Siyah beyaz bir resim. Elindeki çikolatayı, sevgiyle sıkı sıkıya tutmuş. Belli ki onun için çok ehemmiyetli.
Çocukluk işte deyip geçebiliriz. Hatta bir değil iki çikolata. Biri muhtemelen kardeşinin.
Çikolatalı küçük kız da, nice hayat resmi gibi, sonraları kayıplara karışacak. Fakat herhalde “çikolatalar” yaşayacak.
Zamanla eriyen, çürüyen, biten ne çok şey var.
Vaktiyle önemsediklerimiz, sonra.. geçen senelerle çocukça, bayat, devri geçmiş bulduklarımız; üstelik yıpranmış, geçmiş tutkularımızı artık anlayamadıklarımız; insan, nesne, meslek..ömür boyunca sarıldıklarımız…
Küçük kız, çikolatayı paylaşmak, en yakınına dahi vermek niyetinde değil. Daha kötüsünün ise farkında değil.
Yıllar sonra; bir bisküvi, çikolatayı bile bölüşmekten kaçınan, hedefledikleri (çikolatalı) pastayı herhâlükârda tek başına yiyen, nimeti kimseciklere kaptırmayan, halen çocukluk döneminde kalmış, bencil azman(!) veletlerin ortalığı kapladığını, reklam ve yüceltildiğini… Bilmiyor.
Elde çikolata yapış yapış…
Beri gel çikolata karnavalı! Hep sevdik mi seni çikolata.
Belki bütün tutkularımız, heva hevesimiz, hırslarımız çokolata.
Çikolatadan evler, arabalar; çikolatadan sevgililer, kekler, tablet, bitter, kakaolu, sütlü, beyaz, yabandan yalandan talandan.
Bir çırpıda yenilip(!) tüketilen insanlar; sahte, suni tatlandırıcılarla dolu (aşağı)dünyada dün/ya da zehirden zevkler.
Sarıp sarmalandın, büyük bir hassasiyetle dolaplarda, gizli köşelerde saklandın, ikram edildin. Hep gözdeydin.
Çikolata tozlandı, dondu; üzerinde beyaz lekeler oluştu, küflendi, böceklendi.
Adı değişti, yine çikolata kaldı.
Sonra..çikolatadan bir dünya yandı bitti, kül oldu. Kaç kâşane, tatlı mutluluktan(!) yenmez ev yıkıldı.
O kadar lezzetli miydi de, nihayetinde bıkıldı?
Küçük kız, bugün yaşasaydı, aynı şekilde mi bakacaktı çikolataya. Benzer biçimde mi yapışacak, kavrayacaktı.
…
Çikolatalar değişecek, renklenecek., beynine kalbine üşüşecek. Adı(..), keyfin, özgün zevkin olacak.
Birbiri, ardına dizilip, paketlenip istiflenip, yala yut bitmeyecek.
Ömrünü tamamlamayı bekleyen, gizli çikolatalarımız bulunacak ya da bir zamanlar çikolata olduğunu unuttuğumuz pırıltılı atıştırmalıklar.
“Çikolata” diye zır zır ağlayan, bir çocuk gözümüze ilişecek.
Çikolatalara kanacak kızlar, oğlanlar. Açlığı tat(lı)lar yatıştıracak.
Birileri çikolata karacak, çamur, hamur niyetine. K(abartılacak), mayalanacak.
Beslenme uzmanları “Sakın ha!” diye parmak sallayacak.
Ağzına saadet parçası(!) diye bir çikolata daha atacak kimileri. Gayeler çikolataşacak.
Baş(lık)lara talih kuşu çikolata konacak.
İnsan, çikolatanın bir parçası halinde dolaşacak.
Ademoğlu/kızı, çikolataların besin kaynağı olacak.
…
Bu bir resim okuması.
Gerçek resimde ise, “yazıcı”; envaiçeşit çikolatanın hayranı ve müptelası.
Okur şaşırmayası.