Ülkemizde 9 aylık bir kış dönemi eğitim sürecinden sonra, 3 aylık uzun bir yaz tatili dönemi başlıyor. Çocuklar apartman, site hayatından imkân bulabilseler oyuna, arkadaşa koşacaklar. Maalesef mahalle kültürünün hemen hemen kalmadığı günümüzde, şehir hayatı (site, apartman hayatı) çocukları birçok güzellikten mahrum bırakmaktadır. Bugün özlemle aradığımız mahalle kültüründe çocuklar arkadaşa ve oyuna doymaktaydılar. Yardımlaşmak, paylaşmak, dostluk gibi değerlerin yanısıra iletişim kurma, sosyalleşme ve liderlik gibi beceriler bu ortamda kazanılıyordu.
Ancak bugün çocuklar güvenlikli sitede bile oyuna ve arkadaşa ulaşmakta zorlanmaktadır. Çocuklar adeta 4 duvar arasında büyümektedir. Enerjisini atamayan çocuk ya yaramaz diye eleştirilmekte, ya da hiperaktif damgası yemektedir. Gelişim evresinde olan çocukların, bir şey yapmadan, öğrenmeden uzun bir dönem geçirmeleri ise onlara hemen hemen hiçbir fayda sağlamamaktadır.
Hele pandemi süreci nedeniyle çocuklar eğitim ve psikolojik olarak çok etkilendiler. Online eğitim süreçleri nedeniyle eğitimde istenilen performansı yakalanamamasının yanısıra çok fazla ekrana maruz kaldıkları için asosyalleşip ev ortamından dışarıya çıkamaz hale geldiler. Psikolojik olarak çok fazla hastalık, ölüm, vb. ifadeleri duydukları için korku, kaygı ve endişeleri çoğalıp obsesif davranışlar sergilemeye başladılar.
Yaz döneminde çocuklar muhakkak bir eğitim veya aktivite içerisinde olmalı. Bu eğitim ve aktiviteler yaz okulu, yaz kursu, spor okulu, farkındalık eğitimleri (enstrüman çalma, yabancı dil eğitimi, robotik kodlama, hızlı okuma, akıl ve zeka oyunları, vs..) veya izcilik kampları olabilir. İşleyen demir pas tutmaz atasözümüzde olduğu gibi çocuklarımız yılın neredeyse 4, 4.5 ayını tatil ile geçiriyor. Gelişmiş hiçbir ülkede bu kadar uzun tatil süresi olmadığı gibi, bizim gibi gelişmekte olan bir ülkenin de böyle uzun bir tatil yapacak lüksü bulunmamaktadır.
Ailelerden kışın yoruldu, yazın dinlensin sözünü çok sık duyuyoruz. 3 aylık uzun dinlenme periyodunda bunun hiçbir geçerliliği yoktur. Bu anlayış çocukları tembelliğe itmektedir. Zaten bu kadar uzun süre dinlenmelerini gerektirecek bir yorgunlukta yaşamaları mümkün değil. En güzel dinlenme aktivite yapmak ve çalışmaktır.
Okul Öncesi Dönem Çocuklarının Yaz Döneminin Değerlendirilmesi
- 9 ay boyunca okul öncesi eğitim kurumlarına giden bu çocuklar, birçok faaliyet ve etkinlikle birlikte sosyal bir ortam içerisinde aktif bir dönem geçiriyorlar. Hem eğlenip, hem öğrendikleri, arkadaşlarıyla oyun oynayıp, gezilere, sosyal etkinliklere gittikleri eğitim sürecinden sonra, uzun bir dönem bu ortamdan uzak kalmaları, çocuklar açısından olumsuzluk meydana getirmektedir.
- En enerjik oldukları bir dönemde dört duvar arasında kalmaları, onları televizyon, tablet, telefon üçlüsüne yönelmelerine sebebiyet vermektedir.
- İlkokula başlayacak olan 66-72 ay grubunda olan çocukların yaz dönemi boş geçirmeleri, almış oldukları okul öncesi eğitimindeki bazı kazanımların körelmesine sebebiyet vermektedir. İlkokula hazır olunuşluğu itibariyle önemli olan bu süreçte ise çocuk uzun bir rehavet döneminden sonra yoğun bir okul dönemine adapte olamayabilmektedir.
- Kreşe veya ilkokula başlayacak çocuk için yaz dönemi oryantasyon süreci olarak değerlendirilmeli. Ayrıca ilk defa toplu ortama girecek çocukların, bağışıklık sistemin güçlenmesi için yaz dönemi önemlidir.
- İlkokula başlayacak 66-72 ay çocukların yanısıra, okul öncesi eğitim almamış veya düzenli anaokulu veya kreşlere gitmemiş bu çocukların bilhassa yaz döneminde okul öncesi eğitim almaları, okula hazır hale gelmelerinde büyük avantaj sağlayabilmektedir.
- 4-5 yaş gruplarında kış dönemine devam eden çocukların aldıkları eğitimler, yaz okulunda pekişmesi halinde ise kışın daha başarılı bir eğitim dönemi geçirmektedirler. Kış dönemine başlayacak öğrencilerin, yaz döneminden oryantasyon dönemini atlatmaları, kış dönemine hazır girmelerini ve daha verimli bir 9 ay geçirmelerine sebebiyet vermektedir.
- Bilhassa çalışan ailelerimizin, çocukları bu dönemde dinlensin diye aile büyüklerine veya bakıcılara emanet etmesi, yaz dönemini yaşıtlarından ziyade kendisinden yaşça hayli büyük insanlarla bir arada geçirmesine sebebiyet vermektedir. Büyüklerle vakit geçirmeye alışan bir çocuğun, yaşıtları ile oyun oynamak ve paylaşmakta zorluk çektiği bilinen bir gerçektir.
- Çocuğun aile büyükleriyle beraber olması muhakkak gerekli. Dede ve ninelerine karşı sevgi ve saygıyı öğrenmeleri çok önemli. Onlarla güzel hatıralar kazanmaları kesinlikle ihmal edilmemeli.
- Dede ve ninelerin çocuk sevgisinde 2. Baharı yaşadıkları bu süreçte çocuklar, hatalı davranışlarda onların arkasına saklanmakta ve onlara her dediğini yaptırmaya çalışmaktadır. Genellikle de büyükanne ve büyükbabaların torunlarına olan aşırı ilgileri, anne ve babanın otoritesini ise sarsmaktadır.