Günlerdir ülkemizde yaşanan ekonomik sorunları dile getiriyorduk. Ülke gündeminin yoğunluğundan sosyal meseleler ikinci planda kaldı. Çocuk haczi ve süresiz nafaka zulmü hala devam ediyor...
**
Konya'da bu konuyu gündeme getiren ilk gazete olarak haber devamlılığı açısından sürekli bu tür haberler yapmaya devam ettik. Yaygın basında da çıkan haberler üzerine hükümet çocuk haczinin kaldırılacağını açıkladı...
**
Aradan aylar geçti. Çocuk haczi ile ilgili hala somut bir adım atılmadı. 100 Günlük Eylem Planı'nda da gündeme gelen bu konuyla ilgili hala bir çalışma yapılamaması toplumda mağduriyetlerin devam etmesine neden oluyor..
**
Geçtiğimiz hafta Kurban Bayramını idrak ettik. Binlerce baba bu bayram evlatlarından uzakta bayram geçirdi. Gönülleri kırgındı, yürekli yorgundu. Evlat hasretiyle bir bayram daha burunlarından geldi...
**
Bir kaç gün önce televizyonların ana haber bültenlerinde yine çocuk haczi ile ilgili bir haberi izlemek zorunda kaldım. 1 aydır babasında kalan 10 yaşındaki Yağmur isimli kız çocuğu zorla babasının evinden götürüldü...
**
Küçük Yağmur'un gözyaşları sel oldu. “Beni babamdan ayırmayın“ diye feryat etti ama bir kere kanunlara göre Yağmur hacizli bir çocuktu. Özür dileyerek, söylüyorum. Kanunlara göre Yağmur bir eşyaydı...
**
Bu yasaları bu millete kim dayattıysa yazıklar olsun!!! Babasından ayrılmak istemeyen Yağmur'un feryadını izlerken, gözlerim doldu. Baba ağlıyor, kızı ağlıyor. İcra memuru geldi küçük kızı bir eşya gibi babasının evinde aldı götürdü...
**
Yurtdışından yabancı arkadaşlarıma sordum. Sizin ülkenizde böyle yasalar var mı? Diye.. İnanın dünyanın hiçbir ülkesinde çocuk haczi diye bir uygulama yok. Bu yasa sadece bize özgü bir durum...
**
Süresiz nafaka diye bir olay da sadece Türkiye'ye özgü bir yasa. Süresiz nafaka yüzünden yüzbinlerce erkeğin hayatı zehir oluyor. Yeniden evlenemiyorlar, evlenseler ilk eşe nafaka ödemek zorundalar...Nafakayı 1 ay ödeyemesinler direkt hapise gidiyorlar...
**
Türkiye genelinde o kadar baba bu çocuk haczi meselesinden mağdur ki; bu babalar artık bir araya gelip dernek bile kurmuşlar. İstanbul'da, İzmir'de, Ankara'da mağdur babalar sorunlarını kurdukları dernek vasıtasıyla dile getiriyorlar..
**
Konya'da Murat Köse ve arkadaşları Mağdur Çocuklar ve Babalar Derneği (MAÇOB-DER) isimli bir dernek kurdular. Aylardır gerek yerel basın gerekse yaygın basında sorunlarını dile getiriyorlar...
**
Bu saçma yası yüzünden babalar çocuklarını pedagog ve memur eşliğinde çoçuğunu görebiliyor. Eski eşi izin vermezse yine göremiyor. Parası da gidiyor, evladını da göremiyor..Bütün bunların sebebi ise 6284 sayılı yasa...
**
Hollanda hükümeti tarafından fonlanan bazı vakıflar bu yasanın kapsamının genişletilmesini istiyor. Kadına sınırsız pozitif ayrımcılık tanıyan bu yasa yüzünden en çok çocuklar mağdur oluyor. Babalar ise evlat hasreti çekiyor..
**
Çocuk haczi meselesi Türkiye için bir utançtır. Bu yasa hangi akla hangi mantığa hizmetle kabul edildi anlamak çok zor. Eşler, eski kocalarından intikam almak için küçük yaştaki çocuklarını kullanıyor. Olan çocuklara oluyor...
**
Çoçuklar baba sevgisinden uzak büyüyor. Üstüne bir de babasına düşmanlıkla yetiştiriliyor. Peki bu çocukların büyüdükleri zaman topluma faydalı bireyler olacağına inanıyor musunuz?..Yazık oluyor bu çocuklara...
**
Bu utanç verici durumun en önemli nedeni 284 sayılı yasadır. Aile ve Sosyal İşler Bakanlığı, hükümetimiz, STK'lar bir araya gelip bu yasanın değiştirilmesi yönünde bir çalışma yapmalıdır...
**
Yarın çok geç olmadan, çocuklarımız elimizden kayıp gitmeden gelin bu yasayı rafa kaldırın. Daha adilane bir düzenleme yapın. 6284 sayılı yasa kadını korumuyor aksine kadın cinayetlerinin de önünü açıyor..
**
Ey anneler!! Çocuklarınıza kıymayın.. Çocuklarınızı babalarından uzak tutarak, onlara çok büyük kötülük yapıyorsunuz. Gün gelecek babalarından uzak tuttuğunuz çocuklar ilk fırsatta sizi terkedecektir...
**
Kimsenin bir evladı babasından ayırmaya hakkı yoktur. Çocuklarımıza hacizli mal muamelesi yapılmasına bir son verin artık. Daha fazla aile içi dramların yaşanmasını istemiyorsanız gelin bu rezil yasayı değiştirelim...