2 Kasım 2011’de Sağlık Bakanlığı’nın teşkilat ve görevlerini düzenleyen 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname yayınlandı. Kararnamenin yayınlanmasının ardından basın toplantısı düzenleyen Konya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Faruk Aksoy, bu uygulamanın sivil toplum kuruluşlarının hiçbir öneminin kalmadığını ortaya koyduğunu söyledi. Tabiplerin bu konuda ne düşündüğünün sorulmadığını ifade eden Prof. Dr. Faruk Aksoy, “Sağlıkta dönüşüm serüveninin son taşları da döşenmiş oldu. Artık ülkemizdeki hekimlik hiçbir zaman geçmişteki insani değerlere sahip olmayacaktır. Bu yasa ile Türk Tabipler Birliği Yasası’nın 1. maddesinin değiştiği görülmektedir. Yasamızdaki ‘Tabipliğin kamu ve kişi yararına uygulanıp geliştirilmesi’ sözcüğü artık yok hükmündedir. Bu, bütün yasanın temel ruhunu anlatmaktadır” dedi.
Yürürlüğe giren Kanun Hükmündeki Kararname ile sağlıkta serbest bölgelerin kurulabileceği fikrinin ortaya çıktığını dile getiren Prof. Dr. Faruk Aksoy, yasanın bir ucunun açık olduğunu ifade etti. Bu yasaya göre Türkiye’de çalışmak için adeta ‘yabancı ve doktor olunması’ koşulu arandığını söyleyen Prof. Dr. Aksoy, “Türkçe bilmesi, belli standart ve birikimlere sahip olması yeterli görülmektedir. Adeta ülkemizdeki tıp eğitimi ve hekimlik seviyesi göz ardı edilmektedir. Cumhuriyet tarihinden itibaren hekimlik mesleğini icra etmiş ve etmekte olan tüm hekimlere hakaret edilmektedir” diye konuştu.
Geçtiğimiz günlerde Van’da meydana gelen deprem felaketinde ayakta kalan tek sistemin sağlık hizmeti olduğu düşünüldüğünde bu kanunun ne derecede rencide edici olduğunun bir defa daha gözler önüne serileceğini söyleyen Konya Tabip Odası Başkanı Faruk Aksoy, “Bu yasa ile birlikte Bakanlık teşkilatıyla yetinilmemiş, Sağlık Meslek Kurulu adı altında yine çoğunluğu bürokratlardan oluşturulan bir kurula meslek örgütlerinin bugüne dek sürdürdükleri görev ve yetkileri verilmiştir. Bu kurul, sağlık mesleği mensuplarının yüksek öğretimle ilgili eğitim içeriklerini, uyacakları mesleki ilkeleri, mesleki yeterlilikleri ölçecek, ayrıca meslek mensuplarına ömür boyu meslekten mene kadar varan cezalar verebilecektir. Bu da bizlere verilen ayrı bir ödüldür. Uymayana veya direnene ceza yolu açılacaktır” ifadelerini kullandı.
Kanun Hükmündeki Kararname’nin doktorlar açısından olumsuz olan bir diğer yönünün ise eğitim ve araştırma hastanelerinde klinik şefi, şef yardımcıları gibi unvanları kaldırması olduğuna işaret eden Aksoy, “İyi hekim yetiştirmek için hangi gerekliliklerin olduğunu bilmeyen, hastaneyi kar ettirmek için sözleşmeyle bu göreve getirilen kişilerin halka hizmet verecek kişilerin eğitimlerini ne derece düşüneceği ortadadır” diyerek sözlerini tamamladı.
RASİM ATALAY