Çocuklar tatili boşa geçirmemeli

Çocuk ve Ergen Psikoterapisti ve Eğitimci-Yazar Özcan Dalgıç, “Yaz döneminde çocuklar muhakkak bir eğitim veya aktivite içerisinde olmalı. Bu eğitim ve aktiviteler yaz okulu, yaz kursu, spor okulu, farkındalık eğitimleri olabilir” dedi

Ülkemizde 9 aylık bir kış dönemi eğitim sürecinden sonra, 3 aylık uzun bir yaz tatili dönemi başladı. Çocuk ve Ergen Psikoterapisti ve Eğitimci-Yazar Özcan Dalgıç, çocukların tatil sürecini çok iyi değerlendirmesi gerektiğini söyledi. Apartman ve site hayatının çocukların yaşam alanını kısıtladığını dile getiren Dalgıç, “Maalesef mahalle kültürünün hemen hemen kalmadığı günümüzde, şehir hayatı (site, apartman hayatı) çocukları birçok güzellikten mahrum bırakmaktadır. Bugün özlemle aradığımız mahalle kültüründe çocuklar arkadaşa ve oyuna doymaktaydılar. Yardımlaşmak, paylaşmak, dostluk gibi değerlerin yanı sıra iletişim kurma, sosyalleşme ve liderlik gibi beceriler bu ortamda kazanılıyordu. Ancak bugün çocuklar güvenlikli sitede bile oyuna ve arkadaşa ulaşmakta zorlanmaktadır. Çocuklar adeta 4 duvar arasında büyümektedir. Enerjisini atamayan çocuk ya yaramaz diye eleştirilmekte, ya da hiperaktif damgası yemektedir. Devamlı ev ortamında olan, sosyal bağ kuramayan, asosyal çocukları çok fazla görmekteyiz. Gelişim evresinde olan çocukların, bir şey yapmadan, öğrenmeden uzun bir dönem geçirmeleri ise onlara hemen hemen hiçbir fayda sağlamamaktadır” dedi.

YAZ DÖNEMİNDE MUTLAKA BİR EĞİTİM ALMALILAR

Yaz döneminde çocukların mutlaka bir eğitim veya aktivite içerisinde olması gerektiğini dile getiren Dalgıç, şunları söyledi: “Bu eğitim ve aktiviteler yaz okulu, yaz kursu, spor okulu, farkındalık eğitimleri (enstrüman çalma, yabancı dil eğitimi, robotik kodlama, hızlı okuma, akıl ve zeka oyunları, vs..) veya izcilik kampları olabilir. İşleyen demir pas tutmaz atasözümüzde olduğu gibi çocuklarımız yılın neredeyse 4, 4.5 ayını tatil ile geçiriyor. Gelişmiş hiçbir ülkede bu kadar uzun tatil süresi olmadığı gibi, bizim gibi gelişmekte olan bir ülkenin de böyle uzun bir tatil yapacak lüksü bulunmamaktadır. Ailelerden kışın yoruldu, yazın dinlensin sözünü çok sık duyuyoruz. 2 aylık uzun dinlenme periyodunda bunun hiçbir geçerliliği yoktur. Bu anlayış çocukları tembelliğe itmektedir. Zaten bu kadar uzun süre dinlenmelerini gerektirecek bir yorgunlukta yaşamaları mümkün değil. En güzel dinlenme aktivite yapmak ve çalışmaktır. Ekrana en az hatta yerine göre hiç maruz kalmaları gereken bu dönemin çocuklarına alternatif etkinlik, faaliyet, eğitimlere gönderilmelidir.”

OKUL ÖNCESİ DÖNEM ÇOK İYİ DEĞERLENDİRİLMELİ

Kreşe veya ilkokula başlayacak çocuk için yaz dönemi oryantasyon sürecinin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren Dalgıç, “Ayrıca ilk defa toplu ortama girecek çocukların, bağışıklık sistemin güçlenmesi için yaz dönemi önemlidir. 9 ay boyunca okul öncesi eğitim kurumlarına giden bu çocuklar, birçok faaliyet ve etkinlikle birlikte sosyal bir ortam içerisinde aktif bir dönem geçiriyorlar. Hem eğlenip, hem öğrendikleri, arkadaşlarıyla oyun oynayıp, gezilere, sosyal etkinliklere gittikleri eğitim sürecinden sonra, uzun bir dönem bu ortamdan uzak kalmaları, çocuklar açısından olumsuzluk meydana getirmektedir. İlkokula başlayacak olan 66-72 ay grubunda olan çocukların yaz dönemi boş geçirmeleri, almış oldukları okul öncesi eğitimindeki bazı kazanımların körelmesine sebebiyet vermektedir. İlkokula hazır olunuşluğu itibariyle önemli olan bu süreçte ise çocuk uzun bir rehavet döneminden sonra yoğun bir okul dönemine adapte olamayabilmektedir. İlkokula başlayacak 66-72 ay çocukların yanı sıra, okul öncesi eğitim almamış veya düzenli anaokulu veya kreşlere gitmemiş bu çocukların bilhassa yaz döneminde okul öncesi eğitim almaları, okula hazır hale gelmelerinde büyük avantaj sağlayabilmektedir.”

DİNİ VE KÜLTÜREL DEĞERLER DE ÖĞRETİLMELİ

Eğitimci Özcan Dalgıç, ilkokul ve ortaokul dönemi çocuklar için dikkat edilmesi gerekenleri ise şu şekilde sıraladı: “1. Sınıftan, 2. Sınıfa geçen çocuklarda ise yeni öğrendikleri okuma-yazma bu dönemde tam pekişmemiş ise yaz döneminin boş geçmesi demek, 2. Sınıfta okuma-yazma da ciddi gerilemesi demektir. Hatta bazı çocuklarda neredeyse okuma-yazma çalışmalarına yeniden başlanmasını gerektirmektedir. Çocuklarının din ve ahlak eğitiminin verilmesinde, yaz dönemlerinin önemi büyüktür. Çünkü ilkokul evresinde bilhassa devlet okullarında kış dönemlerinde, yeterli din ve ahlak eğitimi verilmemektedir. Çocukların yaz dönemlerinde öğrendiği dini bilgileri ve karakter gelişimleri onunla ömür boyu beraber olmaktadır. İyilik yapmayı, merhametli olmayı, adil olmayı, erdemli ve edepli bir insan olmayı yaz okullarında doğru bir din ve ahlak eğitimiyle öğrenebilmektedir. Çocuk özgüvensiz ise savunma sporuna, psikomotor gelişimleri zayıf ise yüzme, jimnastik gibi branşlara, sosyalleşmesi zayıf ise takım sporlarına (voleybol, basketbol, futbol, vs…) yönlendirmekte fayda vardır. Ailelerimiz, çocuk eksenli bir dünya kurdukları için çocuklar bağımsızlıklarını kazanamamaktadırlar. Bilhassa 12 yaş evresinde kısa süreli kamplara (izcilik, vb..) gitmeleri, sorumluluk kazanmamış 12 yaş üzeri çocukların, kısa süreli yatılı okullara veya kurslara gitmeleri onların gelişimine katkı sağlayacaktır.

Çocuklarımız gözümüzün önünden aman ayrılmasınlar derken, diğer taraftan onları asosyal hale getiren teknoloji bağımlılığından şikâyet ediyoruz. Bu nedenle çocukları 3T1B’nin (Televizyon, Tablet, Telefon, Bilgisayar) esiri hale getirecek bir dönem olan yaz döneminde ebeveynler olarak muhakkak tedbir almalıyız. Çocuklar ilk fırsatta 3T1B’ye koşarlarken, elimizden geldiğince onların boş zamanlarını doldurmalıyız.”

İBRAHİM BÜYÜKEKEN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri