalı, elleri öpülüp, hayır duaları kazanılmalıdır. Hastalar da ziyaret edilmeli, dul ve yetimlerin gönülleri hoş edilmelidir. Ayrıca eğer imkân varsa, Cuma günü müminlerin bayramı olduğundan, o günde ziyafetler düzenleyip, yemeli ve yedirmelidir.
Ev halkı olarak da Cuma gününün yemeklerini bol tutarak ve tatlı yapmak suretiyle günü güzelleştirmek yerinde olur. Bizler bunu bizzat evimizde yaşayarak uyguladık. Cuma gününe has yaptığımız tatlıya ‘Cuma tatlısı’ dedik, evde yapılan tatlıyı çocuklarla komşulara gönderip: ‘Annem Cuma bayramınızı tebrik ediyor’ diyerek, tabaklarla tatlılar yolladık. İlk başta: ‘Allah, Allah bayram değil, seyran değil ne tatlısı ne bayramı’ dediler. Sonra bizlere de, bu uygulamayı izah etme, anlatma fırsatı doğdu. Böylece onlar da bir süre sonra bize tâbi oldular. Hattâ öyle ki, iki küs komşumuz altlı üstlü bu vesileyle barışmış oldu. Demek ki iş bizde, biz böyle ihya edelim. Bakın nasıl da yaygınlaşıyor...
Ayrıca Cuma günleri hediyeleşerek günü idrak edelim. Bu davranış, günümüze güzellik katacaktır. Günü bereketlendirecektir. İhtiyaç için alınması zarûrî olan eşyalar, ev halkına, büyüklerimize ve küçüklerimize alınacak eşya ve hediyeler, özellikle Cuma gününü vesile yaparak, ‘Cuma hediyesi’ adı altında verilebilir. Bunlar illâ da büyük şeyler olmak zorunda değil, küçük tokalar, şekerleme, çikolata ya da kitap olabilir. Mümkünse bu hediyeleşmeyi komşularla, bilhassa çocuklarla yapmalı, özendirmek ve sevdirmek için. Yine Cuma günleri çocuklarımızın harçlıklarını da bol tutmalı, çocuklarımızı kendi elleriyle tasadduk etmeye teşvik etmeliyiz.
Câmiye gitmeyen ev halkı da (hanımlar ve kız çocuklar) Cuma günleri, özellikle annelerimiz güzel elbiseler giyinmeli, çocuklarını da aynı şekilde hazırlayıp evde mânevî bir havanın oluşmasına zemin hazırlamalıdır. Çocuklarına Cuma gününün faziletlerini öğreterek bilgi ve yaş seviyelerine göre Cumâyı birlikte ihyâ etmeye çaba sarf etmeli ve bu mübârek günde evlatlarını her türlü zararlı yayınlardan uzak tutmalıdır. Yakınların, telefonla dâhi olsa, cumâlarını tebrik edip dua talebinde bulunulmalıdır. Bütün ev halkı, Cuma günü her günkünden daha güler yüzlü olmalı, herkes birbirine muhabbetle davranmalıdır. Bu saydığımız âdap ve erkânı bizzat yaşayarak öğretirsek, çocuklarımız Cuma günlerini özlemle beklerler ve sevinç içinde olurlar. Ayrıca Cuma günü çarşı ve pazarlarda ziyan edilmemelidir. İnşaallah bundan böyle Cuma günlerini daha dikkatli olarak ihya gayretinde olalım ve birbirimizi dualar edelim. Hayırlı cumalar.
Evvela Cuma namazına gidilmesine ve Cuma ibâdetlerini yapmaya mâni teşkil edecek her türlü dünyevî mâzeret ve meşguliyetleri aldığımız ya da alacağımız tedbirlerle azaltmalıyız. Perşembeden îtibâren Cuma bayramını karşılamak için süslenme hazırlığına başlamalıyız. Cuma namazına gitmeden önceki vakitlerde mümkünse, ailece beden temizliği için banyo yapmalı (gusül abdesti), tırnaklar kesilip dişler fırçalanmalı (misvaklama), tıraş olunmalı, güzel ve temiz giyinmeli, hattâ varsa yeni elbiseler giyinmeli, ayakkabılar boyanmalı, yeni ya da temiz çoraplar giyip güzel kokular sürünerek güler yüzle, ağır adımlarla câmiye gidilmelidir. Babalar evlatlarını, patronlar işçilerini namaza götürmeli ve teşvik etmelidirler. Özellikle Cuma günü, mescitlere gitmeden evvel sarımsak, pastırma, sucuk gibi kokulu yiyecekler yenilmemelidir. Temiz ve zarif giyimli, tertemiz takke (başlık) ve mendillerle her türlü hazırlığımız yapılmış olmalıdır. Bugünde verilen sadakaların diğer günlerde verilenlerden ayrı bir meziyeti ve üstünlüğü vardır. Bu vesileyle câmi dağıldıktan sonra fakir ve ihtiyaç sahipleri gözetilmeli, çocuklara şeker ve ufak tefek hediyeler verilerek Cumaya imrendirilmelidir.
