Nerede çocukluğumuzu komşularımızda, akrabalarımızda geçirdiğimiz o güzel günler?
Kaç insan çocuğunu ekmek almaya rahatça gönderebiliyor?
Kim içine sine sine çocuğuna dışarıda oyun oynayabilmesi için müsaade ediyor?
**
Çocuklarımızı tecavüze uğrasın, katillere yem olsun diye mi büyütüyoruz?
Kokusuna hasret kalmak için mi emek harcıyoruz?
Sorulacak birçok soru var.
**
Peki daha sağını solundan ayırt edemeyen günahsız yavrularımıza, el uzatan o ahlak yoksunlarına ne demeli?
Allah, sizi kahr-u perişan eylesin.
Aşağılık ve ciğersiz insanlar.
Şeytanın kölesi olmuş, fıtratına ters düşmüş pis mahlukatlar.
**
Tüm bu yaşananlara sessiz kalanlara ne demeli?
Siz, nasıl bu hale geldiniz?
Çocuğunuz, kardeşiniz, yeğeniniz olduğunu unutuyor musunuz?
Bize dokunmayan yılan bin yaşasın mı diyorsunuz?
Susuyorsunuz. Veya sadece duyduğunuz anda kınamak ile yetiniyorsunuz. En tehlikelisi kabulleniyorsunuz sanırım. Kalbimiz her geçen gün kuruyor.
Unutmayalım. Ateş, her zaman düştüğü yakmaz.
**
BU HALE NASIL GELDİK?
Kötü kokunun olduğu bir yeri düşünün.
O kadar kötü bir koku ki insanın midesini perişan ediyor.
Etrafında da hayatını sürdüren insanları ve evlerini gözünüzün önüne getirin.
Sizde o güzergahı her gün kullanmak zorundasınız.
Aracınızla geçerken, bölgeye yaklaşmadan önce tedbir alıyor; aracınızın camlarını kapatıyor ve burnunuzu sarıyorsunuz.
Tüm bu tedbirlere rağmen kokudan etkileniyorsunuz.
Bir de bakıyorsunuz ki o pisliğin içinde yaşamını sürdüren insanlar yemek yiyiyor, gülüyor ve eğleniyor.
Çünkü onların burunları artık o kokuya alışmıştır. Sadece onlardan farklı olan birisi oranın pis kokusunu hissedebilir.
Bugün de aynısı değil mi? Tüm bu yaşanan iğrenç olayların içinde gülüp eğlenmiyor muyuz?
Alışmadık mı? Aksi söylenen bir duruma kulak tıkamadık mı?
Okuduğumda hayli etkilenmiştim. Hanefi Avcı'nın “Haliç'te Yaşayan Simonlar” adlı kitabını.
YÖNETİCİLERİMİZ VE İDAM
Caydırıcı cezalar yok.
Adaletin, sadece garibana işlediği bir dünyada yaşıyoruz.
Herkes, yaşamını bir şekilde sürdürüyor.
Hayat, tecavüze uğrayan ve katledilen çocuklar ile ailesine zindan oluyor.
Biz vatandaşlara söylenecek pek bir söz de kalmıyor. Niye mi? Çünkü konu bizi aşıyor. İş burada büyüklerimize düşüyor.
Vatandaş; idam isterken, yöneticilerimiz de halkı avutuyor.
Devam edin alıştık.