"Çözüm Süreci Negatif Bir Barış Sağladı, Pozitif Barış İçin Bir Şeyler Lazım"

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Toplumsal Barış ve Çözüm Süreci Araştırma Komisyonu Başkanı Naci Bostancı, hazırladıkları raporda acil bir eylem planı bulunmadığını belirterek "Ama yapılması gerekene ilişkin bir çerçeve çiziliyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Toplumsal Barış ve Çözüm Süreci Araştırma Komisyonu Başkanı Naci Bostancı, hazırladıkları raporda acil bir eylem planı bulunmadığını belirterek "Ama yapılması gerekene ilişkin bir çerçeve çiziliyor. Mevcut halde; çözüm sürecinin negatif bir barış sağladığı, pozitif barışa yönelmesi için bir şeyler yapmak gerektiği belirtiliyor." diye konuştu.

Toplumsal Barış Yollarının Araştırılması ve Çözüm Sürecinin değerlendirilmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu çalışmalarını tamamlayarak raporunu Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na sundu. Komisyon, yapılan çalışmalar ve hazırlanan rapor hakkında basın toplantısı düzenlendi. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Toplumsal Barış ve Çözüm Süreci Araştırma Komisyonu Başkanı Naci Bostancı, 17 üye olması gereken komisyonun 11 üye ile toplandığını belirterek "10 üye AK Parti'den, 1 üye BDP'den." dedi.

Komisyon çalışmalarına BDP'li bazı milletvekillerin de katıldığını ifade etti. Komisyonun neden kurulduğuna ilişkin bölgede yaşadığı hatıralardan örnekler veren Bostancı, 90'lı yıllarda köylerin boşaltıldığını hatırlattı. "Çözüm süreci kapıları çaldığında, bütün çocuklar evlerine gelebilsin, annelerin yüreğine, evlere ateş düşmesin diyedir" diyen Bostancı, "Barış yoluyla imkanlar varsa çözebileceksek bu problemi çözmek için içine girdiğimiz süreçtir. Bu ülkede her kimin canı yansa, hangi ocağa ateş düşse aynı ateş bizim ocağımıza da düşüyor. 30 yıllık kanlı sürecin mağdurlarını dinledik, milleti dinledik ve bu çerçevede bu çözüm süreci gelişti. Devletin milletinden, milletin devletine göçmektir işin özeti. Devlet; milletten üstün değildir, millet devletten üstündür. Bir grubun bir devlet tanımı üzerinden toplum inşa etmesi yanlıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, milletin devletidir. Başbakan'ın bu dönüşümde oynadığı eşsiz rol her şeyin üzerindedir." dedi.

"Milletin 'bu işi çözün' talebi sayesinde Meclis'in iradesinde tayin edilmiş bizim komisyonumuzda bu çerçevede teşekkül etti." diyen Bostancı, çok verimli bir çalışma yaptıklarını söyledi. Bostancı, "Çözüm Süreci her türlü gölgeleme girişimlerine, her türlü meydan okumaya her türlü siyasi hesaplara rağmen, mutlak suretle yürütülmesi gereken süreçtir. İnsanlar artık genç bedenler için mezar kazmak istemiyorlar. Şimdi bir cenazeye değil, bir ağaca toprak atıyoruz." ifadelerini kullandı.

Yaklaşık 24 toplantı yaptıklarını ve bunların bazılarının gayri resmi toplantılar olduğunu dile getiren Bostancı, 13 akademisyon, 13 STK temsilcisi, 10 mağdur, 5 gazeteci-yazar, bir siyasetçi, bir araştırmacı dinlediklerini kaydetti. Bölgede toplam 129 kişiyi dinlediklerini anlatan Bostancı, önemli konulardan birinin de cezaevi ve şartları olduğunu belirterek bunları tespit etmek için 3 kişilik bir alt komisyon oluşturduklarını söyledi.
Raporun 11 bölümden oluştuğunu belirten Bostancı, hem tarihsel süreci hem de uluslararası örnekler verdiklerini kaydetti.

"Bugünden yarına herşeyin halledilemeyeceğini de herkes biliyor." diyen Bostancı, 450 sayfalık raporun 4 ay gibi kısa bir sürede hazırlandığını ifade etti. Karakollara yönelik eleştiriler için ise son 10 yılda bin 41 karakolun 850 karakola indiğini, faal olanın ise 771 olduğunu vurguladı. 70 tane yeni karakol yapıldığını açıkladı.

Soruları da cevaplayan Bostancı, "CHP'nin 1989'daki son derece tırnak içinde ilerici raporunu aldık. Aynı geleneğin bu kadar geriye düşmesi konusunda şaşkınlığımı ifade ediyorum." diye konuştu. Raporda eylem planı olup olmadığına ilişkin bir soruya Bostancı, "Acil bir eylem planı yok. Ama yapılması gereken ilişkin bir çerçeve çiziliyor. Mevcut halde çözüm sürecinin negatif bir barış sağladığı; pozitif barışa yönelmesi için bir şeyler yapmak gerektiği belirtiliyor." şeklinde konuştu.

Genel afla ilgili de Bostancı, "Siyasi kararlar toplumsal şartlarla bağlantılıdır. Her ne yapılacaksa milletin onayı ile olur. Önemli olan milletin rızası gönüllü olarak nasıl inşa edilecek. Çözüm Süreci'nin ilerletilmesi, barış atmosferinin devamı herkes için hayırlı siyasi sonuçlar da doğurur. Vakti gelmemiş sözler etmek siyasette uygun değildir." karşılığını verdi. CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri