Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Nevzat Ersan, çözüm süreci ve Kürt sorununun iç politika malzemesi haline getirilmemesini istedi.
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bitlis Temsilciliği bürosunun açılışı için Tatvan ilçesine gelen Genel Başkan Nevzat Ersan, çözüm süreciyle ilgili açıklamalar yaptı. Her şeyden önce Kürt sorununun son 30 yılda ülkenin en önemli sorunlarından biri olduğunun kabul edilmesi gerektiğini belirten Ersan, bu süreçte çok acılar yaşandığına dikkat çekti, çözüm süreci ve Kürt sorununun iç politika malzemesi haline getirilmemesini talep etti.
Ersan, “Son 30 yıl dedim ama herkesin malumdur ki, sorunun kökenleri daha eskilere dayanmaktadır. Türkiye topraklarında Kürtler vardır. Kürtlerin hak ve özgürlük sorunu bulunmaktadır. Sorun ise Kürtlerin varlığını reddeden, dolayısıyla hak ve özgürlüklerini kendilerine teslim etmeyen yasakçı, yasaklayıcı anlayıştan kaynaklanmaktadır. Elbette şu an sosyolojik bir analiz yapmayacağız. Ancak Kürt sorununun silahlı çatışma şeklini alması nedeniyle son 30 yıla özellikle vurgu yapıldığını belirtmek istiyorum. Dile kolay; ülkenin son 30 yılına damgasını vuran sorun nedeniyle on binlerce insan yaşamını yitirmiş, insanlar sevdiklerinden ayrılmış, köylerini, kentlerini terk etmek zorunda kalmış, binlerce insan özgürlükten mahrum bırakılmış, yer yer toplumsal gerginlik ve çatışmalara neden olmuştur. Açıkçası Kürtlerde daha net ve yüksek sesle dile getirilen barış talebi, ülkenin batı tarafında da yankısını bulmuştur. Selahattin Demirtaş’ın seçimlerde gösterdiği başarıyı ben biraz da buna bağlıyorum.” dedi.
TÜRKİYE BU SAVAŞTAN YORULMUŞTUR
Yaşanan süreçten ve savaştan Türkiye’nin yorulduğunu ve yorgun düştüğünü kaydeden Nevzat Ersan, “Artık savaşın bir an önce yerini kalıcı barışa bırakması arzulanmaktadır. Kadim çağlardan bu yana birlikte yaşayan Anadolu halkları barışı hak etmiyorlar mı? Hiç tartışmasız bu ülke, bu halk bu barışı sonuna kadar hak ediyor. Türkiye eşit, demokratik, adil, halkların ve kültürlerin özgürce bir arada bulunduğu, sosyal adaletin sağladığı bir ülke olmayı hak ediyor. Bugün barışa karşı çıkmak nasıl mümkün değilse, barış konusunda tüm toplumsal ve siyasal katmanların işbirliğini sağlamak da aynın derecede zorunluluktur.” diye konuştu.
CİHAN