Pandeminin etkisini kat ve kat artırdığı şu günlerde insanlar büyük bir belirsizliğin içinde yaşıyor.
Her şey yolunda gidecek eski günlere dönmeye başlayacağız umudu derken ne yazık ki en başa döndük.
Virüsle yaşamaya alıştık gibi zaman nasılda hızla geçip gidiyor. Baktığımızda korona virüs çok uzun zamandır hayatımızda maalesef. Geçen sene mart ayında ilk korona vakasıyla hayatımıza girmeye başlamıştı.
İlk başlarda tüm dünyanın da yaptığı gibi pek ciddiye almadık, diğer hastalıklar gibi gelip geçeceğini düşündük.
Ama maalesef geçmedi 1 seneden fazla oldu ve virüs hiç olmadığı kadar insana bulaşmaya ve can almaya devam ediyor…
Geçen seneki durumla aynı hatta daha da kötü durumdayız…
Bu sene aşılamaya başlanmasına rağmen hastalık geçen seneye göre daha kötü durumda, peki ne oldu da bu kadar her şey kötüye gitti?
Marketler tıklım tıklım kimsenin kimseye tahammülü yok; sosyal mesafe yüzünden birbiriyle kavga edenler bile var. Biz ekmek almaya bile 3 kişiyle giden milletiz.
Otobüsler tıklım, tıklım. Herkes ben hasta değilim psikolojisiyle hareket ediyor. Peki, 62 bin vaka nasıl oluyor. Çevremize baktığımızda birçoğunun yakın akrabası veya arkadaşı kovid den hayatını kaybetmiştir. Bundan ders almıyoruz. Maalesef buna rağmen akraba ziyaretleri devam ediyor. Artık kendimize çeki düzen vermemiz gerekiyor.
Aşılamada istenilen sayıda yapılamadığını düşünüyorum, insanlarda bu konuda çok fazla ön yargılı. Aşı olmayanların sayısı oldukça fazla; Aşıya güvenemiyoruz veya bana bir şey olmaz yolundan gidiyoruz.
Zaten şuan bu durumdaysak bana bir şey olmaz diyenlerin çok etkisi var. Aşı yüzde yüz koruma sağlayamadığını biliyoruz.
Biz maske takmaz, sosyal mesafeye uymaz isek normal hayatımıza devam edersek sonuç tabi ki bu safhalara geleceği belliydi.
Yönetim istediği kadar yasak koysun ve cezaları artırsın, doktorlar ne derse desin bu illeti aşı yardımı olmadan ve birlikte hareket etmeden bitirmenin yolu imkânsız…
...