Yaradılışları gereği anne babalar, her zaman çocuklarının iyiliklerini düşünürler. Bunun için de onlara nasihat etmeyi elden bırakmazlar.
Bazı anne babalar, çocukların olumsuz davranışlarını bırakmaları konusunda nasihat ederken; bazı anne babalar ise onların okuyup daha iyi yerlere gelmeleri konusunda nasihat ederler. Sonuçta her anne babanın çocuklarına edeceği nasihatin bir gerekçesi vardır.
Anne babaların çocuklarına yaptıkları nasihatlerin pek çoğu kendilerinin yapmadıkları şeyler hakkındadır. Bu yüzden çocukların eğitiminde sadece nasihat boyutunu dikkate alan anne babalar, sözlerinin tutulmadığını görünce ister istemez üzülmektedirler. Bu tür anne babaların durumu için Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Ey İman edenler! Niçin yapmayacağınız şeyleri söylersiniz?” (Saff, 61/2)
Sağlığını olumsuz şekilde etkileyecek kadar çok süt içen bir çocuğu, anne babası daha az süt içmesine ikna etmek için zamanın âlimine götürürler. Durumu dinleyen âlim zat; anne babaya bir gün sonra gelmelerini söyler.
Ertesi gün gelen çocuğuna âlim zat:
-“Her şeyin aşırısının sağlık için zararlı olduğu, bunun için de bütün besinlerden yemesi gerektiği ve sütü de daha az içmesini” söyler. Nasihati dinleyen çocuk, daha az süt içeceği konusunda âlim zata söz verir.
Anne babası, çocuğun zamanla daha az süt içtiğini görünce durumu merak edip âlim zata neden ertesi gün çağırdığını sorarlar.
Âlim zat da aileye: -"Ben de sütü çok severdim ve o sabah da süt içmiştim. Daha sütün kokusu ağzımda dururken ben o çocuğa nasıl süt içme diyebilirdim ki. İşte bu yüzden ertesi günü gelmenizi söyledim." der.
Söylediği sözü ve yaptığı nasihati hayatında yaşamayan, çocuklarına uygun model olamayan anne babaların edeceği nasihatin de hiçbir faydası olmayacaktır. Bu noktada çocuğa verilecek eğitimin söz ile değil, hal ile yapılması gerekmektedir. Mevlana Hazretlerinin: “Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol.” sözü anne babalar, çocuklarına model olma konusundaki ince noktayı çok güzel ifade etmiştir.
Çocuklara yapılacak nasihatler, yerinde ve zamanında özlü bir şekilde verildiği takdirde etkili olmaktadır. Çocuklara yapılacak uzun uzun nasihatler, çocuklar tarafından hem sıkıcı bulunmakta hem de benimsenmemektedir.
Bir anne, çocuğuna yaklaşımını şu şekilde anlatmaktadır: “Ben çocuğumla hemen her akşam sohbet etmeye çalışırım. Anlattıklarım daha çok yaşadığım olumsuzluklar adı altında nasihat türündendir. Fakat benim anlattıklarım çocuğun bir kulağından giriyor, diğer kulağından çıkıyor. Dilimde tüy biten bir konuda, bazen tutup tam tersini yapıyor. Oysa ben bu çocuğun iyiliğini düşünüyorum. Benim gibi sıkıntı çekmesini istemiyorum. Beni okutan olmadı; fakat çocuğumun okumasını istiyorum. Sonuna kadar okutmak istiyorum; fakat onun okumaya niyeti yok.” demektedir.
Benzer yakınmaları anne babalardan fazlaca duymaktayız. Anne babalar iyi niyetli olarak çocuklarına doğru yolu göstermek için nasihat ederler.
“Çocuğun sınavı var; fakat hiç oralı değil. Ders çalışmıyor. Bu çocuğun işi gücü oyun oynamak. Başka bir şey düşünmüyor ve yapmıyor. Sınavlara neden çalışması gerektiğini, sınavı kazanamadığı takdirde iyi bir yerlere gelemeyeceğini uzun uzun anlatıyorum. Benim anlattıklarıma tamam diyor; fakat bir saat sonra yine bildiğini okuyor. Çocuk çalışsa yapacak; fakat çalışmıyor. Bu çocuk geleceğini zerre kadar düşünmüyor.” diyor bir baba.
Bu baba da çok iyi niyetli olmasına rağmen çocukların en büyük özelliği olan anı yaşamak ve somut örnekleri model alacağını aklına getiremiyor. Bu nedenle çocukları eğitip yetiştirirken, nasihat etmek yerine model olmak gerekir. Evde çocuğun ders çalışmasını isteyen anne baba, çocuğuna model olması için kitaplarla haşır neşir olmaları gerekir. Çünkü çocukların anne babaların sözlerine değil, onların davranışlarına baktıklarını bilmeyenimiz yoktur.
Olumsuz davranışlar sergileyen bir anne baba, çocuklarının olumsuz davranışları bırakması ve bu davranışların yanlış olduğunu anlatmaya çalışması ne kadar etkili olabilir ki. Yine kendisi olumsuz davranışlar sergilemede bir sakınca görmeyen; fakat çocuğunun olumsuz davranışlarına aşırı tepki veren bir anne babanın davranışları ne kadar tutarlı olabilir ki. Çocuğa uygun şekilde model olmak yerine; “Çocuğum dediklerimi yap; fakat gittiğim yoldan gitme.” sözü çocukta ne kadar etkileyici olabilir ki.