Cuma gününde büyüklerin, ana-babanın, yakın akrabaların kabirlerinin ziyaret edilmesi de âdaptandır. Yakın akraba, eş dost ve büyüklere yapılan ziyaretlerle gönülleri alınmalı, elleri öpülüp, hayır duaları kazanılmalıdır. Hastalar da ziyaret edilmeli, dul ve yetimlerin gönülleri hoş edilmelidir. Ayrıca eğer imkân varsa, Cuma günü müminlerin bayramı olduğundan, o günde ziyafetler düzenleyip, yemeli ve yedirmelidir.
Ev halkı olarak da Cuma gününün yemeklerini bol tutarak ve tatlı yapmak suretiyle günü güzelleştirmek yerinde olur. Bizler bunu bizzat evimizde yaşayarak uyguladık. Cuma gününe has yaptığımız tatlıya ‘Cuma tatlısı’ dedik, evde yapılan tatlıyı çocuklarla komşulara gönderip: ‘Annem Cuma bayramınızı tebrik ediyor’ diyerek, tabaklarla tatlılar yolladık. İlk başta: ‘Allah, Allah bayram değil, seyran değil ne tatlısı ne bayramı’ dediler. Sonra bizlere de, bu uygulamayı izah etme, anlatma fırsatı doğdu. Böylece onlar da bir süre sonra bize tâbi oldular. Hattâ öyle ki, iki küs komşumuz altlı üstlü bu vesileyle barışmış oldu. Demek ki iş bizde, biz böyle ihya edelim. Bakın nasıl da yaygınlaşıyor...
Ayrıca Cuma günleri hediyeleşerek günü idrak edelim. Bu davranış, günümüze güzellik katacaktır. Günü bereketlendirecektir. İhtiyaç için alınması zarûrî olan eşyalar, ev halkına, büyüklerimize ve küçüklerimize alınacak eşya ve hediyeler, özellikle Cuma gününü vesile yaparak, ‘Cuma hediyesi’ adı altında verilebilir. Bunlar illâ da büyük şeyler olmak zorunda değil, küçük tokalar, şekerleme, çikolata ya da kitap olabilir. Mümkünse bu hediyeleşmeyi komşularla, bilhassa çocuklarla yapmalı, özendirmek ve sevdirmek için. Yine Cuma günleri çocuklarımızın harçlıklarını da bol tutmalı, çocuklarımızı kendi elleriyle tasadduk etmeye teşvik etmeliyiz.
Câmiye gitmeyen ev halkı da (hanımlar ve kız çocuklar) Cuma günleri, özellikle annelerimiz güzel elbiseler giyinmeli, çocuklarını da aynı şekilde hazırlayıp evde mânevî bir havanın oluşmasına zemin hazırlamalıdır. Çocuklarına Cuma gününün faziletlerini öğreterek bilgi ve yaş seviyelerine göre Cumâyı birlikte ihyâ etmeye çaba sarf etmeli ve bu mübârek günde evlatlarını her türlü zararlı yayınlardan uzak tutmalıdır. Yakınların, telefonla dâhi olsa, cumâlarını tebrik edip dua talebinde bulunulmalıdır. Bütün ev halkı, Cuma günü her günkünden daha güler yüzlü olmalı, herkes birbirine muhabbetle davranmalıdır. Bu saydığımız âdap ve erkânı bizzat yaşayarak öğretirsek, çocuklarımız Cuma günlerini özlemle beklerler ve sevinç içinde olurlar. Ayrıca Cuma günü çarşı ve pazarlarda ziyan edilmemelidir. İnşaallah bundan böyle Cuma günlerini daha dikkatli olarak ihya gayretinde olalım ve birbirimizi dualar edelim. Hayırlı cumalar.